(© picture-alliance/dpa)

  Avrupa'ya kaçış

  10 yorum

Polonya-Belarus sınırında göçmenler kısmen şiddete de başvurarak Batı'ya doğru ilerlemeye çalışıyor. Bu girişimlere geniş kapsamlı polis operasyonlarıyla karşılık veren Polonya NATO'yu devreye sokmayı düşünmeye başladı. Minsk hükümeti acil durum barınakları kuruyor, AB şüpheli havayolu şirketlerine baskı uyguluyor. Ama Avrupa basını Polonya'nın sert savunma yaklaşımı konusunda bölünmüş durumda.

AB'nin Belarus ile arasındaki sınırda gerginlik sürüyor. Polonya, sınırına duvar inşa etmek isterken Litvanya da göçmenlerin çoğunu geri çeviriyor. İlgili ülkelerin medyasında da, otoriter Lukaşenka'nın yürüttüğü 'hibrit savaş' nedeniyle sınırlarında bekleyen insanlara en doğru şekilde nasıl davranılacağı konusundaki tartışma bitmiş değil.

Belarus, Litvanya ve Polonya yönündeki geçişlere giderek daha çok izin verdiğinden bu yana sınır bölgesinde durum gerginleşti. Litvanya'da sığınmacılar kötü yaşam koşullarını protesto ediyor. Polonya ile Belarus arasındaki bölgede birkaç gün önce çok sayıda kişi ölü bulundu. Litvanya basını, göçmenlere nasıl bir muamelenin makul ve amaca uygun olacağı konusunda kararsız.

İspanya, geçtiğimiz hafta Kuzey Afrika'daki toprağı Ceuta'ya Fas'tan giriş yapan yaklaşık 8 bin yetişkin kaçağı sınır dışı etti. Anlaşılan Rabat yönetimi, Batı Sahra özgürlük hareketi Polisario Cephesi'nin lideri İbrahim Ghali'nin İspanya'da bir hastanede tedavi görmesine, göç dalgasını gerektiğince kontrol etmeyerek tepki verdi.

Sınır Tanımayan Doktorlar ya da Sea-Eye gibi özel yardım kuruluşları Akdeniz'deki mülteci kurtarma operasyonlarına şimdilik son verdi. Bu kararın alınmasında, Libya sahillerini kontrol eden milis kuvvetlerinin tehditlerinin yarattığı güvenlik endişesi etkili oldu. Köşe yazarları, STK operasyonlarının mültecilerin kaçış yolculuğuna etkilerini tartışıyor.

İtalya İçişleri Bakanı Marco Minniti mevkidaşlarıyla Paris'te yaptığı bir toplantıda, "Mülteciler sadece İtalyan limanlarına getiriliyorsa, bu işte bir tuhaflık var" dedi. Yabancı kurtarma gemilerini limanlarına almamakla tehdit eden Roma yönetimi, mülteci politikalarında bir dönüşüme neden olabilir mi?

İngiliz düşünce kuruluşu Chatham House'un yapıtğı bir araştırmaya göre, Avrupalılar'ın yüzde 55'i Müslüman ülkelerden gelen göçün durdurulmasından yana. Araştırmanın sonuçları, aralarında Almanya ve Britanya'nın da olduğu kimi ülkelerdeki iltica yasasının sertleştirilmesi gibi güncel gelişmeleri destekler nitelikte. Avrupa'nın Trump eleştirisi göstermelik bir eleştiri mi?

Avrupa'ya adım atan binlerce sığınmacı, bilhassa Sırbistan ve Yunanistan'da dondurucu soğuğa karşı yaşam mücadelesi veriyor. Yunan adalarındaki yetkililerin, sığınmacıları otellere yerleştirme çabası başarısız oldu. Macar dışişleri bakanı ise Sırbistan sınırının kapatılmasına ısrarcı. Peki ya Avrupa ne yapıyor? Yorumculara göre izlemekle yetiniyor.

Bulgaristan'in en büyük mülteci kampı, Türkiye sınırındaki Harmanlı'da polisler ve mülteciler arasında ciddi çatışmalar yaşandı. Yaklaşık bin genç erkek mülteci sokağa çıkma yasağına karşı direnerek, emniyet güçlerine taş atarak, barikatları yakmıştı. Bulgar gözlemciler, Avrupa Birliği'nin ülkeyi bir ikileme sürüklediğini öne sürüyor.

"Cangıl" olarak adlandırılan Calais mülteci kampı pazartesi günü polis tarafından boşaltıldı. Kampta bulunan 6 binden fazla insan Fransa çapındaki göçmen merkezlerine dağıtıldı. Kimi yorumcular mültecilerin kaderleriyle ilgilenirken, kimileri de AB'den artık etkili bir göç politikasını hayata geçirmesini istiyor.