(© picture-alliance/dpa)

  ECB'nin para politikası

  26 yorum

Avrupa Merkez Bankası ECB, avro bölgesinde enflasyonu daha da aşağıya çekmek için üst üste yedinci kez faiz artırımına gitti. Enflasyon geçtiğimiz ay, yüzde 6,9’dan yüzde 7’ye çıkarak hafif bir artış göstermişti. ECB, aldığı bu kararla faizi yüzde 0,25 oranında artıran ABD Merkez Bankası FED’in izinden gitmiş oldu. Yorumcuların tamamı bu “mini artıştan” memnun değil.

Avrupa Merkez Bankası ECB, finans piyasalarındaki çalkantılara rağmen politika faizini yarım puan artırarak yüzde 3,5’e çıkardı. Para otoriteleri bu kararla, halen yüksek seyreden enflasyonu frenlemeyi planlıyor. Yorumcular, bankacılık sektörüne yönelik güven göstergesi niteliğindeki bu hamlenin güven mi verdiği yoksa fazla mı riskli olduğu sorusuna yanıt arıyor.

Hayat pahalılığındaki düşüşe rağmen, Avrupa Merkez Bankası ECB politika faizini son sekiz ayda beşinci kez yükseltti: Böylece faizler, 0,5 puanlık artışla yüzde üçe çıktı. ECB Başkanı Christine Lagarde, perşembe günü yaptığı açıklamada enflasyonun Avrupa’da halen çok yüksek seyrettiğine dikkat çekti. Peki doğru enstrüman bu mu?

ABD ve İngiltere merkez bankalarının ardından Avrupa Merkez Bankası ECB de enflasyonu frenlemek için politika faizini 0,5 puan artırdı. Artış, geçen seferkinden düşük kaldı. Öte yandan ECB Başkanı Lagarde, önümüzdeki yıl başka artışlar da yaşanacağını ilan etti. Avro bölgesindeki enflasyon, kasım ayında ufak bir gerilemeyle yüzde 10,6’dan yüzde 10’a düşmüştü.

Avroya geçilmesinden bu yana en yüksek faiz artırımı: Avrupa Merkez Bankası (ECB), politika faizini 0,75 puan artırarak yüzde 1,25’e çıkardı. ECB Yönetim Konseyi, yazın uzun zamandır sürdürülen sıfır faiz politikasını bırakmaya karar vermişti. Bu adımla, avro bölgesini kasıp kavuran yüzde 9,1’lik enflasyonla mücadele edilmesi amaçlanıyor. Yorumcular, para otoritelerinin gelişmelerin gerisinde kaldığından yakınıyor.

Uzun süren tereddüdün ardından, Avrupa Merkez Bankası (ECB) politika faizinde 0,5 puanlık önemli bir artışa gitmeye karar verdi. Ayrıca, tahvil satın alımları aracılığıyla borç yükü yüksek ülkelere destek olunmasını amaçlayan TPI adında yeni bir kriz enstrümanı da devreye alındı. Yorumcular, bu önlemlerin enflasyon ve durgunluk tehdidinden müteşekkil çifte bir krizi önleyebileceğinden şüpheli.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Konseyi, faiz artırımı ilanından yalnızca bir hafta sonra bir acil durum toplantısı gerçekleştirdi. Geçen haftaki açıklamanın ardından devlet tahvili faizlerinde artış yaşanmış ve İtalya gibi ağır borç yükü altındaki ülkeler için sorun teşkil eden bu durum para otoritelerini endişelendirmişti. Merkez Bankası, vadesi gelen tahvillere yeniden yatırım yaparak bu devletlere destek olmayı planlıyor.

