Londra'daki Ukrayna toplantısının sonucu ne oldu?
Pazartesi günü Londra'da gerçekleşen bir toplantıda, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Almanya Şansölyesi Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Büyük Britanya Başbakanı Starmer, Ukrayna Savaşı'nda izlenecek bir sonraki adımları görüştü. Toplantıda, diğer konuların yanı sıra, ABD tarafından sunulan 28 maddelik barış planı, (Zelenskiy'e göre) "Ukrayna karşıtı" pozisyonlardan arındırılarak artık 20 maddeyi kapsayacak şekilde kısaltıldı. Ayrıntılar netleştirilir netleştirilmez, planın Washington'a iletilmesi bekleniyor.
Son bir girişim mi?
La Stampa, Zelenskiy’nin çabalarına rağmen başarının garanti olmadığını söylüyor:
“Son iki gündeki zorlu Avrupa turunda -E3 ülkeleriyle (Büyük Britanya, Fransa, Almanya) Londra, Brüksel ve Roma- Ukrayna Devlet Başkanı, 20 maddelik başka bir ‘plan’ı savundu. Bu plan -muhtemelen son dakikada eklenen- 60 gün içinde seçim yapılması maddesi de dâhil olmak üzere, Ukrayna’nın verebileceği azami tavizleri kapsıyor olabilir. Zelenskiy ve Avrupalılar, Trump’ın Putin karşısında bu planı desteklemesini, fakat karşılığında Moskova’nın yeni taleplerde bulunmamasını ümit ediyor. … ABD’nin Moskova’nın değil Kiev’in yanında yer aldığı ve Rusya ile Ukrayna arasında kalıcı bir anlaşmaya varmak için yapılan son bir umutsuz girişim bu.”
Diplomasi çıkmazda
Siyaset bilimci Viktor Şlintçak, Glavkom tarafından alıntılanan bir Facebook paylaşımında şu değerlendirmede bulunuyor:
“Avrupa, Pekin’i bir seçim yapmak zorunda bırakarak Çin üzerinde dilediği zaman baskı kurabilir: Ya Putin’i Avrupa’daki savaşı bitirmesi yönünde etkileyecek ya da Avrupa pazarında ek gümrük vergileri ve ticaret kısıtlamalarıyla yüzleşecek. ABD ile durum daha zor. Her şey, Trump’ın müzakere konusunu şimdilik kendisi adına kapatabileceğine işaret ediyor. … Bir şey aşikâr: Ukrayna ve Avrupa ne önerirse önersin, Rusya açısından kabul edilebilir olmayacak. Bizim teslimiyetimiz (askeri, ekonomik, siyasi) olmaksızın hiçbir ‘barış planı’ Moskova’nın çıkarına değil. Ancak Washington öncülük ettiği ve diplomatik mekanizmanın işlemesine izin verdiği müddetçe, sürecin devam ettirilmesi gerekir.”
Avrupa'nın planı yok
Siyaset bilimci Vadim Denisenko, Espreso tarafından alıntılanan bir Facebook paylaşımında hayal kırıklığına uğramış gözüküyor:
“Londra’daki buluşma, Avrupa’nın bundan sonra ne yapılması gerektiğine dair hiçbir vizyona sahip olmadığını gösterdi. Avrupa en fazla mali kaynak sağlayabiliyor - bunun da savaşta bir dönüm noktası yaratmaya yetmediği aşikâr. Üstelik Avrupa’nın genel olarak ‘güvenlik’ diye bir sorunu var ve bununla nasıl başa çıkacağı bilinmiyor. Bu yüzden de kararların artık şu ilke uyarınca alındığı görülüyor: ‘Ne yapacağını bilmiyorsan, sorunun çözümünü ertele.’ Bizim hakikatimizde ise bu kulağa şöyle geliyor: ‘Savaş her halükârda sürecek, para ise belki gelir.’”