İsveç gazetelerinin yaşadığı tiraj kaybı trendi bir kez daha ivme kazandı. Kimi gazeteler kapılarına kilit vurmak zorunda kalırken diğerleri sadece dijital olarak yayınlanıyor artık. Ancak dijital aboneliklerin sayısının artması, basılı nüshalardan kaynaklanan zararı kapatmaya yetmiyor.
İsveç: Dijital kâr, kayıpları telafi etmeye yetmiyor
Tüm medya organları ciddi oranda dijital dağıtıma, özellikle de akıllı telefon ve tablet için uygulamalara ağırlık veriyor. Televizyon ve radyo da bu segmentte giderek daha aktif bir rol oynuyor. Çevrimiçi seçeneklerin genişlemesiyle tüm gazeteler baskı sayılarının gerilemesini tamamen örtebilmiş değil. Bu güne kadar sadece çevrimiçi formata güvenen önemli bir piyasa oyuncusu ortaya çıkmış değil.
Basın özgürlüğünü 1766’da anayasasına alarak bu konuda dünyanın ilk ülkelerinden biri olan İsveç’te de medya hızla ve kökten değişiyor. Basın özgürlüğü, bu ülkede geleneksel olarak hayati bir rol oynayan ifade özgürlüğünün temel unsurudur. Bu değişikliklerin, devletin günlük gazetelere verdiği desteğe ve yarı devlet kurumlarının finansmanına dair reformu da yansıtması arzu ediliyor. Bu reformlar, şimdiye kadar olduğu gibi garçlar üzerinden değil ayrı bir vergiyle finanse edilecek. Yerel gazetelere sağlanan kamu desteğinin yapısı da değiştirildi. Yoğunlaşma süreci engellenmeden devam ediyor.
İsveç’teki medya dünyasının temel özelliklerinden biri, Devlet Radyo ve Televizyon Kurumu bünyesindeki, reklamsız Sveriges Television ve Sveriges Radio’nun hala görece büyük ağırlığı. Sveriges Radio, ülkedeki azınlıkların dilinde de yayın yapıyor. Radyo ve televizyon kanalları harçlar yoluyla finanse ediliyor ve reklam yayınlamıyor. Denetim yapıları, siyasetin etkisini mümkün olduğunca küçük tutmaya yönelik. Popülist sağcı İsveç Demokratları, haberciliği eleştirip parlamentoyu ikaz etmeye çağırsa da.
1990’ların başından itibaren özel televizyon ve radyo kanallarının (özellikle TV3, TV4 ve Canal+) yükselişiyle beraber devlet televizyonunun program seçkisinde de değişiklikler yaşandı. Buna bir örnek olarak, “pembe dizi” ve yarışma programı gibi formatların özel kanallardan kopyalanması sayılabilir.
Kamuoyundaki tartışmalar kamu yayıncısı radyo televizyon kanalları ve büyük gazetelerce belirleniyor. Aynı zamanda sosyal medya da burada önemli rol oynuyor. Gazete pazarına 1990’lı ve 2000’li yıllarda yaşanan çeşitli satın almalar ve yoğunlaşmalar sonrasında Norveçli Schibstedt-Holding ve İsveçli Bonnier-Media hakim.
Basın özgürlüğü sıralamasındaki yeri (Sınır Tanımayan Gazeteciler): 4. Sıra (2020)
Erişim: Nisan 2020