2020 başkan adayları: Görev başındaki Donald Trump ve rakibi Joe Biden. (© picture-alliance/dpa)

  ABD seçimleri 2020

  21 yorum

6 Ocak 2021’de ABD Kongre Binası’na düzenlenen baskınla ilgili soruşturma aradan geçen üç yıla rağmen hâlâ tamamlanmış değil. Yüksek Mahkeme şubat ayında, dönemin başkanı Donald Trump’ın ayaklanmadaki rolü nedeniyle iki eyalette süren ön seçimlerin dışında tutulmasının hukuka uygun olup olmadığına karar verecek. Peki bu olay ABD demokrasisini nasıl etkiledi?

ABD'de 6 Ocak günü yaşanan ABD Kongresi baskınına ilişkin araştırma komisyonunda salı günü ilk tanıklar dinlendi. İlk oturumlarda, olay esnasında görev başında bulunan güvenlik personelinin, zaman zaman gözyaşları eşliğinde yaptığı açıklamalar yer aldı. Komisyon eski başkan Trump'ın, taraftarlarının saldırısından ne kadar sorumlu olduğunu tespit etmeye çalışıyor.

ABD Senatosu sadece beş gün süren azil davasında eski başkan Trump'ı akladı. 100 senatörün, aralarında 7 Cumhuriyetçinin de yer aldığı 57 tanesi geriye dönük bir azilden yana oy kullanmış olsa da mahkumiyet için gereken üçte iki çoğunluk sağlanamadı. Trump hemen geri dönüş sinyali verdi. Gazeteciler Cumhuriyetçi Parti'yi topa tutuyor.

Demokratların baskın olduğu ABD Temsilciler Meclisi'nde yapılan oylamada, Trump'ın "isyana teşvik" ile suçlandığı ve azledilmesi yönündeki tasarı kabul edildi. 207 cumhuriyetçi temsilciden onu tasarıdan yana oy kullandı. Süreç şimdi ABD Senatosu'na götürülecek. Demokratların burada üçte ikilik bir çoğunluk sağlamak için bazı Cumhuriyetçilerin de oyuna ihtiyaçları var.

Joe Biden'ın yemin törenine birkaç gün kala ABD'de Demokrat Parti, başkana azil davası açmak istiyor. Parti bu teklifi pazartesi günü Temsilciler Meclisi'ne sundu. Gerekçeyse, Trump'ın Kongre Binası işgali öncesinde "isyana teşvik" etmiş olması. Avrupa basını, seçimleri kaybeden başkana azil davası açılmasının zamanlaması ve ehemmiyeti konusunda bölünmüş durumda.

Washington'da geçen hafta yaşananlar, gözlemcileri meşgul etmeyi sürdürüyor. ABD Başkanı Trump görevde geçirdiği dört yıl boyunca ülkenin demokratik kurumlarını eleştirip onlara saldırdıktan sonra, destekçileri, görev süresinin dolmasına az kala Kongre Binası'nı bastı. Kimi köşe yazarları demokrasinin daha fazla zarar görmesi karşısında uyarıda bulunurken, diğerleri kargaşanın içinde yeni bir siyasi umut ışığı görüyor.

Başkanlıktan ayrılma zamanı gelen Trump, Cumhuriyetçilerin çarşamba günü Kongre binasına saldırmasının ardından, gerektiği gibi bir devir teslim yapılacağını açıkladı ve destekçilerinin Kongre'de başvurduğu şiddeti eleştirdi. Avrupa medyası, Trump'ın bu adımla gerçekten dünya sahnesine veda edip etmeyeceğini merak ediyor.

ABD Başkanı Trump, görevdeki son günlerinde sansasyon yaratmaya devam ediyor. Trump'ın Georgia eyaletinde seçimlerden sorumlu bakan ile yaptığı telefon görüşmesinde eyaletteki başkanlık seçimi sonuçlarının değiştirilmesini istediği basında yer aldı. Trump bu eyalette Senato'da iki koltuk için yapılan ikinci tur öncesinde de seçim yolsuzluğundan söz etmişti. Köşe yazarları Trump'ın tutumunu analiz ediyor.

ABD'de Seçiciler Kurulu üyeleri pazartesi günü Joe Biden'ın seçim zaferini onayladı. Ertesi gün ABD Senatosu'ndaki Cumhuriyetçi Parti çoğunluk lideri Mitch McConnell, Biden'ı tebrik etti. Buna karşın Donald Trump, seçim sonucunu tanımamakta ısrarcı. Yorumcular seçim mücadelesinin henüz bitmediğinden endişeli.

Yeni ABD Başkanı Joe Biden salı günü kabinede yer alacak ilk on adayı tanıttı. Aralarında dışişleri bakanı olacak Tony Blinken ve ulusal istihbarat direktörlüğüne getirilecek Avril Haines'in de olduğu altı kişi, Biden'ın Obama yıllarından yol arkadaşı. Köşe yazarları ağırlıklı olarak ekibin liyakatini ve çeşitliliğini övüyor. Ancak bu ekibin Biden'ın seçim vaatlerini yerine getirebileceğinden şüphe duyanlar da var.

