Gazze: Operasyonun genişletilmesi ne anlama geliyor?

İsrail Güvenlik Kabinesi, Gazze Şeridi'nin kontrolünü sağlamak amacıyla askeri operasyonun kapsamını genişletmeyi onaylarken, Başbakan Binyamin Netanyahu amacın Gazze’yi işgal etmek olmadığını belirtti. Plan, bölgenin silahsızlandırılmasını ve İsrail’e bağlı olmayan bir sivil yönetim altına alınmasını içeriyor. Avrupalı yorumcuların karara yönelik çeşitli açılardan eleştirileri mevcut.

Tüm alıntıları göster/kapat
Financial Times (GB) /

Çok daha iyi planlar var

Financial Times, İsrail’in daha ziyade uluslararası bir barış girişimine yönelmesi gerektiği görüşünde:

“Büyük Britanya, Fransa ve Arap devletlerinin planı, Filistin Ulusal Yönetimi’nin (FUY) desteğiyle Filistinli teknokratlardan müteşekkil bir komitenin Gazze Şeridi’ni yönetmesini öngörüyor. Güvenliği ise yerel polis ile FUY personeli sağlayacak. Ayrıca, Gazze’ye uluslararası bir ‘istikrar gücü’ konuşlandırılması ihtimal dahilinde. Önemli olan, Arap devletlerinin Avrupalı müttefiklerine katılarak Hamas’ın iktidarı bırakması ve silahsızlandırılması gerektiğini alenen kabul etmeleri. Plan kusursuz değil, belki uygulanabilir de değil. Ancak Netanhayu’nun istediğinden çok daha iyi.”

Der Standard (AT) /

Bu hükümeti kimse durduramıyor

Der Standard'a göre Gazze'deki savaşın genişlemesinin tek bir nedeni var:

“Başbakan'ın derdi nihayetinde daima hükümetini korumak ve dolayısıyla da kendi siyasi bekasını sağlamak. Bu plan o kadar mantıksız ki, onu hayata geçirmek adeta suç demek. İsraillilerin büyük çoğunluğu savaşın genişlemesini istemese de hükümeti durduramıyor. Aynısı uluslararası toplum açısından da geçerli. İsrail’in en sadık müttefiklerinden Almanya’nın belirli askeri malzemelerin satışını durdurma kararı doğru bir mesaj niteliği taşısa da bir sonuç vermeyecek. Gazze ise bitmek bilmeyen bir trajedi olmayı sürdürecek.”

Polityka (PL) /

Sıra Hamas'ta

Polityka da savaşı sona erdirilebilecek bir senaryo yazıyor:

“Kısaca: Hamas tüm rehineleri salıverir, silah bırakır ve savaşçıları da Gazze’yi gönüllü olarak terk ederse -tabii geçmişte olduğu gibi onları kabul etmeye hazır ülkeler bulunması koşuluyla- İsrail’in taleplerini karşılamış ve böylece [savaşı sürdürmek için] ileri sürdüğü gerekçeleri ortadan kaldırmış olur. Rehin alınanlar evlerine döndüğünde Netanyahu, bu savaşta vadettiği 'tam zafer'i ilan edebilir. Paradoksal şekilde, Hamas da bundan fayda sağlayacaktır; zira çatışmayı fiilen sona erdiren ve iki milyon Filistinliye nefes aldıran taraf şeklinde görülecektir.”