Çekya'daki parlamento seçimlerinden yaklaşık iki ay sonra, seçimin galibi multimilyarder Andrej Babiš, Cumhurbaşkanı Petr Pavel tarafından başbakanlığa atandı. Yorumcular, bu durumun dış politika ve AB açısından ne anlama geleceğini irdeliyor.

Pazartesi günü Londra'da gerçekleşen bir toplantıda, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Almanya Şansölyesi Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Büyük Britanya Başbakanı Starmer, Ukrayna Savaşı'nda izlenecek bir sonraki adımları görüştü. Toplantıda, diğer konuların yanı sıra, ABD tarafından sunulan 28 maddelik barış planı, (Zelenskiy'e göre) "Ukrayna karşıtı" pozisyonlardan arındırılarak artık 20 maddeyi kapsayacak şekilde kısaltıldı. Ayrıntılar netleştirilir netleştirilmez, planın Washington'a iletilmesi bekleniyor.

Cuma günü devralma işlemi kesin gözüküyordu: Netflix ve Warner Bros.’un birlikte yaptıkları açıklamada, internet devinin medya ve film grubunu yaklaşık 71,3 milyar avro karşılığında devralacağı duyuruldu. Ancak satışı onaylaması gereken rekabet denetçileri çekincelerini dile getirmekle kalmadı, ABD Başkanı Trump da devralmayı eleştirdi. Hemen akabinde ise film yapım şirketi Paramount yaklaşık 93 milyar avroluk bir teklif sundu.

ABD hükümetinin yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi’nin yayımlanmasının ardından, Avrupa makul bir tepki verme arayışında. Belgede, Avrupa’nın “medeniyetin çöküşü” tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ve Amerika’nın bugünkü gidişatı düzeltmeleri için “Avrupa’daki siyasi müttefiklerini” destekleyeceği belirtiliyor. Yorumcular, ABD’nin Avrupa’nın iç siyasetine müdahalesi konusunda uyarılarda bulunuyor.

AB iltica kurallarını standartlaştırmak istiyor: AB İçişleri Bakanları, özellikle de iltica başvurularının daha kolay reddedilmesi ve sınır dışı işlemlerinin hızlandırılması amacıyla ortak bir “güvenli menşe ülkeler” listesi üzerinde uzlaştı. Ayrıca, AB içinde “yeniden yerleştirmeler” yapılması ve “güvenli üçüncü ülkelerde” “geri dönüş merkezleri” kurulması da öngörülüyor. Basın ise bölünmüş durumda.

Yunan çiftçiler, aşırı yüksek üretim maliyetlerini ve yapılmayan sübvansiyon ödemelerini protesto ediyor. Pazartesi günü şiddetli çatışmaların yaşandığı gösteriler, OPEKEPE skandalı olarak da bilinen AB tarım sübvansiyonlarıyla yapılan usulsüzlükler üzerine yürütülen soruşturmalarla da bağlantılı. Tarım sektörünü içler acısı bir halde gören basın, bu durumun sorumlularını arıyor.

Ahmed El Şara liderliğindeki İslamcı HTŞ milislerinin ve müttefiklerinin, iktidardaki Beşar Esad’ı ülkeden sürmesinin üzerinden bir yıl geçti. Esad ailesi ülkeyi 50 yıl boyunca yönetmiş ve uzun bir iç savaşa sürüklemişti. Yıldönümünde geçici Cumhurbaşkanı El Şara Suriyelileri artık birlikte olmaya çağırdı. Avrupa basını bir bilanço çıkarıyor.

Avrupa Komisyonu, reklamlar ve kullanıcı hesaplarındaki şeffaflık eksikliği gerekçesiyle X sosyal medya platformuna 120 milyon avro tutarında ceza kesti. Platformun sahibi Elon Musk karara, Avrupa Birliği’nin dağıtılması çağrısıyla cevap verdi: Musk, cumartesi günü X’te “AB lağvedilmeli ve her bir ülkeye egemenliği geri verilmelidir,” diye yazdı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, üç günlük resmi Çin ziyaretinden döndü. Çin’in ticaret fazlası ve Pekin’in Rusya’ya yönelik tutumu gibi asli konularda anlaşılan o ki ilerleme sağlanamadı. Dönüşünün ardından Macron, Çin’in iç pazarını açma yönünde adımlar atmaması halinde bunun sonuçları olacağı tehdidinde bulundu. Avrupa basını, kimin elindeki kozların daha güçlü olduğunu tartışıyor.

Bir gazetede çıkan habere göre, Avrupa Merkez Bankası (ECB) dondurulmuş Rus fonlarıyla Ukrayna’ya yardım planına desteğini çekti. Bankanın, AB antlaşmalarını ihlal edebileceği gerekçesiyle tazminat kredisine güvence sunmak istemediği belirtildi. Belçika da bu varlıklara erişimin hukuki güvenliğine dair kaygılarını dile getirmeyi sürdürüyor. Yorumcular, bu şüphelerin arkasındaki nedenleri ve alternatifin ne olabileceğini tartışıyor.

ABD temsilcileri Steve Witkoff ve Jared Kushner, pazartesi günü Vladimir Putin ile Ukrayna’da barış çözümü üzerine beş saat görüştü. Kremlin Danışmanı Yuri Uşakov’a göre yalnızca “bazı hususlarda” anlaşmaya varıldı ve Washington ile Moskova’yı bekleyen “daha çok iş var”. ABD Başkanı Donald Trump ise heyetinin Putin’in barışa açık olduğu izlenimi edindiğini aktardı. Peki Avrupa bu müzakerelerden ne bekliyor?

Diğer gündem konuları