Cumhurbaşkanlığından hapishaneye: Sarkozy vakası bize ne anlatıyor?

Nicolas Sarkozy salı gününden beri hapiste. Fransa'nın eski cumhurbaşkanı, seçim kampanyasına yasa dışı yollarla finansman sağlamaktan görülen davada "suç örgütü üyeliğinden" hüküm giymişti. 70 yaşındaki Sarkozy temyize gitmiş olsa da, beş yıllık cezasını çekmeye başlaması için hapishaneye girmesi gerekti. Avrupa medyası, Fransa için benzeri görülmemiş bu olayın toplumsal etkilerini irdeliyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
The Guardian (GB) /

Hiç kimse hukukun üstünde değil

The Guardian, Sarkozy'nin hapis cezasını gerçekten çekmek zorunda kalması Fransızların hukuk sistemine güveni açısından son derece önemli, diyor:

“Fransa'da siyasal kurumlara duyulan güvenin sarsıldığı ve tüm ikaz ışıklarının yandığı bir dönemde, bu olay hiç kimsenin yasaların üzerinde bulunmadığını gösteren sağlıklı bir örnek oluşturdu. Salı günü Le Monde'da yayımlanan bir ankete katılanların üçte ikisi siyasetçilerin çoğunun yozlaşmış olduğuna inanıyor. Neredeyse her on kişiden dokuzu ise siyasetçilerin öncelikle kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini düşünüyor.”

Polityka (PL) /

Fransa bu meselede bölünmüş durumda

Polityka, çıkan karara ilişkin Fransa’da birbirine tamamen zıt iki bakış açısının hâkim olduğunu yazıyor:

“Marine Le Pen etrafındaki sağ kesim, bunu yargının siyasallaşmasının kanıtı olarak görüyor. Sol ise yargının yalnızca görevini yaptığını ve Fransa’da en üst düzeydeki siyasetçilerin dahi sıradan yurttaşlardan farklı muamele görmemesinin gurur duyulacak bir şey olduğunu savunuyor.”

La Repubblica (IT) /

Halk ve elitler arasındaki çatışmanın yansıması

La Repubblica, bu mahkûmiyette intikam arzusunun rol oynadığını düşünüyor:

“Halk ile elitler arasındaki kadim çatışmanın tipik bir örneği olan, intikam ve tazminat taleplerini barındıran, ancak günümüzde zamanın ruhu gereği hayli radikalleşmiş ve yaygın bir rövanşist hareket bu. ... 'Kitleler' ile egemen sınıflar arasındaki bu keskin gerilim, hem sağ hem de sol popülizmin en belirgin özelliğini oluşturuyor. Bu bağlamda Sarkozy’nin mahkûmiyeti, Fransa toplumunu şekillendiren pek çok duyguyu bir araya getirme imkânı sunuyor: ‘sebepsiz öfke’den zengin ve güçlülere yönelik nefrete, siyasete ve siyasetçilere karşı küçümsemeden, yönetici sınıfı tanımlayan kozmopolitizme duyulan düşmanlığa kadar.”

Mediapart (FR) /

Eleştirel mesafe konulamadı

Sarkozy’nin mahkûmiyetine yol açan olayların arka planını ortaya çıkaran gazeteci Fabrice Arfi, Mediapart’ta medyayı vakayı yüzeysel haberleştirmekle suçluyor:

“Televizyonlar ve radyo kanalları, daha sabahın erken saatlerinde Sarkozy klanının tutuklama öncesi son halkla ilişkiler hamlesini takip etmek üzere yerlerini almıştı - yine tamamen savunma tarafının belirlediği anlatıyı benimseyerek. … Öğleden sonra, Sarkozy’nin Santé Cezaevi’nin kapısından içeri girmesinden yalnızca birkaç saat sonra, haber kanalları çoktan sonraki konuya geçmişlerdi. Televizyon ve radyolar, seçim kampanyasını Libya’nın finanse etmesi davasındaki üç aylık duruşma sürecinde de mahkeme salonunda konuşulanları büyük ölçüde görmezden gelmiş, yalnızca çıkan sonuçla -mahkûmiyet ve hapis- ilgilenmiş ve nedenlerini asla ele almamıştı.”

taz, die tageszeitung (DE) /

Olağan prosedür

Taz Fransa muhabiri Rudolf Balmer, Sarkozy’nin temyiz süreci beklenmeden sıradan bir suçlu gibi hapse girmesini doğru buluyor:

“Başka suçların işlenme riski, kaçma şüphesi ya da delillerin yok edilmesi veya tanıkların etkilenmesi ihtimali varsa, mahkeme bu yönde karar verir. Bu kriterler Sarkozy için de geçerlidir. … Bu durumu ‘majestelerine hakaret’ olarak algılayan hayranları öfkelense de olağan prosedür Sarkozy’ye de uygulandı. Kesin hüküm verilmediği sürece masum olduğu söylenebilir. Ancak belgeler de ortada: Sarkozy birden fazla davada mahkûm edildi. Bu da kendisini trajik bir yargı hatasına kurban gitmiş gibi göstermesi için bir hayli fazla.”

Le Figaro (FR) /

Asıl kaybeden yargı sistemi

Le Figaro, mahkûmiyet kararının keyfi ve ideolojik bir intikam duygusuyla verildiği görüşünde:

“Nicolas Sarkozy’nin bu krizde onurlu, etkileyici ve adeta roman kahramanlarını andıran bir tutum sergilediğini rakipleri dahi kabul ediyor. ... Kendisi açıkça söyledi: Mesele özgürlük değil, masumiyet. ... Artık bu hikâye, onu ve karar veren hâkimleri aşmış durumda. Bu davayla birlikte yargı, keyfilik, ideolojik intikam ve iktidar hırsı şüphesiyle karşı karşıya: Adalet terazisi dengesini mi yitirdi? Nicolas Sarkozy cezaevine girince bir süreliğine özgürlüğünü yitirecek belki, ancak yargı uzun vadede güvenilirliğini kaybedecek.”

Libération (FR) /

Bağımsızlığın göstergesi

Libération verilen hükme değil, Sarkozy’nin hukuka aykırı eylemlerine odaklanmak gerektiğini vurguluyor:

“Tüm bu yaygaranın amacı elbette dikkatleri şu hakikatten uzaklaştırmak: Fransa’nın eski cumhurbaşkanı bir suç örgütüne üyelikten beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tabii ki sevinç duyulacak bir hüküm değil bu. Ancak kararı tanımamaya da lüzum yok. Çünkü bu hüküm, ‘majestelerine hakaret’ iddiasıyla çıkarılan patırtıdan ve doğan öfkeden etkilenmeden hareket eden bağımsız yargı tarafından verildi.”