25 ülke Gazze'de savaşın derhal sona erdirilmesini talep etti

Fransa, İtalya, Büyük Britanya, İspanya, Kanada, Avustralya ve Japonya’nın da dahil olduğu 25 ülke, Gazze Şeridi’ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden ortak bir bildiri yayımladı. Bildiride, İsrail’in uluslararası insancıl hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerine uyması gerektiği vurgulandı. Almanya ve ABD ise bildiri metnini imzalamadı. Yorumcular, çağrının olası etkilerini ve diplomatik yansımalarını irdeliyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
El País (ES) /

Bildiri etkili olabilir

El País, çağrının ardından barış için bir umut ışığı gördüğünü yazıyor:

“Bu durum, Binyamin Netanyahu'nun şimdiye kadarki en büyük diplomatik başarısızlığı olarak öne çıkıyor. … İmzacı taraflar bildiride, 'damla damla gönderilen yardımlar ve sivillerin insanlık dışı biçimde öldürülmeleri' gibi sert ifadeler kullanarak yaşananları kınadı. … Netanyahu, bugüne değin izlediği yıkım politikalarında en ufak bir değişikliğe gitmedi. Tam tersine, Likud lideri, uluslararası yargı mercileri karşısında cezasız kalacağına dair bir algı yaratmayı sürdürdü. Zira İsrail’in gelişmiş ülkelerle olan ayrıcalıklı ilişkilerinin hiçbir şekilde sarsılmayacağına inanıyor. Çağrıcıların son girişiminin, yalnızca sonuçsuz kalan iyi niyet açıklamalarının süresini uzatmakla mı kalacağı, yoksa gerçekten sivillerin ölümüne son verilmesine katkı mı sunacağını ise zaman gösterecek.”

Corriere del Ticino (CH) /

Çağrı açık ve net

Corriere del Ticino, bir hareketlenme olduğunu düşünüyor:

“Ne yazık ki hâlâ yalnızca çağrılarla yetiniyoruz, somut bir ilerleme sağlanabilmiş değil. Ancak en azından 25 dışişleri bakanının ilk açıklamaları hayli net bir mesaj içeriyor: ‘Gazze'deki savaş derhal sona ermeli.’ ... Almanya'nın bu süreçteki bariz yokluğu dikkat çekiyor. Yine de Federal Şansölye Friedrich Merz dün yaptığı açıklamada, Gazze'de sivillere yönelik saldırıların insani normlara aykırı olduğunu ifade etti. Aynı zamanda ‘diyalog kanallarının açık tutulmasının’ ne denli önemli olduğunu da vurguladı.”

Corriere della Sera (IT) /

İsrail açıkça sorumlu

Corriere della Sera, çağrıyı şüphesiz haklı buluyor:

“Netanyahu'nun savaşına Batı'nın artık tahammül göstermemesine sebep olan şey yalnızca Gazze'de yaşamını yitirenlerin sayısının inanılmaz yüksekliği veya yiyecek arayan aç insanlara uygulanan insanlık dışı muamele değil. ... Ekmek kuyruğunda bekleyen insanların kasıtlı mı yoksa kazara mı vurulduğu, ateş açanların İsrail askerleri olup olmadığı önemli, fakat belirleyici değil. Çünkü bölge zaten İsrail silahlı kuvvetlerinin işgal ve kontrolü altında, bağımsız medyanın erişimi engelleniyor. Bu nedenle, orada yaşananların tümü, sürüp giden kaos, her halükarda artık İsrail'in siyasi sorumluluğunda.”

De Morgen (BE) /

AB'nin somut adımlar atması gerek

De Morgen, AB'nin bölgede derhal harekete geçmesi gerektiğini söylüyor:

“[AB Kriz Yönetimi Komiseri Hadja] Lahbib ve AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, insani yardım amaçlı bir Avrupa misyonu gönderilmesini önerebilir. … AB, Filistin topraklarında halihazırda iki misyon yürütmekte olup, bu misyonlar söz konusu insani yardım misyonu için bir sıçrama tahtası işlevi görebilir. … Komisyonun, [AB misyonu] EUBAM’ı tam donanımlı bir insani müdahale gücü haline getirme önerisine herhangi bir engel yok. Bu güce, örneğin tarafsız Avrupalı ve Ürdünlü memurlardan oluşan bir polis gücü de destek verebilir.”