Madeleine Albright'ın ölümüne dair

Eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, 23 Mart'ta 84 yaşında hayatını kaybetti. Albright, Maria Korbelová ismiyle doğduğu Prag'dan 1939'da ailesiyle birlikte Londra'ya kaçtı. 1945'te Belgrad'a taşınan aile, 1948'de komünistlerden kaçıp ABD'ye göç etti. Albright burada 1970'lerden itibaren Demokratlar için faaliyet yürütmeye başladı. 1997'den 2001'e kadar ABD Dışişleri Bakanlığı görevini yürüten ilk kadın politikacı oldu.

Tüm alıntıları göster/kapat
Lidové noviny (CZ) /

Orta ve Doğu Avrupa ona teşekkür borçlu

Çekya doğumlu Albright'ın Avrupa'nın güvenlik mimarisine yaptığı katkıları takdir ediyor Lidové noviny:

“Amerikan topraklarında doğmayan bir kişi, diplomasinin zirvesine çıkabilecek kadar yükselebilir. ... Bu insanlardan biri de Prag'ın Smíchov semtinde Marie Korbelová olarak dünyaya gelen Madeleine Albright'dı. İki yaşındayken Hitler'den kaçtı, ardından Londra'nın bombalanmasına tanıklık etti. Daha sonra ise -Madeleine Albright olarak- ABD'nin olanaklarını deneyimledi. ... Avrupa'yla ilişkiler açısından çok önemli bir dönemde Başkan Clinton'ın diplomasisinin başındaki kişi oydu. O sıralar Washington, NATO'nun Çekya dahil olmak üzere postkomünist ülkeleri kapsayacak şekilde genişlemesi için baskı yapıyordu. Bugünün perspektifinden bakıldığında, güvenliğimiz için belirleyici bir adımdı bu. Bu nedenle, onun yaptığı hizmetlere kimse laf edemez. ”

NRC Handelsblad (NL) /

Safkan bir müdahaleci

NRC Handelsblad, eski ABD Dışişleri Bakanı'nı şöyle tasvir ediyor:

“O bir öncüydü, ancak kesinlikle bir asi değildi. Albright tepeden tırnağa bir diplomattı, tarafları her daim müzakerede tutmaya çalışan uzlaşmacı bir kadındı. ... Albright aynı zamanda safkan bir müdahaleciydi. Amerikan istisnacılığına sarsılmaz bir inançla bağlıydı. Bu nedenle de, 1990'lı yıllarda Bosna'da ve daha sonra Kosova'da yaşanan kanlı çatışmalara NATO'nun müdahale etmesi gerektiği konusunda şüphesi yoktu. ... Bakanlık yaptığı yıllarda dahi Albright, her zaman gerektiğinde ABD liderliğindeki bir koalisyonun şiddetiyle sonuçlanabilecek kendinden emin bir çok taraflılıktan yana oldu.”