ABD Merkez Bankası FED ve İngiltere Merkez Bankası’nın ardından şimdi de Avrupa Merkez Bankası ECB, politika faizini artıracağını ilan etti. Temmuz ayında gerçekleştirilecek yüzde 0,25’lik artış, on yılı aşkın sürenin ardından bir ilk olacak. Yüzde sekize yaklaşan yüksek enflasyon dolayısıyla faiz politikasında değişikliğe gidilmesi zaten bekleniyordu ve hatta isteniyordu. Ancak Avrupalı yorumculara göre pek çok soru yanıtsız kalmaya devam ediyor.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Lagarde, Merkez Bankası'nın enflasyon meselesini hafife aldığını kabul etti. Ancak ECB şimdi de enflasyon oranlarının bu yıl düşeceğini varsayarak, para politikalarının seyrinde yapılacak değişikliklere karar vermeden evvel, enflasyon ve konjonktüre yönelik mart ayı tahminlerini beklemek gerektiğini söylüyor. Yorumcuların büyük çoğunluğu buna şüpheyle yaklaşıyor.

ABD Merkez Bankası’nın (FED) aksine, Avrupa Merkez Bankası (ECB) şimdilik sıfır faiz politikasında ısrarcı. ECB Başkanı Christine Lagarde perşembe günü bir kez daha yüksek enflasyonun geçici bir fenomen olduğunu belirtti. ECB Yönetim Konseyi, Korona nedeniyle hayata geçirilen Pandemi Acil Varlık Alım Programı PEPP'in Mart 2022'de sonlandırılacağını duyurdu. Yorumcularda kuşku ağır basıyor.

Ekim ayında Avro bölgesi enflasyon oranı yüzde 4,1 oldu. Avrupa Merkez Bankası (ECB), tahvil alarak para piyasalarına milyarlarca dolar pompaladığı gevşek para politikasıyla enflasyonu körüklemekle eleştiriliyor. Enflasyonun merkez bankalarının müdahalesi olmadan da düşeceğini söyleyen ECB Başkan Lagarde ise sabırlı olunmasını istedi.

Enflasyondaki yükselmeye karşın Avrupa Merkez Bankası, ana faizi sıfırda bırakma kararı aldı. ECB Başkanı Lagarde, pahalanmanın geçici olduğundan ve özellikle yüksek enerji fiyatlarından etkilendiğinden emin. ECB, milyarlar tutarındaki bono alımlarının durdurulması hakkındaki kararını da Aralık ayındaki toplantıya bıraktı. Gevşek para politikası daha ne kadar sürdürülebilir?

On yıldır Federal Almanya Merkez Bankası başkanlığını yapan Jens Weidmann, bu yılın sonunda kişisel sebeplerle görevi bırakacağını açıkladı. Yorumcular, bilhassa Mario Draghi yönetimindeki Avrupa Merkez Bankası'nın gevşek para politikasını eleştirmesiyle tanınan Weidmann'ın gidişinin ne anlama geldiğini inceliyor.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Almanya'ya karşı AB hukukunu ihlal davası açmayı düşünüyor. Almanya Anayasa Mahkemesi 5 Mayıs'ta Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) tahvil alım programına, kararların orantılılık açısından incelenmediği gerekçesiyle itiraz etmişti. Von der Leyen ise para politikasının istisnasız AB tasarrufunda olduğunu söylüyor. İzlenmesi gereken yol gerçekten de dava açmak mı?

Mario Draghi, sekiz yılın ardından perşembe günü Avrupa Merkez Bankası ECB Başkanlığı'ndan ayrıldı. Halefi Christine Lagarde olacak. Draghi'nin görev süresini, avroyu dengelemek ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek için düşük faiz politikası belirlemişti. Yorumcular Draghi'nin bu politikasının başarısı konusunda farklı değerlendirmelerde bulunuyor.

Avrupa Parlamentosu Ekonomi Komisyonu, Christine Lagarde'ın Avrupa Merkez Bankası Başkanlığını onayladı. Eski IMF başkanının Avrupa parlamenterleri karşısında Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi'nin düşük faiz politikasını savunması, kimi köşe yazarlarını kızdırırken, diğerleri bunun sancılı bir dengeleme çabası olacağını söylüyor.

Ekonomik gidişatın kötü olacağı beklentisi ve zayıf bir enflasyon nedeniyle Avrupa Merkez Bankası ana faizi en azından 2020'ye kadar rekor düzeyde düşük bir seviye olan yüzde sıfırda tutma kararı aldı. ECB'ye göre enflasyon trendinin daha da kötüleşmesi durumunda yeni tahvil alımları da sözkonusu olabilir. Bu para politikası doğru mu?

