ABD'nin Kırım deklarasyonu ne anlama geliyor?
ABD'nin Ukrayna'nın ilhak edilen Kırım Yarımadasına ilişkin açıklamasına Rusya'dan sert cevap geldi. Kırım Deklarasyonu adı verilen belgede ABD'nin, Kırım'ın Rusya tarafından ilhakını hala tanımadığı yer alıyor. Rusya ve Ukraynalı yorumculara göre deklarasyon Helsinki zirvesiyle bağlantılı.
Ukrayna umutla korku arasında
Deklarasyon, Ukrayinska Pravda'da çelişkili duygular yaratmış:
“Bir taraftan rahat bir nefes alabiliriz artık: Kırım deklarasyonu Washington'un Kırım'ın statüsüyle ilgili resmi tavrında bir değişiklik olmadığı izlenimini güçlendirdi. Trump'ın Helsinki'deki açıklamalarından sonra bu çok önemliydi. Hatta Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, ABD'den durumun çözüme ulaştırılması için ricacı oldu. ... Kırım deklarasyonu bu sorulara ve endişelere özgü bir cevaptır. Ama diğer yandan aynı deklarasyon Ukrayna açısından riskler de içeriyor ve ABD'nin Kırım'ın fiili ilhakına karşı bir şey yapamayacağını, yarımadanının statüsünün Moskova'yla ilişkilerin düzelmesinde bir engel teşkil etmeyeceğini de dile getiriyor.”
Putin Trump'ı çok fazla kandırdı
Gazeteci Arkadi Dubnov, Echo Moskvy'deki blog yazısında, Putin'in Helsinki'de yakaladığı başarının ABD'yi sert bir tepkiye zorladığını ve Kırım konusunda Putin'e bir yenilgiye mal olduğunu ileri sürüyor:
“Putin on gün önce Trump karşısında böylesine büyük bir zafer kazanmış olmasaydı, ABD'nin Kırım işgalini tanımasını belki sağlayabilirdi. ... Ancak bu fırsat artık kaçırıldı. [Siyah kuşak sahibi] Putin'in en sevdiği judo hilesi olan, rakibinin zaaflarını kullanma stratejisi, jeopolitik olarak çok trajik bitti. Rusya'ya karşı uygulanan Kırım yaptırımlarının kaldırılmasını da en az elli yıl bekleriz artık. Kısaca söyleyecek olursak: Sevgili Vladimir, gücünüzün dozunu iyi ayarlamanız gerekirdi, çünkü diplomatik dostlar böyle ilişkilerden her zaman kaçınır. Nitekim bakın, Donald bu sonbahardaki buluşmanıza gelmemenin yolunu yapmaya başladı.”