Hollanda'da seçimler: Wilders ne kadar güçlü çıkacak?

Hollanda’da, dört sağ partiden oluşan Dick Schoof hükümetinin haziran ayında iltica yasası konusunda yaşanan anlaşmazlık sonucu dağılması üzerine çarşamba günü erken genel seçimler gerçekleştirilecek. Aşırı sağcı Geert Wilders’in PVV partisinin anketlere göre yeniden birinci olması beklense de eski koalisyon ortakları artık onunla işbirliği yapmak istemiyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
De Volkskrant (NL) /

Kazanan göz ardı edilebilir

De Volkskrant, pek çok partinin Wilders’le işbirliğine gitmeyi reddetmesini yerinde buluyor:

“Her milletvekili sandalyesi eşit ağırlıktadır. ... Wilders’ın partisi çarşamba günü en büyük grup olsa da onunla çalışmak istemeyen büyük bir çoğunluğun oluşması demokratik açıdan tamamen meşrudur. … Bir buçuk yıl süren etkisiz Dirk Schoof dönemi deneyiminden sonra şunu söyleyebiliriz: Kendi siyasi profiline ve sağlam bir seçmen desteğine -Wilders’inkinden daha büyük- sahip bir başbakan, yeni hükümetin karar alma gücü ve ülkenin yurt dışındaki itibarı açısından büyük önem teşkil ediyor.”

Le Soir (BE) /

Korku ve öfkeyi körükledi

Le Soir, Wilders’in siyasi söylemi radikal biçimde değiştirdiği analizinde bulunuyor:

“Aşırı sağcıları iktidara getirmek, onları yok etmek için gerçekten en iyi strateji mi? Bu fikir zaman zaman gündeme geliyor, fakat Hollanda örneği bunun hem etkisiz hem de tehlikeli olduğunu gösterdi. ... Geert Wilders, görüşlerini seçmen tabanının ötesine taşımayı başardı. ‘Onun’ yönetimi altında göç konuları siyasi gündemi domine etti ve Hollanda siyasetinde kalıcı izler bıraktı. Bugün seçim kampanyalarında çoğu parti göçü sınırlama vaadinde bulunuyor. ... Ayrıca PVV, siyasette kabul edilebilir sınırları da kaydırdı. ... Geert Wilders, çöküşteki bir ülkenin karanlık, neredeyse kıyametvari bir resmini çizerek nüfusun bazı kesimlerini günah keçisi ilan etti. Böylece korkuyu besleyip, öfkeyi körükledi.”

NRC Handelsblad (NL) /

Demokrasiye yönelik saldırıyı bu sefer püskürtün

Siyaset gazetecisi Tom-Jan Meeus, NRC’deki köşesinde Wilders’in on yıldır siyasi tartışmaları zehirlediğini belirtiyor:

“Otoriter lider Orbán’ı yüceltmek, ‘büyük nüfus değişimi’ [komplo] teorisini meşrulaştırmak, parlamentoyu zayıflatmak, direnişe çağırmak ve propagandayı yinelemek - tüm bunlar, 2015 sonundan beri demokrasinin istikrarsızlaşmasına katkıda bulunan unsurlar. ... 2025’in en önemli sorularından biri şu: Merkez partiler, Wilders’in liberal demokrasiye yönelik saldırısını püskürtebilecek mi? 2015’te başlattığı ve o zamandan bu yana usta bir propagandacı disipliniyle sürdürdüğü saldırıyı.”