Afganistan: AB yine uyuya mı kaldı?

AB İçişleri Komiseri Johansson, çarşamba günü yapılan AB dışişleri bakanları zirvesinde Afganistan'ın daha da istikrarsızlaşmasına karşı uyardı ve AB'nin tüm senaryolara hazırlanmakta olduğunu açıkladı. Medyadan alınan bilgilere göre AB Konseyi, daha haziran ayı başında durum değerlendirmesi yapmış ve o zaman da benzer bir sonuca ulaşmıştı. Yorumcular AB'nin acil duruma hazırlanmakta geciktiği eleştirisini getiriyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
El Mundo (ES) /

Herkes canını kurtarsın

AB üyesi ülkelerin kendi aralarında bir tahliye planı bile koordine edememiş olması, El Mundo'ya göre acınası bir durum:

“[AB] Uluslararası bir aktör olarak önemini yitirdiğini bir kez daha kanıtlamakla kalmadı, böylesine ağır bir kriz karşısında hızlı ve üye devletler arasında koordineli bir stratejiyle tepki vermek konusundaki yetersizliğini de gösterdi. Her ülkenin önce kendi vatandaşlarını çıkarmaya çalışmasıyla AB yurttaşlarının Kabil havalimanından tahliyesinde bile utanç dolu bir tablo meydana geldi. Nasıl yaparsa yapsın ama herkes kendi canını kurtarsın.”

De Telegraaf (NL) /

Atalet Birliği

De Telegraaf, AB'nin son yılların en büyük görevlerinden birini yerine getirmekte geciktiği görüşünde:

“Avrupa Birliği, 2015 yılından bu yana ortak bir iltica politikası geliştirmeyi başaramadı. Özellikle Doğu Avrupalı ülkeler, mülteciler için bir kota belirlenmesini istemiyor. Göç konusu, en önemli sonucu atalet olan bir dosyaya dönüştü. Göçmenlerin geldikleri yerlere yakın bölgelerde kalabilmesi siyasi açıdan en güvenli çözüm olmakla beraber belli bir maliyeti de var. Ancak bu bölgelerde durum umutsuz görünürse göçmenler birkaç yıl sonra yine Avrupa'ya gelecektir. Brüksel açısından işin ucunda Avrupa'nın işbirliğinin inandırıcılığı var.”

Handelsblatt (DE) /

Amerikalılar olmadan hiçbir şey olmaz

Hindukuş'taki kriz, AB'nin zafiyetini bir kez daha göstermiş oldu, diyor Handelsblatt:

“Teknolojik, askeri ve lojistik açıdan Avrupalılar, sonuna kadar Amerikalılara bağımlı. Federal Almanya hükümeti, büyükelçilik personelini bile kendi başına tahliye etmeyi başaramadı. ... Peki ya böylesine önemli bir havalimanının güvenliği? Bir düşünün, onu da Amerikan askerleri halletti. ... ABD Başkanı Donald Trump, Taliban'la yapılan bir anlaşmanın ardından askeri birliklerin çekilmesini kesinleştirdiğinde, Avrupa Birliği, başka NATO üyelerinin yardımıyla Afganistan hükümetinin nasıl desteklenebileceği konusunda bir an bile durup düşünmedi. Daha başından itibaren kesin olan bir şey vardı, o da Amerikalılar olmadan hiçbir şeyin olamayacağı.”