Trump 2025'te bize ne getirdi?

Yıl sonu bilançosu çıkaran Avrupalı köşe yazarları şu tespitte bulunuyor: Donald Trump, ikinci görev döneminde geride bıraktığı yaklaşık on iki ayda yalnızca ABD’yi değil, uluslararası siyaseti de altüst etti. Ancak koltuğunun kendi yansıtmaya çalıştığı kadar sağlam olmaması, kimilerince umut ışığı olarak yorumlanıyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
La Stampa (IT) /

Üç takıntı onu yönlendiriyor

Yazar Alan Friedman, La Stampa’da şöyle yakınıyor:

“Ülke, Putin’i her şeyin üstünde tutan ve Avrupa’da da aşırılıkçı ve Putin dostu liderleri aktif olarak destekleyen otokratik bir narsist tarafından yönetiliyor. Bu başkanlık ayrıca devasa bir para makinesi. Kripto paralar, şeffaflıktan uzak ticari faaliyetler ve Trump ailesinin genellikle Gazze, Suudi Arabistan, Katar ya da Moskova’da yürütülen resmi görevler kisvesi altına gizlenen ve Witkoff ile Kushner’inkilerle iç içe geçen menfaatleri. ... Trump’ın davranışlarını yönlendiren sadece şu üç takıntısı: zenginleşmek, sözüm ona düşmanları cezalandırmak ve her gün manşetlere çıkmak.”

Dagens Nyheter (SE) /

Kararsız ve iktidar düşkünü

Dagens Nyheter’e göre Avrupa 2025’te ABD ile Rusya arasındaki yakınlaşmayı hissetmeye başladı:

“Avrupa daha önce hiç Moskova-Washington ekseni diye bir şey görmemişti, ancak bu artık bir hakikat. NATO hâlâ varsa da kritik bir durumda transatlantik bağlantıya artık güvenilemez. Avrupa 2025 yılında, ABD’nin artık dostumuz olmadığını deneyimledi. Güvenilmez, kararsız ve nükleer silahlarla donatılmış bir dev o. Demokrasinin temel değerlerine saygısı olmayan, iktidar düşkünü, baştan aşağı yozlaşmış ve Trump’ın kendi özel kalem müdürü Susie Wiles’ın sözleriyle ‘alkolik kişiliğe’ sahip 79 yaşındaki bir zat tarafından yönetilen bir ülke.”

Salzburger Nachrichten (AT) /

Barış tali bir fayda olamaz

Salzburger Nachrichten, ABD Başkanı’nın barış misyonlarına odaklanıyor:

“Olumlu bir not düşmek gerekirse, Trump bazı durumlarda çatışmanın taraflarını aynı masaya oturtmayı gerçekten başardı. ... Peki barış onun hep en büyük hedefi mi? ... ABD Başkanı’nın barış tesis etme -ve nüfuz kazanma-girişimleri genelde, Kongo’dan Pakistan’a değin uzanan ve büyük hammadde rezervlerinin yer aldığı bölgelerde yoğunlaşıyor. Barış güvercinlerinin uçuş rotası, Ermenistan’da olduğu gibi çoğu zaman önceden çizilmiş ticaret yolları ve altyapı projeleri planlarıyla örtüşüyor. Barış bir yan fayda olarak mı görülüyor yani? Bu yaklaşım işe yaramayacaktır.”

Neue Zürcher Zeitung (CH) /

Kral'ın imparatorluğunda çatlaklar

NZZ, ABD’de işlerin Trump için hiç de iyi gitmediğini belirtiyor:

“Dünya kamuoyu, kendini Beyaz Saray’daki yılanın karşısındaki fare konumuna indirgiyor ve meselenin özünü gözden kaçırıyor. Neyse ki Kral’ın imparatorluğunda çatlaklar büyüyor. Barış güvercini olarak uçma denemeleri, iç cephede işlerin iyi gitmekten fazla uzak olduğu gerçeğini gizleyemiyor. Gıda fiyatları artıyor, görev onayı düşüyor ve ‘her şeyin suçlusu Joe Biden’ numarasına artık kimse inanmıyor. Ulusal güvenlik stratejisi olarak ambalajlanan Avrupa’dan boşanma hamlesine kendi parlamentosu bile ancak kısmen destek veriyor. En kaba saba MAGA’lı müritleri dahi artık ona sırt çeviriyor.”