Von der Leyen AB'de aşı zorunluluğu önerdi

AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, Omikron varyantına hızlı tepki verilmesi çağrısında bulundu. AB vatandaşlarının üçte birinin aşılanmadığına dikkat çeken von der Leyen, AB'de zorunlu aşının düşünülmesi gerektiğini beyan etti. Bu girişim kimi yorumcular için doğru yönde olsa da, bazıları bunun geri tepeceğine inanıyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
Eesti Päevaleht (EE) /

Uluslararası kurallar konmalı

Eesti Päevaleht, Avrupa düzeyinde en azından standart kurallar üzerine bir tartışmanın başlatılmasının iyi olacağını düşünüyor:

“Özellikle, zorunlu aşılama ile ilgili her şey üzerinde anlaşmak gerekiyor. Dijital Covid sertifikası ile seyahat edilebiliyor ancak varıştan sonra bununla yapılabilecekler ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Sadece bu da değil, bazı ülkelerde negatif bir testle bile restorana, konsere veya müzeye gitmenize izin verilmiyor. Örneğin Yunanistan'da 60 yaş üstü aşılanmamış kişiler, 16 Ocak'tan itibaren ayda 100 Euro para cezasına çarptırılacak - bu, oraya seyahat eden aşısız bir Estonyalı emekliyi de etkileyecek mi? Birkaç başka ülke daha aşıları zorunlu hale getirmeyi planladığı için, uluslararası kurallar üzerinde uzlaşılması gerekiyor.”

Dagens Nyheter (SE) /

Vatandaşların aşılanması AB'nin işi değil

Dagens Nyheter, AB çapında aşılamanın Von der Leyen'in tipik kötü fikirlerinden biri olduğunu düşünüyor:

“Onun refleksi genellikle AB kurumlarının gücünü genişletmek üzerine. Aşı şüphecilerinin bundan memnun olması pek mümkün değil. Aksine, tıbbi tedavi emri 'süper devlet' AB'den geldiğinde aşı şüphecilerinin artma riski var. Yaptırım ve para cezaları etkili olmazsa bir sonraki adım ne olacak? Avusturya'da hapishaneler hazır.”

Le Figaro (FR) /

Anayasa kriz zamanlarında da uygulanmalı

Siyasi analist Mathieu Slama, konuk yazar olarak Le Figaro'da kaleme aldığı makalesinde genel bir aşı zorunluluğunun Fransa'nın temel haklarıyla çeliştiğini söylüyor:

“Mevcut sağlık politikası, insan hakları veya cumhuriyetin bölünmezliği ilkesi ile bağdaşmayan vahim bir siyasi devrimi temsil ediyor. Eşi benzeri görülmemiş bir paradigma değişikliği yaşıyoruz: Artık kimin tam vatandaş olduğunu bir aşı belirliyor ve davranışları nedeniyle bazı haklardan mahrum bırakılan vatandaşlardan farklı olarak birilerine daha fazla imtiyazlar sağlanıyor. 1789 devrimcileri temel hakları taşa yontmuştu ki; kriz zamanlarında veya olağanüstü durumlarda rejimler üzerinde tepinemesin.”