Bulgar kamyon şöförleri AB'ye karşı

AB, 1. Mobilite Planıyla taşımacılık sektörünü düzenlemek ve ücret kırma ve sosyal dampingi sonlandırmak istiyor. Başta Bulgaristan olmak üzere Doğu Avrupalı taşımacılık şirketleri ve siyasetçiler Avrupa Ortak Pazar'ından dışlanacakları ve rekabet şanslarını kaybedecekleri endişesiyle direniyor. Bu endişe ne kadar haklı?

Tüm alıntıları göster/kapat
Kapital (BG) /

Zengin ülkelerin bencilliği

Kapital, reformların Doğu Avrupalı kamyon şoförlerinin sosyal ve iş koşullarını düzelteceği iddiası, yoksul ülkeleri yine ezmek isteyen zengin AB ülkelerinin bir bahanesi sadece, diyor:

“Yeni düzenlemeler Ortak Pazar ilkelerinden büyük sapmalar gösteriyor ve Avrupa'nın birleşmesinden ziyade bölünmesine doğru bir adım teşkil ediyor. ... 'Ulusların Avrupası' bu olmasa gerek. Bir sonraki adımın ne olacağına karar veren birkaç önemsiz bürokrat değil, zengin ve güçlü ülkelerin güçlü liderleri. Ne de olsa Paris-Berlin ekseni gibi bir realite var. Belçika, Lüksemburg ve Hollanda'dan oluşan Benelüks ülkelerinin desteği ile bu eksen iyice güçleniyor, çünkü bu ülkelerin ekonomileri, orduları, piyasaları ve kurumları son derece güçlü ve diğer AB üyelerininkilerden çok ilerde. üstelik bu oyunda çok daha deneyimliler ve ortak çıkarları var.”

Deutsche Welle (BG) /

Kamyon istilasının düzenlemesi gerekir

Deutsche Welle'nin Bulgaristan servisine göre, reform Bulgaristan'a değil, Avrupa'da taşımacılık sektöründeki haksız rekabete karşı:

“Meselenin Bulgar tırlarının Bulgaristan ile Avrupa'nın geri kalanı arasında mal taşımasını engellemek olduğunu düşünenler bir şeyi yanlış anlamış. Burada bahsi geçen, Bulgaristan'a ancak nadiren geri dönen, bunun yerine Fransa, İtalya, Belçika ve Hollanda arasında mekik dokuyan binlerce kamyon. ... Çevrenizdeki kasabalarda, kentlerde yaşayan insanların otomobillere atlayıp Sofya'da taksicilik yaptığını, bu sırada da park alanlarında ve benzin istasyonlarında araçlarının içinde uyuduklarını, yaşadığını düşünün. Böyle bir şey olamaz, zira bunu yasaklayan kurallar var, dersiniz, değil mi? İşte bu sorunla karşı karşıya olan AB ülkelerinin yapmaya çalıştığı da bu, yani yurtdışından gelen kamyon akınını kurallara bağlamak.”