Joe Biden ABD başkanı olarak daha ilk günden itibaren Trump'ın kararlarını kararnameyle geri almayı planlıyor. Nitekim özel kalem müdürünün açıklamalarına göre Biden, Paris İklim Anlaşması'na geri dönmek, reşit olmayan göçmenleri korumak ve sağlık sistemiyle ilgili düzenlemeler getirmek istiyor. Avrupa medyası ABD dış politikasının yönüyle ilgileniyor.

Kamala Harris, zafer konuşmasını süfrajetlerin [ABD'de kadınların seçme hakkı için mücadele etmiş kadın hakları savunucuları] rengi olan beyazlara bürünmüş halde yaptı. Bu seçimi özgürlük ve eşitlik için mücadele etmiş her renkten kadını anmaya yönelikti. İlk kadın ve siyah başkan yardımcısının beklentileri karşılayacağından tüm köşe yazarları emin değil.

Cumartesi günü her şey belli olmuştu: Joe Biden memleketi Wilmington'da (Delaware) seçimin galibi olarak kutlandı. Biden zafer konuşmasında, kendisine oy vermeyenler de dahil olmak üzere her ABD vatandaşının başkanı olacağını söyledi. Avrupa basınında çoğunluk, Demokratların kutuplaşmış ülkeyi gerçekten de birleştirebileceğini düşünüyor.

ABD seçimlerinde Joe Biden son düzlükte önde gidiyor. Biden şimdiye değin Trump'tan neredeyse üç milyon fazla oy aldı, ancak yeterli seçim kurulu üyesini henüz kazanmış değil. Bu arada seçim gecesi erken saatlerde zaferini ilan eden Donald Trump birçok eyalette oy sayımına karşı yargıya başvurdu. Gözlemciler ABD demokrasisinin karnına bir yumruk yediğini düşünüyor.

İbre Biden'ı gösteriyor, ama Donald Trump da 2016 seçimlerindeki gibi, tahminlerden çok daha iyi durumda. Ayrıca hala göreve devam eden başkan olarak medya üzerinden gerçek dışı ve belli bir hedefe yönelik iddialar yaymaya devam ediyor. Gazeteciler ve kamuoyu araştırmacıları neden Trump olgusuyla baş edemiyor?

ABD, başkanlık seçiminin sonuçlarına kilitlenmiş durumda. Seçime katılımın yüksek olacağı kesin. Farkın az olduğu bir sonuç, Trump'ın sonuca itiraz etmesi, şiddet olayları: Her şeyin kaldığı yerden devam etmesini ya da bir kaos yaşanmasını olası gören gözlemciler ABD seçim sitemini sorguluyor.

Trump ve Biden bu hafta sonu son kararsızların oyunu kendi lehlerine kazanmaya çalıştı. Biden anketlerde hala önde gözükmekle beraber bazı eyaletlerde fark azaldı. Hatta uzun süre önde götürdüğü Iowa eyaletinde Trump Biden'ı geçti. Yorumcular seçimin Avrupa üzerindeki olası etkileri üzerine düşünüyor ve Biden'ın zaferiyle her şeyin yeniden iyi olmayacağı uyarısında bulunuyor.

Donald Trump ile Joe Biden ikinci ve son televizyon düellosunu da tamamladı. Bu münazara, Trump'ın Biden'ın konuşmasına neredeyse hiç izin vermediği ve iki adayın da karşılıklı olarak birbirilerine hakaret ettiği birinci düelloya kıyasla daha sakin geçti. Nerdeyse 50 milyon Amerikalı daha şimdiden mektupla oy kullandı. Adaylar kararsız seçmenleri bu kez ikna edebildi mi?

3 Kasım günü yapılacak ABD başkanlık seçimlerinde görevdeki Trump'ın rakibi Joe Biden açık ara önde. Kimi gözlemciler daha şimdiden Trump'ın yenilgiye nasıl tepki vereceğini düşünürken, diğerleri Biden'ın ileride olmasının herhangi bir değeri olup olmadığını sorguluyor.

Donald Trump ile Joe Biden'ın büyük ilgi toplayan 29 Eylül tarihli televizyon münazarasının ardından, kendilerini ABD'li seçmene beğendirme sırası bu çarşamba günü başkan yardımcısı adayları Mike Pence ve Kamala Harris'teydi. Basın temsilcileri medeni üslubu takdir etmekle beraber münazaranın etkisinden şüpheli.

ABD'nin Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump ile Demokrat rakibi Joe Biden salı akşamı Fox News'da seçim kampanyasının ilk televizyon düellosunda karşı karşıya geldi. Birçok köşe yazarı başkan adaylarının üzerlerinde bıraktığı etkiyi anlatıyor.