Ülkeye her giriş risk teşkil ediyorsa ne yapmalı?

Büyük Britanya ve Güney Afrika menşeli virüs mutasyonlarının yayılması karşısında duyulan kaygı, siyaseti zorlu bir sınavla daha karşı karşıya bırakıyor. AB, pandeminin birinci dalgasında yaptığı gibi sınırları kapatmak istemese de birçok ülke münferit olarak daha katı sınır kontrolü yapmak, uçuş yasağı getirmek ve yeni karantina kuralları uygulamak istiyor. Yorumcular olası önlemleri inceliyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
Frankfurter Rundschau (DE) /

Her gecikmenin faydası olacaktır

Frankfurter Rundschau, ülkeye girişlerin zorlaştırılmasını mantıklı bulanlardan:

“Sokağa çıkma kısıtlaması etkilerini -umulandan daha az ve daha geç olsa da- nihayet hissettirmeye başladı. Zor koşullar altında elde edebildiğimiz bu başarıyı muhafaza etmek için bir o kadar da çaba göstermeliyiz şimdi. Kısıtlamalar Korona mutasyonlarını önleyebileceğinden değil ama mutasyon bu kadar çabuk yayıldığı için onu geciktirecek her adımın faydası olacaktır. Havacılık sektörünün şu anda seyahatlerin ancak kısıtlı olarak mümkün olduğunu açıkça söylemesi ve kısıtlama sonrası dönemde yapılacaklar üzerine kafa yorması memnun ediyor; nitekim karantina yerine farklı test stratejilerinin geliştirilmesi makul bir yöntem olabilir. Bir tek Paskalya'ya kadar bu meselenin bitmiş olması arzusu, mantıksız bir sabırsızlık olarak göze çarpıyor.”

The Guardian (GB) /

Yarım yamalak karantina işe yaramaz

Bu hafta aldığı kararla Büyük Britanya, 22 ülkeden gelenleri ülkeye giriş yaptıktan sonra karantina otellerine yerleştirecek. The Guardian bu önlemin yeterli olmadığı görüşünde:

“Karantina ya kapsamlı ve etkili olmalıdır ya da başarısız olmaya mahkum kalacaktır. Menşe ülkeye göre farklı muamele yapılması, ülkeye giriş yapanların asıl çıkış noktasının neresi olduğunu belirleme zorluğunu beraberinde getirecektir. Öyle ya seyahat tutkunları dünyayı gezerken birçok ülkeye uğrar ve birçok farklı ulaşım aracı kullanır. ... Kimlerin evde kendi başına izole kalacağına kimlerinse oteli zorunlu ikametgah olarak kullanacağını belirlemek bu nedenle son derece anlamsız bir iş olsa gerek.”

The Irish Times (IE) /

Örnek ülke Avustralya

The Irish Times da güvenilir bir karantina sistemi kurulması gerektiğini savunanlardan ve uygun bir örneği de işaret ediyor:

“İrlanda hükümetinin Kuzey İrlanda ve Büyük Britanya ile beraber her koşula uyum sağlayabilecek bir sistem geliştirebilmesi için Avustralya ideal bir örnek olabilir. Avustralya, şans eseri değil, verilerin değerlendirilmesi ve güçlü bir sağlık sistemiyle örnek bir ülke olmayı başardı. İrlanda hükümetinin, iyi işleyen bir karantina sistemi inşa edebilmesinin önündeki en büyük engel belki de bu, zira İrlanda sağlık sistemi ve burada çalışan personel yıllardır kısıtlı maddi kaynaklara sahip. ... Ancak sağlık sistemi bu sürece dahil edilmediği takdirde, bunun sonuçları tüm ülkeyi etkileyecek ağır hatalar meydana gelecektir.”

The Daily Telegraph (GB) /

Şimdi buna değer

The Daily Telegraph'a göre, bilhassa virüsün Güney Afrika varyantı nedeniyle seyahat kısıtlamalarının daha katı şekilde uygulanması gerekiyor:

“Peki ya bizi bekleyen yeni pandemi buysa? Ya Büyük Britanya bu yeni değişik virüs türü nedeniyle çöker ve sınırları zamanında kapatmadığımız için her şeyi yeni baştan yaşamamız gerekirse? ... Konuyla ilgili hükümet içindeki tartışmanın nasıl değişmiş olduğunu görmek, gerçekten şaşırtıcı. Avustralya'nın yaklaşımını reddetme argümanlarından biri, Büyük Britanya'nın küresel bağları olan bir ülke olduğu görüşüydü. ... Sınırları kapatmanın, ekonomi ve ülkenin saygınlığı açısından sebep olacağı zararın çok ağır olacağı savıydı. Ancak şimdi bunları göze almaya değer. Buradan da bir ders çıkarmalıyız. Belki de atacağımız bu adım, yakında başkalarının da katılmak zorunda kalacağı bir sürecin başıdır.”

Le Figaro (FR) /

Macron'un dogmatik tereddütleri

Fransa da uzun bir bekleyişin ardından perşembe günü ülkeye Koronayla bağlantılı giriş kontrollerini başlattı. Le Figaro'ya göre Paris'in direnci, gerçeklerle bağdaşmayan sembolik bir siyasetti:

“Israrla insanların ve malların serbest dolaşımını savunan Macron, tavrını değiştirmek ve Marie Le Pen'in yanı sıra son derece tenkitçi sol cenaha hak vermek zorunda kalmak istemedi. Bizim ülkemizde dogmatizm pragmatizmden, semboller gerekliliklerden daha önemlidir. Baraj sonunda perşembe akşamı yıkıldı. Fransızlar da artık bir istisna değil. ... Macron AB çapında bir uygulama olmasını istedi, bu yüzden kendi de katıldı. Böylece yaptıkları ile krizin başından keyfe keder tehditkar bir şekilde salınan totemi korumakla ilgili verdiği sözler de birbirine uymuş oldu.”

taz, die tageszeitung (DE) /

Denetim kapatmaktan iyidir

Avrupa'da virüsün kontrol altına alınmasına yönelik denetimler, bilhassa seyahat kısıtlamalarında eksiklerle dolu olabilir, diyor taz gazetesi:

“Korona krizi, yüce demokratik devlet anlayışının da sınırları olduğunu gösterdi. ... Komşularımızla beraber yaşıyoruz, ekonomik olarak da aramızda sıkı bağlar var. Aramıza yeni duvarlar çekmek sadece Avrupa ekonomik bölgesine ağır zarar vermek ve işsizlik rakamlarının daha da yükselmesine sebep olmakla kalmayacaktır. ... Bu nedenle sınırlara kontrol noktası kurma niyeti gönülsüz olmaya mahkum. Buysa farklı muameleye neden olacaktır. Yine de hiçbir şey yapmamaktan iyidir. Devlet öncelikle yurttaşlarının aklıselimine ve zekasına güvenmeye devam etmeli - arada kimi zaman anlayışsızlar çıksa da.”