Su kıtlığına karşı ne yapmalı?

Su kıtlığı, bugün suyun hâlâ bol bulunduğu bölgeleri de etkileyerek, dünya çapında daha da kötüleşecek. Birleşmiş Milletler Su Konferansı başlarken sunulan raporda böyle deniyor. 1977'den beri bu konuda ilk kez düzenlenen BM konferansı, çarşamba günü başladı. Yorumcular elbette konferansı mercek altına almayı unutmadı.

Tüm alıntıları göster/kapat
Polityka (PL) /

Ölüm sessiz adımlarla geliyor

Su kıtlığının doğurduğu sonuçlar göz ardı edilme tehlikesiyle karşı karşıya, diyor Polityka:

“İçme suyuna erişimin olmaması, seller, depremler veya savaşlar kadar sansasyon uyandırmıyor ve dikkat çekmiyor. Bu sorunun kurbanları sessizce ölüyor. Mağdurları, çoğunlukla Afrika'nın Sahra Altı bölgelerinde ve Asya'nın yoksul ülkelerinde yaşayan çocuklar. İstatistiklere göre, her gün yaklaşık 6.000 çocuk temiz suyun olmaması ve atıksulardan kaynaklanan kirlilik nedeniyle hayatını kaybediyor. Mikrobiyolojik bakımdan kirlenmiş suları içmenin neden olduğu kronik ishalin, beş yaşın altındaki çocuklarda başlıca ölüm nedenlerinden biri olmaya devam ettiğini bilen çok az kişi var.”

TVXS (GR) /

Su, kamu malı olarak kalmalı

İnşaat mühendisliği profesörü Giannis Mylopoulos, TVXS'de su kaynaklarının özelleştirilmesinin tatmin edici bir sonuç veremeyeceğini belirtiyor:

“Piyasanın temel yasası kârlılıktır. ... Mevzubahis su olunca, bu nitelik suyun kıt bir kaynak olduğu gerçeğiyle tamamen çelişiyor. ... Suyun özelleştirildiği her yerde başarısız olunmasının temel nedeni bu. Şebekelerin bakımı ve işletimindeki kötüleşmeyle birlikte su fiyatında yaşanan zorunlu artış, su kaynaklarının her yerde yeniden kamunun idaresine bırakılmasını gerekli kıldı. ... Su, kamunun mülkiyetinde kalmalı; zira suyun asli unsuru olduğu yaşamın korunması prensibi, tüm siyasi veya ideolojik sistemlerin birinci önceliği olmak zorunda.”

T24 (TR) /

Denizlerden faydalanmalı, atıksuyu arıtmalıyız

T24, Türkiye’nin bir zihniyet değişikliğine gitmesini istiyor:

“İleriyi görmede pek becerili olamasak da, bu defa biraz öngörülü olup çevremizdeki denizlerden faydalanmak ve deniz suyunu arıtarak su sorunumuza kalıcı çözüm bulmak zorundayız. ... Yakın yıllara kadar göçmen kuşların konakladığı, kazların, ördeklerin, flamingoların zarif bir edayla dolaştığı ve birbirinden nadide hayvan çeşitliliğine sahip sulak alanlarımızı kaybettik, kalanları da tümüyle yitirmek üzereyiz. Arıtma tesisleri kirli atıklar için de hayati önem taşıyor; arıtma tesislerini arttırmalı, tüm ülke bazında yaygınlaştırmalı bu konuda yapılan bilimsel arayışları özendirmeliyiz.”