PKK silah bıraktı: Barış nasıl sağlanabilir?
Cuma günü, 30 PKK üyesi Kuzey Irak’ta silahlarını ateşe vererek 1984’ten bu yana Türk devletine karşı yürüttükleri mücadeleye son verme yönünde sembolik bir adım attı. Bir PKK lideri, bundan sonra hedeflere siyasi yollarla ulaşmaya çalışacaklarını söyledi. Basın, barış sürecinin muhtemel perspektiflerini irdeliyor.
Demokrasisiz barış olmaz
Karar’a göre barış ciddi bir meseleyse, demokrasi de aynı ciddiyetle ele alınmalı:
“Türkiye’nin iç barışı, herkesin birbiriyle barışması, empati ve dayanışmanın istisna olmaktan çıkıp genel kabul gören kural haline gelmesi için AKP ile CHP’nin de barışması, ifrata varan soruşturmaların, gözaltıların ve hukukun temel ilkelerine aykırı tutuklamaların artık sona ermesi, dahası askıya alınan AİHM kararlarının uygulanması, terörün kendisi ortadan kalktığına göre terör bağlantılı suçlarla ceza alanların afla ya da başka bir yöntemle serbest bırakılması gerekiyor. ”
Muhalefet bu işe karışmamalı
Hükümet yanlısı Akşam, muhalefet partilerinin barış sürecine engel olmak istediğini iddia ediyor:
“Şimdiden homurdanmaya, şehit ailelerini tahrik etmeye başladılar. ... Gerçekte, ne verdiğimiz şehitleri umursuyorlar ne de ülkede barışın tesis edilmesini. CHP'nin başı yolsuzluk ve hırsızlık operasyonlarıyla belada olmasaydı bu süreci durdurmak için neler yapabilirdi, düşünmek bile istemiyor insan. ... Şimdi özgür, barış dolu ve güçlü bir Türkiye'yi ellerimizle yeniden inşa etme zamanı. Kim takoz koyuyorsa yüzünüzü çevirin gitsin, kendi karanlığında kalsın.”
Uzlaşmak artık şart
Der Standard, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın artık taviz vermek zorunda olduğu kanısında:
“Türkiye’de Kürtlerin varlığının artık inkâr edilmediği doğru. Ancak tam anlamıyla bir özgürleşme henüz sağlanabilmiş değil. Bu noktada sorumluluk Türk devletine düşüyor - ama bu devletten geriye, giderek otoriterleşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan başka kimse kalmayacak gibi görünüyor. ... Erdoğan’ın önceliği ise kendi iktidarını korumak, siyasi ve toplumsal bir uzlaşma süreci başlatmak değil. Oysa bu, PKK’nın silahsızlandırılmasıyla eşzamanlı bir şekilde acilen hayata geçirilmek zorunda.”
Erdoğan Kürtlere neden muhtaç?
Der Spiegel, Kürtlerin Erdoğan’ın göz boyamalarına kanmaması gerektiğini söylüyor:
“Zira barış sürecinin zamanlamasının arkasında siyasi hesaplar yatıyor olabilir. ... Erdoğan, 2028’de yapılacak bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tekrar aday olamaz. ... Ancak şu anda Cumhurbaşkanı, hukukçulara Anayasa’nın değiştirilmesini incelettiriyor. ... Bunun için de Erdoğan’ın Kürtlerin oyuna ihtiyacı var. Artık Türkiye Cumhurbaşkanı’nın bir dönem daha görevde kalmasını, hatta ömür boyu cumhurbaşkanlığı yapmasını isteyip istememeye karar verecek olanlar Kürtler. Alternatif seçenek ise hedeflerine sadık kalıp, diğer muhalefet partileriyle birlikte ülkenin gerçek bir demokratik açılım gerçekleştirmesi için mücadele etmek.”