IMF Başkanı Christine Lagarde'ın Avrupa Merkez Bankası (ECB) başkanı adayı olarak belirlenmesi, Avrupa borsalarında hisse senetlerinin yükselmesine neden oldu. Fransa eski maliye bakanı Lagarde'ın, öncülü Mario Draghi'nin ucuz para politikasını genel hatlarıyla sürdüreceği tahmin ediliyor. Ancak bu durum tüm gözlemcileri memnun etmiyor.

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi, konjonktürün iyi olmayacağı ve zayıf enflasyon tahminleri yüzünden ilave faiz indirimleri ve kamu tahvili alımları yoluyla para politikasını yeniden gevşeteceği sinyalini verdi. Draghi'nin Portekiz'in Sintra kentinde yaptığı açıklama, finans piyasalarında hareketliliğe, ABD'den ise sert eleştirilere neden oldu.

Avrupa Merkez Bankası ocak ayından itibaren devlet tahvili alımını yarıya düşürecek. Eylül 2018'ten itibaren aylık bazda sadece 30 milyar Avro tutarında tahvilin alınması kararlaştırıldı. Merkez Bankası ana faize ise dokunmadı. Yorumcuların bir kısmı, ECB Başkanı Draghi'nin para politikası konusunda gösterdiği temkinli dönüşü överken diğerleri bu değişikliğin yavaşlığından şikayetçi.

Birçok davacının, kamu borçlarının alımına karşı anayasa mahkemesine yaptıkları acil başvurular, çarşamba günü reddedildi. Davacılar, Almanya Federal Bankası'nın, AMB'nin kamu tahvili alım programına katılmasını engellemek istedi. Bazı yorumcular mahkemeyi korkak davranmakla itham ediyor. Diğerleri ise, gevşek para politikasını yasal yolla engellemenin neden yanlış olduğunu ele alıyor.

Avrupa Merkez Bankası esnek para politikasını şimdilik sürdürüyor: Ana faiz oranlarını, rekor düzey olan sıfırda tutan banka, hisse senedi alım programının genişletilmesine dokunmadı. AMB Başkanı Draghi bu kararını Avro kurundaki dalgalanmalarla gerekçelendiriyor. Faizde dönüşüm zamanı geldi mi?

Bütün dünyadan önde gelen merkez bankaları liderleri ve ekonomistler hafta içinde ABD'deki Jackson Hole'daki yıllık zirvede buluşuyor. Çoğu katılımcı düşük faiz ve milyarlara varan devlet tahvili alımlarına devam etmek konusunda tereddütlü. Köşe yazarlarının ise para politikacılarından özel beklentileri bulunuyor.

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi, AMB'nin yıllarca sürdürdüğü gevşek para politikasının ardından yeni faiz indirimleri düşünmediğini açıkladı. Esas faiz ise şimdilik yüzde sıfırda kalmayı sürdürecek. Bazı yorumcular merkez bankasının karar verme zafiyetini eleştiriken, bazıları da bankanın neden dikkatli olduğunu anlıyor.

Avro bölge enflasyon oranı aralık ayında beklenmedik şekilde yüksek çıktı. İstatistik kurumu Eurostat'ın çarşamba günkü verilerine göre tüketici fiyatları, önceki yıla göre yüzde 1,7 artış gösterip Eylül 2013'ten bu yana en yüksek seviyeye tırmandı. Bazı gazeteciler bu nedenle ECB'nin gevşek para politikasına son verilmesini istiyor. Başkalarına göre bunun sonuçları felaket olacaktır.

AMB Başkanı Draghi, perşembe günü tahvil alım programının en azından 2017 sonuna dek uzatılacağını duyurdu. Nisandan itibaren piyasalara 80 milyar yerine 60 milyar Avro akıtılacak. Bazı yorumcular, Draghi'nin para musluğunu yavaşça kapattığını, İtalya'nın bu durum karşısında silkinmesi gerektiğini belirtiyor. Başkalarıysa Avrupa'nın istikrarını tehlikeye atacağı için tahvil alım programının sona erdirileceğine inanmıyor.