Muhafazakar Parti nabız yokladı
Britanya'daki yerel seçimlerde Muhafazakarların elde ettiği galibiyete karşın Başbakan May temkinli davranıyor. Muhafazakar Parti perşembe günü, dört yıl önceki seçimlerdekinden toplam 558 koltuk fazlasını kazandı. Bu seçim, 8 Hazirandaki seçimler için bir nabız yoklaması kabul ediliyor. Yorumcular bunu Britanya muhafazakarlığının yeni bir başarısı olarak okurken, en önemli mesele üzerinde de uzlaşıyor.
Avrupa kuşkuculuğu Britanya'yı birleştiriyor
Muhafazakar Partinin yerel seçimlerde elde ettiği başarı, seçmenlerin Avrupa'ya karşı kuşkucu tavırda birleştiğinin göstergesi kabul edilmeli, diyor The Daily Telegraph:
“Avrupa meselesinin Muhafazakar Partiyi ikiye böldüğü 30 yılın ardından, parti Avrupa kuşkuculuğunun son derece popüler olduğunu gördü. ... Ancak May bir konuda haklı: Sırf mevcut duruma bakarak 8 Hazirandaki parlamento seçimlerini çantada keklik gibi görmemek gerek. Sağ kanat seçmenlerin, seçim galibiyetini nasılsa garantilediklerini düşünüp seçim günü sandığa gitmeme riski hala geçerli. ... Muhafazakarlar, perşembe günü çıkan seçim sonuçlarını ilham olarak kullanıp mücadeleyi sürdürmeli. Muhafazakarların başarılı adayları, özgüvenli ve yurtsever muhafazakarlığın girmekten çekindiği alanlar olmadığını gösterdi. Üstelik yıllardır Brexit'in yeni ve ulusal bir birlikteliğin en önemli adımı olacağını ileri sürenlerin bu düşünceleri de teyit edilmiş oldu.”
Dertlerin büyüğü Brexit
Muhafazakarların açık arayla elde ettikleri seçim zaferi, hazirandaki parlamento seçimlerinin ardından Theresa May'e zorlu bir görevin emanet edileceğinin göstergesi, diyor The Observer:
“Muhafazakarların yakında kazanacağı güç, May'in elini hem genel olarak hem de parti içindeki sağ kanat karşısında güçlendirecektir. Aynı zamanda zayıf omuzlarına inanılmaz bir yük yükleyecek, zira daha önceki parlamento seçimlerinden farklı olarak bu kez Birleşik Krallık'ın en önemli meselesi seçimin sonucu olmayacak. Brexit'in oluşturduğu inanılmaz meydan okuma, çok daha önemli şu anda. May ile Corbyn arasındaki eşit olmayan mücadele yakında unutulup gidecekken, önümüzdeki iki yıl içinde alınacak bir dizi belirleyici karar ise daima gündemde olacak. Zira bu kararlar, gelecek kuşaklar için yaşadığımız ülkeyi de şekillendirecek.”