ABD Başkanı Trump ve Ukraynalı mevkidaşı Zelenskiy, cuma günü Beyaz Saray’da Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşı konuşurken kameralar önünde birbirine girdi. Trump ve yardımcısı Vance, Zelenskiy’yi anlaşmaya varmak için daha çok taviz vermeye hazır olmaya ve ABD’nin desteği karşısında daha fazla minnettarlık göstermeye çağırdı. Zelenskiy ise anlaşmaları asıl ihlal edenin Rusya olduğunu söyledi. Yorumcular bir dönüm noktası yaşandığında hemfikir.
Avusturya'da birkaç başarısız müzakere turunun ardından, ilk kez üç partili bir koalisyon hükümeti yemin ederek göreve başladı. Yeni koalisyon hükümetinde muhafazakâr Christian Stocker (ÖVP) şansölye olurken, şansölye yardımcılığı koltuğunda SPÖ lideri Andreas Babler oturuyor. Liberal Neos partisinin lideri Beate Meinl-Reisinger ise dışişleri bakanlığı görevine getirildi. Yorumcular, koalisyonun uzun ömürlü olup olmayacağı konusunda şüphelerini dile getiriyor.
Avrupalı devlet ve hükümet liderleri ile Kanada Başbakanı Justin Trudeau, pazar günü Ukrayna'ya desteği sürdürmek amacıyla Londra'da bir araya geldi. Kiev'e silah sevkiyatının artık Büyük Britanya ve Fransa'nın öncülüğündeki bir “Gönüllüler Koalisyonu” ile yoğunlaştırılması planlanıyor. Ateşkes için bir plan hazırlanması da gündemde. Pek çok Avrupalı yorumcu zirveyi olumlu değerlendiriyor.
1999’dan beri hapiste olan PKK lideri Abdullah Öcalan, kurucularından olduğu örgüte silah bırakıp kendini feshetme çağrısında bulundu. PKK pek çok ülke tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyor. Süreçte kilit rolü, Öcalan’ı cezaevinde birkaç kez ziyaret eden DEM Parti milletvekilleri oynadı. Peki on yıllardır süren çatışmanın sona erme ihtimali var mı?
Bildiğimiz anlamıyla “Batı” artık yok: BM Güvenlik Konseyi’nde gerçekleşen son oylama, Münih’te Vance’in söyledikleri, yeni gümrük vergileri ve Rus-Amerikan ilişkilerinin yeniden gelişmesi, Başkan Trump yönetiminde ABD’nin dış politikasını ne boyutta tersine çevirdiğinin göstergesi. Medya, Avrupa’nın bundan çıkarması gereken sonuçları ve başka nerede yeni ortaklar bulunabileceğini tartışıyor.
Ukrayna ve ABD, Volodimir Zelenskiy’nin Washington’ı ziyaret etmesinin beklendiği bu cuma hammadde çıkarımına ilişkin bir çerçeve anlaşma imzalayabilir. Gelen haberlere göre anlaşma, Ukrayna'nın petrol, doğalgaz, uranyum, kömür ve nadir toprak elementleri gibi doğal kaynaklarının ortaklaşa çıkarılarak ihraç edilmesini öngörüyor. Volodimir Zelenskiy'ye göre ise anlaşma ABD'nin vereceği herhangi bir güvenlik garantisi içermiyor. Medya, anlaşmanın artı ve eksilerinin yanı sıra her iki tarafın motivasyonlarını irdeliyor.
Romanya’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin iptal edilmesiyle ilgili tartışmalar bitmek bilmiyor. Geçersiz ilan edilen ilk tur oylamanın galibi sağ popülist Călin Georgescu, bir süreliğine gözaltına alınarak sorgulandı. Georgescu’nun seçim kampanyasında usulsüzlük yaptığı, anayasal düzeni yıkmayı planladığı ve Rus paralı asker grubu Wagner ile bağlantılı olduğu iddiaları soruşturuluyor.
Tempi’deki tren kazasının ikinci yıldönümünde Yunanistan cuma günü genel greve gidiyor. Sendikalar, muhalefet ve kazazede yakınları, ölen 57 kişi için adalet ve sorumluların cezalandırılmasını istiyor. Pek çokları kazayı ve süregiden soruşturmadaki eksiklikleri, kemer sıkma tedbirleri ile özelleştirmeler dolayısıyla işlevini yitirmiş yozlaşmış bir devletin sonucu olarak görüyor.
Avrupa hükümetleri, silahlanmaya daha fazla para aktarmanın yollarını arıyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu uğurda AB’nin borç kurallarını gevşetme niyetinde. Büyük Britanya Başbakanı Keir Starmer, salı günü ülkesinin savunma bütçesinin 2027 yılına kadar GSYH’nin yüzde 2,5’ine çıkarılacağını duyurdu. Avrupa medyası, bunun uzun vadede doğru öncelikleri belirlemeye yarayıp yaramayacağı sorusuna yanıt arıyor.
Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından parti içindeki bazı kanatları "kesinlikle aşırı sağcı” olarak sınıflandırılan AfD partisi, Federal Meclis seçimlerinden yüzde 20,8 oy oranı ile en güçlü ikinci parti olarak çıktı. Almanya'nın doğusundaki eyaletlerde de diğer tüm partilerin önünde yer aldı. Avrupa basını bir yandan seçim sonuçlarını değerlendirirken diğer yandan siyasi merkezin zayıflamasının nedenlerini irdeliyor.
Rusya’nın uluslararası hukuku ihlal ederek Ukrayna’nın tamamına yönelik başlattığı taarruz savaşının üçüncü yıldönümünde ABD, BM Güvenlik Konseyi’nde Rusya, Çin ve başka devletlerle birlikte savaşın bir an önce sonlandırılması çağrısında bulunurken Moskova’ya saldırgan demeyen bir önerge lehinde oy kullandı. Avrupa ülkeleri çekimser kalırken, BM Genel Kurulu’nun çoğunluğu saldırıyı kınadı. Yorumcular gidişatta keskin bir değişime işaret ediyor.