ABD-Çin: Şi ve Trump anlaşacak mı?

ABD ile Çin arasındaki gümrük anlaşmazlığında her iki taraf da uzlaşıya varılmak üzere olunduğunu belirtti. 30 Ekim’de her iki ülkenin başkanları Trump ve Şi’nin Güney Kore’de buluşması planlanıyor. Ancak Trump, pazartesi günü Japonya ile nadir toprak elementleri üzerine bir anlaşma imzaladı. Çin’in son ihracat kısıtlamaları göz önünde bulundurulduğunda, bu adım Pekin’e karşı bir pakt olarak da değerlendiriliyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
The Irish Times (IE) /

Gerilimler sürecek görünüyor

The Irish Times hassas bir denge kurulduğunu gözlemliyor:

“Pekin, uzun süredir yüksek kaliteli yarı iletkenler de dahil olmak üzere teknolojik ürünlerin Çin’e ihracatını kısıtlayan ABD’ye, artık bu oyunu kendisinin de oynayabildiğini açıkça gösterdi. Riske giren pek çok şey var ve gerilim sürmeye devam edecek görünüyor. Ticaret savaşının tırmanması, ABD’nin Çin’e yönelik yeni teknoloji ihracatı engelleri getirmesine ya da dolar üzerindeki kontrolünü kullanarak Çin’in bankacılık sistemini kısmen de olsa felç etmesine yol açabilir. Pekin’in buna yanıtı ise, ABD savunma ve otomotiv sanayilerinin acilen ihtiyaç duyduğu nadir toprak elementlerinin tedarikini durdurmak olabilir. Böylesi bir tırmanışı iki tarafın da göze alması mümkün değil.”

Die Presse (AT) /

Avrupa harekete geçerse durumdan istifade edebilir

Die Presse Avrupa Birliği için doğan bir fırsata dikkat çekiyor:

“ABD ortaklarını gümrük duvarlarıyla kızdırdıkça ve Çin kendi gerçek, otoriter yüzünü gösterdikçe, Avrupa daha cazip bir yer haline gelebilir. Dünyanın dört bir yanında sayıları giderek artan ülkeler kendilerine ortak arıyor. Ancak ‘Yaşlı Kıta’nın inandırıcı gözükmesi için Brüksel’in kendi görevlerini kararlılıkla yerine getirmesi şart. AB’nin örneğin serbest ticaret anlaşmalarını sadeleştirerek yeni pazarlar açması gerekiyor. ... Bu zorlu bir görev: Parmak sallamadan ve karşılıklı tavizlerle yürütülmeli. Afrika, Orta Asya ve Arap coğrafyası daha fazla dikkate alınmalı. Öte yandan, Avrupa’da gerçekleştirilen araştırma ve geliştirme faaliyetleri de yoğun biçimde desteklenmeli; bunun için gerekirse ABD’den ayrılan bilim insanları buraya çekilmeye çalışılmalı.”

Corriere della Sera (IT) /

Ukrayna'ya karşılık Tayvan mı?

Corriere della Sera, ABD'nin Rus petrol şirketlerine uyguladığı yaptırımların Şi Cinping’e yeni bir koz verdiğine dikkat çekiyor:

“Rus ham petrolüne yönelik yasaklara uyarak, Vladimir Putin’i mali sıkıntıya sürükleyip saldırganlığını durdurmaya zorlayabilir. Peki, bunu gerçekten yapacak mı? 2012’den beri mevcut petrol yaptırımlarına tabi olan İran örneğinde, Çin Batı’nın kısıtlamalarını göz ardı etmeye hazır olduğunu göstermişti, İran’ın kapsamlı petrol ihracatının en az %90’ını satın almıştı. ... Ancak Ukrayna konusunda Şi, ABD’nin yaptırımlarına uyma karşılığında kendi bedelini isteyebilir: ABD’nin Tayvan’ın bağımsızlığını resmen ‘reddettiğini’ ilan etmesi.”