Belçika'da maske zorunluluğu otobüsle kısıtlı değil
Haftalar süren tartışmaların ardından Belçika'da mağaza, sinema ve diğer kapalı alanlarda da maske takma zorunluluğu getirildi. Geçtiğimiz perşembe akşamı bölgesel temsilcilerin de yer aldığı bakanlar kurulunda alınan karar 11 Temmuz cumartesi yürürlüğe girdi. Fransa ve İsviçre gibi ülkelerde maske -şimdiye dek Belçika'da da olduğu gibi- sadece toplu taşımada kullanılmak zorunda. Maske kullanımını değiştiren unsur ne oldu?
Nihayet!
Le Soir, maske takma zorunluluğunu destekliyor:
“Maske takma zorunluluğunun başbakan ve dostlarının verebileceği en iyi karar olduğunu üç hafta önce yazmıştık burada. Geç kalmış da olsa, tepkilere de, berbat tartışmalara da yol açmış da olsa, bu kararın alınmış olmasını saygıyla karşılamak zorundayız. Yeniden halkın sorumluluk bilincine, mantığına ve zekasına güvenmek zorundayız. Belçika'da kriz yönetiminde yaşanan siyasi kargaşaya rağmen maske takma zorunluluğunun insanları kızdırmak ya da esnafın veya sinemaların önüne engel olması için konmadığını unutmamalıyız. Konu sorumlu davranmak sadece.”
Maske takma zorunluluğu mutlak eşitlik yarattı
Kişiler özgür iradeleriyle karar vermedikleri zaman, maske takmanın siyasi anlamı da ortadan kalkar, diyor düşünür Barbara Bleisch Tages-Anzeiger'deki yazısında:
“İnsanların, özgürlüklerimiz gasp ediliyor, diye .... bağırmasını, maske zorunluluğunun yarattığı eşitlikle açıklamak mümkün. Maske takan biri en azından toplu taşımada dikkat çekmiyor artık. Şimdiye kadar maske takmanın açık ve net bir mesajı vardı: Başka birçok kişi takmadığı için ya riskli bir gruba dahildiniz ve acıyan bakışlara maruz kalıyordunuz, ya da şunu belli ediyordunuz: Pandemi tehlikesine inanıyorum, istatistiklere güveniyorum, dayanışma göstereceğime söz veriyorum. Bugüne dek nasıl olduğumuzun, neler düşündüğümüzün maskesini işte bu maskeler düşürüyordu.”