Netanyahu ile Orbán el sıkıştı

İsrail Başbakanı Netanyahu pazartesi başlayan Macaristan ziyaretine devam ediyor. Macaristan Başbakanı Orbán İsrailli mevkidaşına antisemitizme karşı "sıfır hoşgörü" garantilerken, birçok gözlemci en azından tartışmalı Anti-Soros-Kampanyası nedeniyle bunu yalnızca sözde kalan bir vaat olarak görüyor. İki liderin bu ittifaktan beklentileri nedir?

Tüm alıntıları göster/kapat
taz, die tageszeitung (DE) /

Orban'a iyi hal kağıdı

Netanyahu'nun Macaristan ziyaretini yorumlayan taz, İsrail başbakanının bu ziyaretle artan Yahudi düşmanlığıyla mücadelede inandırıcılığını kaybettiğini söylüyor:

“Netanyahu'nun Avrupalı müttefiklere ihtiyacı var ve Victor Orban tam onun ağzına layık biri. Bu iki sağ-popülist lider, eleştirmenleri marjinalleştirmek konusunda, düşünce ve basın özgürlüğü ve insan hakları konularında çok iyi anlaşıyorlar. Ayrıca Macaristan AB'nin kararı üzerine Batı Şeria'daki yerleşim merkezlerinden gelen ürünlerin etiketlenmesi zorunluluğuna karşı İsrail'in yanında yer almıştı. Netanyahu'nun ziyareti de bir anlamda Orban'ın imdadına yetişti. Yahudi devletinin lideri Orban'a dostça elini uzatmakta bir beis görmüyorsa, hiç kimse Orban'ı ve partisini Yahudi düşmanlığıyla suçlayamaz. Netanyahu böyle davranarak Orban'a iyi hal kağıdı sunmuş oldu.”

Gazeta Wyborcza (PL) /

İsrail'in Vişegrad ülkelerine ihtiyacı var

Gazeta Wyborcza, Netanyahu'nun Anti-Soros-Kampanyası'na rağmen, Macaristan Başbakanı Orbán'ın yanında yer aldığını belirterek, bunun nedenlerini açıklıyor:

“İki lider de muhalefete, özgür basına, göçmenlere, insan haklarına, işlerine karışan bir AB'ye ve George Soros'a karşı. ... Macaristan AB içinde, diğer Vişegrad ülkeleri gibi İsrail'in en yakın müttefiklerinden biri. ... O zaman neden İsrail Başbakanı Orbán'ı -ya da Vişegrad grubunu- tutmayıp da Yahudileri desteklesin? ... Yalnızca eski moda antifaşizme sarıldıkları ya da Avrupa'da kaygı verici bir biçimde değişen antisemitizme karşı duyarlılıklarına bağlı kaldıkları için mi? ... Vişegrad dörtlüsü liderlerinin Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler'de dört oyu bulunuyor.”