İsveç şiddetin tırmanmasının önüne nasıl geçecek?

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, perşembe günü parlamentoda çete çatışmalarına ilişkin hükümet adına bir açıklama yaptı. Kristersson, üst arama alanları, yüz tanıma sistemi ve tanıkların kimliğinin gizli kalmasını garanti eden bir düzenlemeyle, son zamanlarda çok sayıda insanın hayatını kaybettiği çatışmaları kontrol altına almayı umuyor. Ordu müdahalesinin de düzenlemeye dahil edilmesi tartışılıyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
Expressen (SE) /

Dişleri sökülmüş hukuk devletine modernizasyon gerek

Expressen’e göre İsveç’teki mevzuat bu sorunu çözmeye yetmiyor:

“Diğer ülkelerle mukayese edecek olursak cezalar düşük ve İsveç, AB’de suç şebekelerine katılmayı suç kapsamına almayan yegâne ülke. İsveç polisi, bu sistematik tehditle mücadelede şebeke elebaşlarına karşı koymak için diğer anayasal devletlerde mevcut olan etkili yasalardan yoksun. ... Aynısı teknik enstrümanlar için de geçerli. Polisin plaka okuma gibi etkili yöntemler kullanması yasak. Suç şebekeleri şifreleme araçları ve yapay zekâ kullanırken, İsveç’teki resmi makamların denetim sistemlerinde herhangi bir makine desteği almasına izin yok.”

Dagens Nyheter (SE) /

Askeri operasyonlar uygunsuz

Dagens Nyheter, ordunun çözüme katkıda bulunabileceğinden şüpheli:

“Orduyu çetelere karşı harekete geçirmek kulağa radikal geliyor olabilir, ancak kendi içinde ne tartışmalı ne de etkili. Güç kullanma tekeli yalnızca devletindir ve tehditlerin ortaya çıktıkları yerde püskürtülmesi gerekir; ancak silahlı kuvvetlerin elindeki enstrümanlar polis, gümrük, sosyal hizmetler, ıslah kurumları ve okullara nazaran çok az.”

Ilta-Sanomat (FI) /

Tümör erken safhada temizlenmeli

Ilta-Sanomat, Finlandiya'nın komşusunun hatalarından ders çıkarmasını istiyor:

“Yetkililer, İsveç'teki uyuşturucu kaçakçılığı ve organize suçların etkisinin Finlandiya'ya kadar ulaştığı uyarısında bulunuyor. ... Vaziyetin kötüleşmesine yol açan nedenler Finlandiya'da da mevcut. ... İsveç'teki durumla ilgili Finlandiya'da ikazlar yapıldığında, bunlar ırkçı veyahut popülist söylemler olarak algılanmamalı. Zira tehlikeli gelişmeler karşısında durup, İsveç'in hatalarından ders çıkarmaya değer. Finlandiya'da işler henüz İsveç'teki kadar vahim değil. Dolayısıyla, gelişmeleri kontrol altına almak hâlâ mümkün.”