Liberal kentlerin yeni Vişegrad'ı
Budapeşte, Varşova, Prag ve Bratislava belediye başkanları, 'Özgür Kentler' derneğinin kuruluşu için pazartesi günü ortak bir açıklama imzaladı. Budapeşte'deki buluşma öncesinde yayınlanan bir ortak mektupta, popülist çözümler yerine tabandan demokrasi isteniyor. Akılcı bir adım mı? Çekya basını bu konuda ortak görüşe sahip değil.
Demokrasi ruhu için ayaklanma
Denik, büyükşehir belediye başkanlarının imzaladığı anlaşmadan memnun:
“Vişegrad, yüzünü Batı'ya dönmüş, özgür ve demokratik Orta Avrupa ülkelerindeki devrim sonrası coşkunun, güzel ve saf çocuğu olarak doğdu. Ama aynı Vişegrad bugün milliyetçilerin, demokrasiyi ortadan kaldırmak isteyenlerin, yabancı düşmanlarının, Putin ve Çin hayranlarının, milyarderlerin ve hukuk devletini yerle bir edenlerin eline geçti. Sanki birileri güzel bir sarayı, bir geneleve dönüştürdü. ... İşte [başkanların imzaladığı] bu anlaşma, böyle bir Vişegrad'a karşı başkaldırıdır. En azından başkentlerde Vişegrad'ın kurulma amacını korumaya çalışan güçlerin isyanıdır ve bu isyan bize Vişegrad'ın, başbakanlar ve cumhurbaşkanları değil, bu dört ülkenin yurttaşları olduğunu hatırlatmaktadır.”
Gereksiz bir paralel evren
Lidové noviny ise anlaşmadan pek etkilenmemiş:
“Birbirine coğrafi olarak yakın ve ortak tarihi geçmişe sahip ülke ya da büyükşehirler arasında işbirliğine diyecek bir şey yok. Ne var ki, bu işbirlği bir paralel yapıya dönüşmeye başladığında sıkıntı başgösteriyor. Bir tarafta büyükşehir belediyeleriyle anlaşamayan hükümetlerin oluşturduğu bir paralel dünya, diğer taraftaysa hükümetleriyle kavgalı belediye başkanlarının paralel dünyası. Belediye başkanları Hřib, Vallo, Trzaskowski ve Karácsony kendilerini, hükümetlerinin popülizm denizindeki liberal özgürlük adaları gibi görüyor olmalı. Ama neden birbirlerinden kabul görmek istiyorlar peki? Sınır ötesi paralel bir evren yaratacaklarına sorunlarını kendi ülkelerinde çözmeye çalışsalar daha iyi olmaz mı?”