Beyaz Rusya'da muhalefetsiz parlamento

Beyaz Rusya'da son iki muhalif siyasetçinin de temsilciler meclisinden çıkarılmasıyla, mecliste sadece Cumhurbaşkanı Lukaşenko'ya yakın partilerin temsilcileri kaldı. Muhalefet adayların seçime sokulmamasından şikayetçiyken, AGİT gözlemcileri göz korkutma hamlelerini ve 'demokratik yükümlülüklere' saygı gösterilmemesini eleştiriyor. Avrupa basını gelişmeleri izliyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
Novaya Gazeta (RU) /

Hep aynı prosedür

Echo Moskvy Beyaz Rusya'daki seçimleri, kinayeli bir dille aktarmış:

“Seçim sandıklarının kurulu olduğu okulların kantinlerinde seçim günü bira ve votka dağıtmasına rağmen, çok sayıda seçmen seçimlere katılmayı reddediyor. İkincisi, Beyaz Rusya'da zaten uzun süredir gerçek seçimler yapılmadığı ve müstakbel devlet yöneticileri önceden belirlendiği için herkes kendi seçim bölgesinde kimin göreve geleceğini biliyor. ... Üçüncü olaraksa Beyaz Rusya'daki seçimler 1996 yılından bu yana AGİT, AB ve ABD tarafından tanınmıyor. ... Bunun üzerine ülkedeki seçim kurulu, hiç sıkıntı duymadan, seçimlerin uluslararası gözlemcilere açık olduğunu söylüyor. Zaten 23 yıldır işler böyle yürüyor.”

Deutschlandfunk (DE) /

Brüksel'in yapacağı baskı geri teper

Deutschlandfunk'a göre 2016 yılında kaldırılmış yaptırımların bir an evvel tekrar uygulanmasının hiçbir getirisi olmayacaktır:

“Kimse Avrupa'nın göbeğindeki küçük bir ülkenin iflasını istemeyecektir. Böyle bir gelişme, Lukaşenko'yu Rusya'nın kucağına daha da itecektir. Moskova yönetimi bu yıl, ortağını kendine bağlamak, hatta bir eyalet yaratmak için daha çok uğraş veriyor. Bu sırada Beyaz Rusya önünde sonunda bağımsızlığını kaybedecektir. Şu sıralar kişisel gücünü Moskova'ya kaptırmak istemeyen Lukaşenko'yu engelleyen bir senaryo bu. İçimiz kan ağlasa da Beyaz Rusya'nın daha demokratik olması için Batı'nın yapabileceği pek bir şey yok.”

Denik (CZ) /

Çekya'ya ibret olsun

Çek halkı hükümetinden ne kadar memnun olmasa da kendini şanslı saymalı, diyor Denik:

“Pazar günü Beyaz Rusya'da yapılan parlamento seçimleri, halkın çoğunluğu demokrasinin korunması için mücadele etmediğinde ülkemizin başına neler gelebileceğine dair iyi bir örnek. Muhalefet, parlamentodaki 110 koltuğun bir tekini bile alamadı. ... Lukaşenko, önümüzdeki yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerini de açık arayla kazanacak. Çekya'da bizler, Başbakan Andrej Babiš'e, tüm malvarlığı ve medya imparatorluğuna rağmen hala özgür seçimlere ve hukuk devletine sahibiz. Babiš, Lukaşenko'dan farklı olarak seçimlerde yenilebilir. Ancak buradaki sorun, bunu yapacak yegane kişilerin bizler, yurttaş ve seçmenler olmamız.”