Danimarka'dan İran'a suikast suçlaması

Danimarka istihbarat örgütü, İran devletini, İran'daki ayrılıkçı hareket üyesi oldukları iddia edilen üyelerine Danimarka'da saldırı planlamakla suçluyor. Bu sebeple polis eylül ayı sonunda kapsamlı bir operasyon düzenlemişti. İran suçlamaları reddetti. Danimarka ve AB şimdi nasıl bir tutum sergilemeli?

Tüm alıntıları göster/kapat
Sydsvenskan (SE) /

Tahran'a sert tavır gösterilmeli

AB'nin Tahran'a karşı ortak bir tavır almasını talep ediyor Sydsvenskan:

“AB, haklı sebeplerle Tahran yönetimine karşı ortak eylem yürütebilir. Ancak nükleer anlaşmalar, bunun dışında tutulmalı. Zira ABD'nin feshettiği nükleer anlaşma, İran'la ilişkilerin geliştirilmesine fayda bile sağlayabilir. AB, mutlak düşman pozisyonuna düşmeden tavrını koymalıdır. Çünkü İran'la yapıcı bir diyalog başlatılması gereklidir. Ancak bu noktada AB ülkelerinin yasalarına ve burada yaşayanlara saygı gösterilmesi gerektiğine de vurgu yapılmalı, haydut gibi davranan bir devlete, haydut devlet muamelesi yapılacağı herkes tarafından bilinmelidir.”

Jyllands-Posten (DK) /

İthal malı yabancı çatışmalar

Jyllands-Posten, suikast planlarının, küreselleşmenin ve Danimarka iltica sisteminin karanlık yüzüne ayna tuttuğunu ifade ediyor:

“Yurtdışındaki çatışmaların Danimarka'ya ithal edilmesi demek bu. ... Danimarka, özgür ve liberal demokrasimizin ve uluslararası iltica sisteminin temel ilkesi uyarınca muhalif grupları her zaman korumuştur. ... Ama şimdi görüyoruz ki bu tutumumuzla kendimize de zarar verebiliyoruz. Sınırların açılması sonucu Danimarka'yı hiç ilgilendirmese bile birdenbire yanımızda bitiveren 'uzaktaki' çatışmalara dahil olmak zorunda kalıyoruz. ... Özgür bir dünya aynı zamanda daha fazla dikkat de gerektiriyor.”

Neue Zürcher Zeitung (CH) /

Devlet terörü sadece Riyad'a özgü değil

Neue Zürcher Zeitung'a göre, Suudi Arabistan ile İran'ın yarıştığı tek konu Ortadoğu'da hakimiyetin kimde olacağı değil:

“[Suudi] İslam Krallığı ile [İran] İslam Cumhuriyeti, dünya kamuoyunu kendi taraflarına çekmek için rekabet halinde. İran'daki rejim -örneğin yeni protesto dalgalarıyla- sarsılıp işler yolunda gitmiyorsa, Suudi Arabistan hemen kendini huzur ve istikrarın ülkesi olarak sunuyor. Öte yandan Suudi Arabistan, öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı vakasında olduğu gibi basının eleştiri oklarına maruz kaldığında, İran rahatlayıp arkasına yaslanabiliyor. ... İran'ın muhaliflere karşı onlarca yıldır gaddarca davrandığı ve İslam devletinin muhaliflerini yurtdışına kaçırıp burada öldürdüğü bir an için unutuldu.”