Hollanda yurttaşlığa geçme kurallarında eskiye dönüyor
Hollanda hükümetine göre 2013'ten bu yana yürürlükte olan ve özsorumluluğa dayalı yurttaşlığa geçme yasası başarısız oldu. Potansiyel yeni yurttaşların sadece yüzde 33'ü, beklenen dil yetkinliğini gösterebildi ve bürokratik engelleri aşabildi. Eski kurallar altında bu oran yüzde 80'di. Yurttaşlığa geçme işlemlerinde bir kez daha belediyelerin desteğine ihtiyaç duyulacak. Basın bu konuda ne düşünüyor?
Önemli olan dil hakimiyeti
Yurttaşlığa geçme sistemini değiştirmenin zamanı gelmişti, diyor NRC Handelsblad:
“Sığınmacıların, bakanın da yazdığı gibi, 'uygun ve hızlı bir şekilde, çok sayıda, arzu edilen hedeflere ulaşabilmesini sağlayan' bir sistem hala yok. İnsanları iş ve dil dersleri aracılığıyla yurttaşlığa geçirmek kulağa mantıklı geliyor. Ama adı geçen işlerin ya da onursal olarak üstlenilen görevlerin önce yaratılması gerek. Uyum için yurttaşlığa geçmek elzem, bunun içinse dil hakimiyeti önemli bir araçtır. Hiçbir şey insanı, çevresinde konuşulan dili bilmememek kadar yalıtılmışlığa itmez. Bu nedenle tüm dikkatimizi bu alana vermeliyiz.”
Göçmenlerin daha çok desteğe ihtiyacı var
De Volkskrant, yeni yurttaşlığa geçme sisteminin en tartışmalı kısmını ele alıyor:
“En çok eleştirilen kısım, yeni yurttaşların özerkliklerinin kısıtlanacağı. Sosyal yardım haklarını [ve bağımsız olarak para harcama becerisini] kaybedecek ve sadece dil kursu değil, konaklama masrafları ve sigortaları da bundan sonra doğrudan belediyeler tarafından ödenecek. Eleştirenlerin ileri sürdüğü üzere, eşit olmayan bir muamele mi bu? Böyle olması gerekmiyor. Çünkü sosyal hizmetler karşılığında devlet elbette karşılık isteyebilir, ama ancak insanların barınma, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi teminat altına alınmışsa. Belediyeler görevlerini bilgi birikimlerine ve vicdanlarına uygun olarak gerçekleştirirse, o zaman bunun bir sorun olmaması gerek.”