Atina Türkiyeli darbecileri iade etmiyor

Türkiye, Yunanistan Yüksek Mahkemesi'nin, Yunanistan'a iltica başvurusunda bulunan Türkiyeli darbe zanlılarının iadesi için Ankara'dan gelen talebi reddetmesini öfkeyle karşıladı. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Yunanistan'ı darbecileri korumakla suçladı. Mahkemenin kararı Türkiye-Yunanistan ilişkilerini ne denli olumsuz etkileyecek?

Tüm alıntıları göster/kapat
Milliyet (TR) /

Ege'de gerginlik artıyor

Türkiye Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar pazar günü bir hücumbotuyla Ege Denizi'ndeki Kardak Kayalıkları'nı inceledi. Milliyet Gazetesi, bu provokasyonun doğrudan Yunan mahkemesinin kararıyla bağlantılı olduğuna inanıyor:

“Ankara bu konudaki tepkisini gösterdikten sonra, Atina’ya bu işi adli yoldan halletmek için bir şans daha verdi. Ama açıkçası bunu sağlamak için elindeki bazı baskı enstrümanlarını da devreye sokmaktan da çekinmedi. Örneğin pazar günü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar ve kuvvet komutanları Kardak’a giderek bir güç gösterisinde bulundu. ... Yunan mahkemesinin kararından sonra üst düzey hükümet yetkilileri mültecilerle ilgili anlaşmanın iptalinin gündeme getirebileceği uyarısını yaptılar. ... Baskı veya misilleme için atılacak her adımın iki tarafın da -hatta bölgenin- zararına olacağı kuşkusuz.”

Neue Zürcher Zeitung (CH) /

Yeni gerilim olacağı kesin

Mahkemenin bu hükmünün siyasi sonuçları ağır olacak olsa da, kesinlikle doğruydu, diyor Neue Zürcher Zeitung:

“Atinalı hakimler ... iadenin reddi kararı vermek zorundaydı, çünkü sekiz ordu mensubunu Türkiye'de keyfi bir yargı bekliyor. Buna ilişkin bir kanıt daha aranacak olsaydı, onu da Türkiye'nin Yunan mahkemesine uyguladığı sürek avı sağlardı herhalde: Ankara aba altına saklamaya bile gerek duymadığı sopasını sallayıp Yunanları, halihazırda gergin olan ilişkileri daha da yokuşa sürmekle tehdit etti. Bu tehditlerin boş laf olmadığı, Erdoğan'ın tarihi sınırları sorgulaması, sayıları giderek artan Ege'deki tehlikeli askeri tatbikatlar ve yeni sığınmacı dalgalarının Avrupa'ya geçişine izin verme tehdidinden anlaşılıyor. ... Yunanistan'ın reel siyasetçileri yeni bir krizin ortaya çıkmasını arzu etmezdi herhalde, çünkü Türkiye'nin bu hükme tepkisi kuşkusuz öfkeli olacak.”

Protagon.gr (GR) /

Atina artık askerleri korumak zorunda

Çevrimiçi portal Protagon, askerlerin güvenliğinden endişe duyuyor:

“Türkiye istihbarat servisleri bu sekiz subayı [Yunanistan'dan] kaçırmak ya da "ortadan kaybetmek" için çoktan girişimlere başlamış olmalı. ... Sekiz Türk askerinin hikayesi burada sona ermiyor. Bilakis, şimdi yeni bir sayfa açılıyor. Bu askerlerin iadesi hakkındaki hüküm demokrasimiz ve hukuk kültürümüz için bir sınav olduysa, aynı askerlerin korunması ulusal gururumuzla ilgilidir. Hükümetin bunların iadesi için baskı yaptığını düşünenler, şimdi aynı iade sürecini arka kapıdan gizlice yapmamızdan endişe duyabilir. ... Böyle bir şey nasıl olur? Öncelikle iki tarafın istihbarat servislerinin başarılı bir işbirliği, yani Yunanistan istihbaratının bu subayları 'eve teslim' iade etmesi sayesinde ya da ikinci bir yolla, yani Türkiye istihbaratı askerleri yakalayıp onları sınırlarımızın dışına çıkarana kadar başka tarafa bakmak suretiyle.”

Blog Pitsirikos (GR) /

Avrupa kimin yanında?

Yunanistan Yüksek Mahkemesinin hükmü ışığında AB'nin Türkiye ile imzaladığı mülteci anlaşması Blog yazarı Pitsirikos'un iyice gözüne batıyor:

“İnsan haklarını ihlal eden bir ülkenin aynı zamanda nasıl güvenilir bir üçüncü ülke kabul edildiği, şahsen anlam veremediğim bir durum. Avrupa Birliği ortak bir para birimi tesis etmeyi başardı ama bu sırada siyasi entegrasyonu unuttu. AB, ortak bir Avrupa kimliği, ortak bir Avrupa ordusu, ortak Avrupa sınırları, ortak bir Avrupa yasası ve bunun sonucunda ortak bir Avrupa iltica talebi hakkı yaratamadı. ... Ümit ediyorum ki, yüksek mahkemenin hükmü, Yunanistan ile diğer Avrupa ülkeleri arasındaki bir mutabakattan doğmuştur. ... Ve ümit ediyorum ki, Türkiye'den gelen tepkiler, yurtiçi kullanımı amacını taşıyor olsun.”