İran: İsrail Batı'nın "pis işlerini" mi yapıyor?

Kanada’daki G7 Zirvesi sırasında ZDF’ye verdiği bir mülakatta İsrail’in İran’da bütün Batı adına “pis işleri” yaptığını söyleyen Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, terör destekleyicisi İran’a karşı askeri müdahalede bulunma “cesaretlerinden” ötürü İsrail yönetimine ve ordusuna da saygılarını sundu. Bu sert ifade medyada da aynı sertlikte bir tartışma kopardı.

Tüm alıntıları göster/kapat
Mediapart (FR) /

Müdahaleler daha önce de sık sık ters gitmişti

Tarihten hiç ders almamış görünüyor, diye eleştiriyor Mediapart Merz'i:

“2003’te ABD’nin Irak’ı işgalinin ya da 2011’deki Libya müdahalesinin sonuçlarını hatırlatmaya gerek var mı? Bu müdahaleler silahların her yere yayılmasına, pek çok ülkede 'milis yapılanmaların' oluşmasına ve bazıları Avrupa topraklarında saldırılar gerçekleştiren cihatçı hareketlerin güçlenmesine yol açmıştı. Friedrich Merz’in, ‘pis işlerin’ sözde faydaları üzerine düşünürken bu tabloyu göz ardı etmemesi gerekir.”

Neue Zürcher Zeitung (CH) /

Sert sözleri gücendirebiliyor

Neue Zürcher Zeitung’a göre Merz seçtiği sözcüklerle tam on ikiden vuruyor:

“İsrail gerçekten de Tahran’ın saldırgan politikalarından nasibini almış herkesin çıkarına hareket ediyor. Üstelik bunlar arasında yalnızca Batılı devletler değil, birkaç Arap ülkesi de var. … Merz tercih ettiği söylemle kendi hayatını pek kolaylaştırmıyor. Sözlerini doğrudan, zaman zaman da sert bir biçimde ifade etmeyi tercih ediyor ve bu yüzden yoğun eleştiriler de alıyor. … Haleflerinden farklı olarak bu tavrıyla sıklıkla hedef haline geliyor. Bunun uzun vadede -koalisyon ortağı, kendi partisi ve son yirmi yıldır şansölyelerden pürüzsüz bir iletişim tarzı görmeye alışmış kamuoyuyla birlikte- kendisi için iyi sonuçlanıp sonuçlanmayacağı ise henüz belirsiz.”

Der Tagesspiegel (DE) /

Boş laflar yerine net sözler

Tagesspiegel Merz’e hak veriyor:

“Elbette savaşlarda tek bir sivilin dahi yaralanması ya da hayatını kaybetmesi istenmez. Otokrat ya da diktatör hükümdarların salt bombalarla devrilmesinin de nadiren istikrar getirdiği doğru. Ancak yine de İsrail, Avrupa’nın, ABD’nin ve diğer demokratik devletlerin uzun süreler yeterince sorgulamadığı bir rejime karşı tüm sertliğiyle harekete geçmiş durumda. … Neyse ki Almanya hükümeti bunun farkında: Geçmişte edilen boş laflar artık işe yaramıyor. Çünkü elimizde -tüm kaygılara ve risklere rağmen- tarihi bir fırsat var. Dolayısıyla, İsrail bu fırsatı değerlendirmek için Friedrich Merz’in ‘pis iş’ diye tarif ettiği şeyi yapıyor diye kimselerce eleştirilmemeli.”

Zeit Online (DE) /

Almanya'nın ikiyüzlülüğü faş oldu

Zeit Online'a göre Merz'in sözleri ahlaken ve üslup açısından yakışıksız:

“Federal İstatistik Ofisi’nin verilerine göre Almanya, yalnızca 2024 yılının başında İran’a 241 milyon avro tutarında mal ihraç etti. İran’dan da 41,2 milyon avro değerinde ithalat gerçekleştirdi. Tüm bunlar olurken, Jina Mahsa Amini cinayeti ile sonrasında yaşanan ve Almanya’nın başından beri diplomatik bakımdan temkinle yaklaştığı Kadın, Yaşam, Özgürlük protestoları hakkında pek bir söz edilmedi. Dolayısıyla 'pis işler' ifadesi öfke yaratmakta haklı: Zira bu, ikiyüzlülüğü gözler önüne seriyor. Bir rejime sert yaptırımlar uygulamaya cesaret edemiyorsunuz, ama başka bir ülke o rejime askeri saldırılar düzenlediğinde ölçüsüz seviniyorsunuz, öyle mi?”

Berlingske (DK) /

Tehlikeli teröristler silahsızlandırılıyor

İsrail’de yaşayan fizikçi Samuel Goldstein, Berlingske’de dünyanın İsrail’e minnettar olması gerektiğini savunuyor:

“21. yüzyıla damga vuracak süper gücün kim olacağını öngörmek imkânsız. Radikallerin gerçekten tehlikeli silahlara erişemeyeceğinin garantisini kim verebilir? Avrupa, milenyumdan beri görülmemiş düzeyde yoğun bir terör sürecinden geçti. Bunun büyük bir kısmının müsebbibi, birbirlerini bile hedef alabilen fanatik İslamcılardı. [Suriye’nin geçici cumhurbaşkanı] El Colani ve Tahran’daki dinci rejim de onlara dâhil. İşte bu yüzden, Suriye ve İran’ın silahsızlandırılmasına yönelik katkılarından ötürü İsrail’e müteşekkir olmalıyız. Yaptıkları bütün dünyanın çıkarına.”