İsrail-İran çatışmasının küresel sonuçları ne olur?

İsrail ve İran birbirlerine hava saldırıları düzenlemeyi sürdürürken, ABD Başkanı Donald Trump Tahran sakinlerine şehri terk etmeleri çağrısında bulundu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise masada bir ateşkes önerisinin olduğunu duyurdu. Avrupalı yorumcular, çatışmanın bölge ve dünyanın geri kalanı için taşıdığı önemi tartışıyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
Webcafé (BG) /

Dünya ticareti güvende değil

Webcafé, İran'ın elinde hâlâ önemli bir koz olduğuna dikkat çekiyor:

“Rejim radikal bir yol izleyerek, küresel petrol ticaretinin yaklaşık üçte birinin ve sıvılaştırılmış doğalgaz ticaretinin beşte birinin geçtiği Hürmüz Boğazı'nı kapatabilir. Hürmüz Boğazı, deniz taşımacılığı ve ticaret açısından dünya denizlerinin en önemli noktalarından biri. ... Burası Irak, Kuveyt, Bahreyn, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri için dünya denizlerine açılan tek çıkış yolu. İran şimdi bu boğazı kapatarak dünya ticaretini aksatma imkânına sahip. Tahran'ın böyle bir adımı gerçekten ne ölçüde düşündüğü belirsiz, ancak boğazı kapatma tehdidi dahi dünya çapında akaryakıt fiyatlarını etkileyebilir.”

La Stampa (IT) /

Bir dönemin sonu geliyor

La Stampa, 1968 tarihli Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın önemli kazanımları tehlikede, diyor:

“İran'ın tehdit ettiği gibi anlaşmadan çekilmesi yalnızca izole bir kopuş olmaz. Bu, tüm sistem için kırılma noktası anlamına gelir. Nükleer silahların yayılmasını önleme rejiminden, bu silahların güvenlik garantisi görüldüğü bir dünya düzenine geçişin habercisi olur. Asıl tehdit yalnızca İran’ın nükleer bomba geliştirme olasılığında değil, bu adımı Tahran’dan sonra başka ülkelerin de izlemesinde ve nükleer silahların yayılmasının yeni bir jeopolitik norm halini almasında saklı. Bir dönemin sonuna gelmiş oluruz. ... Diplomasiye olan inancın zayıfladığı, caydırıcılığın sıradanlaştığı ve nükleer silahların yayılmasının makul görülmeye başlandığı bir dünyaya adım atılır.”

Kommersant (RU) /

Rusya'nın ortaklığı yalnızca kâğıt üzerinde

Siyaset bilimci Andrey Kortunov, Kommersant'ta Moskova'nın bu çatışmada kaybeden tarafta olduğunu yazıyor:

“Rusya, beş ay önce kapsamlı bir stratejik ortaklık anlaşması imzaladığı bir devlete yönelik olarak gerçekleşen ağır İsrail saldırısını engellemekte yetersiz kaldı. Moskova, İsrail’in eylemlerini kınamanın ötesine geçerek İran’a askeri destek sunmaya ise kesinlikle istekli değil. ... İsrail’in esas hedefinin İran’ın nükleer programını durdurmak ya da bölgedeki politikasını değiştirmekten ziyade rejimi devirmek olduğu varsayılırsa, Moskova’nın uzun vadede karşı karşıya kalabileceği risklerin artması kaçınılmaz hale gelir.”

Yetkin Report (TR) /

Türkiye için fırsat doğabilir

Analist Ahmet Kasım Han, Yetkin Report’ta Ortadoğu’da kurulacak yeni bir düzenin Türkiye’nin lehine olabileceğini yazıyor:

“Türkiye, giderek istikrarsızlaşan bir bölgede adeta ip cambazlığı yapıyor. … Eğer kartlarını doğru oynarsa, bu kaos halini lehine çevirebilir. Yapısal sorunlar -kısmen bile olsa- çözülürse, Türkiye kriz sonrası kurulacak yeni düzenden fayda sağlayabilecek bir konuma gelebilir. Tedarik zincirlerini, enerji koridorlarını, yeni ticaret ittifaklarını, ticari ve yabancı yatırım fırsatlarını bir düşünün.”

Delfi (LV) /

Yırtıcı hayvanların dünyasında vejetaryen olmak gibi

Analist Sandis Šrāders, Delfi'de şu uyarıyı yapıyor:

“ABD kaynaklarının Ortadoğu'ya yönlendirilmesi, diğer bölgelerdeki güvenliği zayıflatabilir. Çin, ABD'nin dikkatinin ve kaynaklarının Ortadoğu'ya odaklandığı bir dönemde Tayvan'ı kontrol altına alma fırsatını değerlendirebilir. ... Bu durum karşısında Avrupa’daki NATO üyeleri artık daha kararlı ve hızlı adımlar atmak zorunda: Finlandiya sınırında kurulan yeni Rus askeri üsleri, dostane bir yaklaşımı yansıtmaktan çok Moskova’nın eski Sovyet coğrafyasındaki nüfuzunu yeniden tesis etme niyetini ortaya koyuyor. Avrupa, küresel güvenlik ortamındaki değişimleri uzun süre görmezden geldi ve güvenliğini büyük ölçüde ABD'nin garantilerine emanet etti. ... Artık uyanma vakti. Zira bu, yırtıcıların kol gezdiği bir dünyada vejeteryan olmakla eşdeğer.”

Naftemporiki (GR) /

Denge ihtiyacı

Naftemporiki, gerilimin muhtemelen daha da tırmanmayacağı görüşünde:

“Bölgenin en güçlü aktörleri arasında patlak veren savaş her iki tarafa acılar verse de görünen o ki çatışma yayılmayacak. Çünkü gerilimin tırmanmasının kimsenin çıkarına olmayacağı herkesçe anlaşılıyor. Felaket boyutuna varacak bir savaşın neleri riske sokacağı ortada: Tabii ki ekonomik yıkım. Düşmanın yok edilmesini isteyen savaş çığırtkanlarına rağmen, bölgede kartları yeniden dağıtmak isteyen güçler bile dengeye duyulan ihtiyacı görüyor.”