Rusya Doğu Ukrayna'daki kontrol merkezini terk ediyor

Rusya, Doğu Ukrayna'da yer alan ateşkes için eşgüdüm ve kontrol merkezindeki subaylarını salı günü geri çekti. 2014 yılı sonundan bu yana faaliyette olan merkez, Ukrayna ve Rusya ordusu temsilcilerinden meydana geliyor ve ayrılıkçılar ile hükümet birimleri arasında arabuluculuk yapıyordu. Medya organları bu adımın sebeplerini ve olası sonuçlarını tartışıyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
Frankfurter Allgemeine Zeitung (DE) /

Bölgede huzursuzluk artacak

Zaten huzursuz cephede ağır olayların yaşanması tehlikesi şimdi daha da artabilir, diyor Frankfurter Allgemeine Zeitung:

“Öncelikle Ukrayna ile Rusya silahlı kuvvetleri arasındaki iletişim kanallarından biri iptal olmuş olacak; öte yandansa AGİT gözlemcilerinin işlerini yapmaları daha da tehlikeli hale gelecek. Buna ilave olarak savaş bölgesinde her iki taraf için de hayati öneme sahip altyapı tesislerini işler durumda tutmak çok daha zorlaşacaktır. Bunun sonucunda sivil halkın sıkıntıları daha da artabilir. Moskova'nın subaylarını geri çekmesine ilişkin açıklaması, çok tutarlı görünmüyor. Bu adımın ardındaki gerçek dürtüyü anlamak ise oldukça zor. Bu belirsizlik de bölgedeki huzursuzluğu daha da arttırıyor.”

NV (UA) /

Ayrılıkçı rejimin meşrulaşmasının yolu

Rusya kendini Doğu Ukrayna'da çatışmanın bir tarafı olarak değil barış güvercini olarak göstermek istiyor. Ukrayna'nın işgal edilen bölgelerindeki iç göçten sorumlu bakan yardımcısı Georgij Tuka, konuyu internet portalı Nowoje Wremja için kaleme aldığı yazısında inceliyor:

“Buradaki öncelikli hedef, Putin'in başından beri sürekli tekrarladığı bir konu: Kiev, Donbass'taki ayrılıkçılarla doğrudan müzakereye geçmeli. Ukrayna şimdi bu adımı atacak olur ve 'Luhansk ve Donetsk bölgelerindeki' yerel temsilcilerle müzakereye başlarsa, bu rejim hukuksal olarak fiili meşruiyet kazanacaktır. ... Böyle bir hamle gerçekten yapılacak olursa Rusya net biçimde tüm müzakere süreçlerinden çıkacak ve bu tavrını Kiev ile Donetsk ve Luhansk arasında görüşmelerin başladığını ve bunların kendi aralarında anlaşmaları gerektiğini söyleyerek savunacaktır.”