Pompeo'nun eski Sovyet cumhuriyetleri gezisi
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, geçtiğimiz günlerde müttefik Ukrayna'nın yanı sıra, Moskova'nın müttefiki sayılan Belarus, Kazakistan ve Özbekistan'a giderek her konuda desteğe hazır olduklarını söyledi. Köşe yazarları, ABD'nin bu geziyle diplomasi alanında Rusya'yla arasındaki farkı ne ölçüde kapatacağını tartışıyor.
Açık ve olumlu bir mesaj
Ukrayna eski dışişleri bakanlarından Vladimir Ogrisko, Novoye Vremya için yazdığı yazıda ABD dışişleri bakanının bazı eski Sovyet cumhuriyetlerini ziyaretinin, ABD'nin sahayı Moskova'ya bırakmak istemediğinin göstergesi olduğunu belirtiyor:
“Amerikan diplomasisinin bu ülkelere vermeye çalıştığı bir mesaj bu: Toplum ve ülke olarak daha uygar hükümet biçimlerine geçmek istemeniz halinde yardım ve desteğimize güvenebilirsiniz! ... Amerikalılar aksi halde Vladimir Putin'in SSCB'yi yeniden inşa etme hayalinin gerçeğe dönüşebileceğini anlamaya başladı. Amerika'da bunun nihayet anlaşıldığını görmek sevindirici, zira Batı Avrupalı ortaklarımız, bilhassa da Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi AKPM Amerikalıların aksine hala Rusya'nın ikna edilebileceği, hatta Rusya'yı anlayabileceği görüşünde.”
Belarus artık petrolü ABD'den mi alacak?
Ria Novosti, Pompeo'nun Belarus Cumhuriyeti'ne yaptığı ziyaretin Moskova ile Minsk yönetimleri arasındaki ilişkilerin gergin bir dönemine rastladığına dikkat çekiyor:
“Böyle bir durumda ABD dışişleri bakanının, 'yüzün Batı'ya dönülmesi durumunda' kimi ikramiyeler vaat etmesi son derece mantıklı. Nitekim Pompeo, ABD'li üreticilerin Belarus'a 'yüzde 100 oranında' enerji kaynağı sağlayabileceğini vurgulayarak tam da bunu yaptı. Ancak bir kısıt da getirdi: Rekabetçi fiyatlara. ABD'nin Rusya'yla farkı da burada belli oluyor, zira Belarus yönetimi Rus meslektaşlarından piyasa fiyatlarında satın alma yapmak istemiyor. ... Şimdi bu gibi vaatlerin ve Pompeo'nun günün birinde [Belarus'a yönelik] ABD ambargosunun kaldırılması yönünde emareler olduğuna ilişkin tuhaf açıklamasının Lukaşenko'ya ne kadar cazip göründüğünü bekleyip görmek gerekecek.”
Moskova'yla bağlar çok güçlü
Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevičius, 3-5 Şubat arasında Belarus'u ziyaret ediyor. Vilnius Üniversitesi, uluslararası ilişkiler öğretim görevlisi Vytis Jurkonis, Lrt'deki yazısında, her iki yakınlaşma çabasının da meyve vermeyeceğini söylüyor:
“Bütün bunlar Belarus'un bağımsızlığını ve egemenliğini ancak hükümetin tehditlerden söz etmekle kalmayıp bir şeyler yapması durumunda güçlendirir. Şimdiye kadar bunun bir örneği yok, ama Kremlin'in gözüne girme çabaları bol miktarda mevcut. ... Minsk için kötü haber, güven kredisi bir kez bittiğinde böyle fırsatın bir daha ele geçmeyeceği. Batı dünyası için iyi bir haber ise, 'bu yeni çabanın' bedelinin çok yüksek olmaması ve Minsk'in de eline bir fırsat verildiğini söyleyebilecek olmamız.”