(© picture-alliance/dpa)

  İklim ve çevre

  161 yorum

Bakü’de düzenlenen 29. Dünya İklim Konferansı sona erdi. Dünyanın dört bir yanından gelen delegelerin iki hafta boyunca birincil gündemi, küresel iklim koruma maliyetini sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında dengelemek üzere yeni bir formül geliştirmek oldu. 2035 itibarıyla yılda 300 milyar dolar üzerinde mutabık kalındı - yapılan hesaplamalara göre ihtiyaç duyulan tutar ise 1,3 trilyon.

Danimarka, tarım sektörüne yönelik karbondioksit vergisini kabul eden ilk ülke oldu. Çiftçiler 2030 yılı itibarıyla her bir ton karbondioksit başına ortalama 120 kron (yaklaşık 16 avro) vergi ödeyecek ve bu tutar 2035’e kadar ortalama 300 krona (40 avro) yükseltilecek. Ayrıca, metan sızan tarım alanları da faaliyet dışı bırakılacak. Çözüme hem çiftçi hem de doğa koruma birliklerinden destek var.

29. Dünya İklim Konferansı pazartesi günü Bakü’de başladı. Etkinlikte, küresel iklim tedbirlerinin nasıl finanse edilebileceği ve uluslararası toplumun iklim korumaya yönelik genel algısının ne durumda olduğu sorularına yanıt aranacak. Öte yandan yorumcular, ev sahibi ülke petrol ve doğalgaz ihracatçısı Azerbaycan’ı da mercek altına alıyor.

Portekiz’de son yılların en büyük orman yangınları yaşanıyor. İnsanlar hayatını kaybederken, on bin hektardan fazla çam ve okaliptüs ormanı yok oldu. Binlerce yangın söndürme görevlisi hâlâ alevlerle boğuşuyor. Başbakan Luís Montenegro, yangından en ağır etkilenen bölgelerde olağanüstü hal ilan etti. Portekiz medyası bunun nedenlerini, yapılan yanlışları ve çözüm yollarını tartışıyor.

Aşırı yağışların ardından Orta ve Doğu Avrupa’da pek çok ülke ağır sel felaketleriyle sarsıldı. Romanya, Çekya, Avusturya ve Polonya’da ölenler oldu, insanlar kayboldu. Yerleşim yerleri komple boşaltılmak zorunda kaldı, yüz binlerce yurttaşın elektriği kesildi. Avrupa basını yapılması gerekenleri, sonraya bırakılması daha iyi olacakları ve şimdiden yapılanları tartışıyor.

Just Stop Oil grubunun beş üyesi, 2022 yılında M25 otoyolunu kapatma eylemine katılmalarından ötürü Londra’daki bir mahkeme tarafından dört ila beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hâkim görülmedik derecede yüksek cezayı, eylemcilerin niyetlerinin anlaşılır olsa da fanatizm sınırını aşmalarıyla gerekçelendirdi. BM ve Greenpeace’ten karara eleştiri geldi.

Danimarka hükümeti, tarımsal emisyonlara karbon vergisi getirmek üzere önde gelen sanayi ve çevre birlikleriyle anlaştı. Parlamentonun onaylaması gereken anlaşma uyarınca, çiftçilerden 2030 yılı itibarıyla ton karbondioksit eşdeğeri başına 300 kron (yaklaşık 40 avro), 2035 yılından itibaren ise 750 kron vergi alınacak. Çiftçiler buna karşılık artırılmış vergi indirimlerinden faydalanacak. Ülke basınında övgü var.

AB yeniden doğallaştırma yasası, pazartesi günü Bakanlar Konseyi’nde kıl payı farkla kabul edildi. Yasayla, 2030 yılına kadar zarar görmüş ekosistemlerin beşte birinin, 2050’ye kadar ise tamamının eski haline getirilmesi amaçlanıyor. Yasanın geçmesi, Avusturya’nın Yeşiller üyesi Çevre Bakanı Leonore Gewessler’in, Şansölye Karl Nehammer’in ÖVP’sine karşı çıkarak lehte oy kullanması sayesinde mümkün oldu. Basında tartışma büyüyor.

İsviçre Federal Meclisi'nin üst kanadı Eyaletler Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) iklim kararını eleştirdi. Hâkimlerin, İsviçre'nin iklim politikasının yetersiz olduğu ve iyileştirilmesi gerektiği yönündeki değerlendirmelerinde fazla ileri gittikleri ve yetkilerini aşmış oldukları ifade edildi. Ulusal basın, verilecek doğru mesajın ne olabileceğini tartışıyor.

Avrupa Parlamentosu seçimlerine kısa bir süre kala, iklim koruma konusu Almanya, İtalya, Avusturya ve İsviçre'de yaşanan sel felaketleriyle bir kez daha kamuoyunun gündemine geldi. Avrupa Komisyonu, çiftçilerin protestoları ve sağ popülist ve iklim şüphecisi fikirlere desteğin artmasıyla Yeşil Anlaşma'da yer alan iklim hedeflerini küçültmüştü. Yorumcuların çoğu bunu eleştiriyor.

Fransa Ulusal Meclisi, 2026 itibarıyla PFAS içeren ürünlerin üretim, ithalat ve satışını oybirliğiyle yasakladı. Kaplama tava gibi mutfak eşyaları ise imalatçıların baskısıyla yasaktan hariç tutuldu. Perflorlu ve poliflorlu alkil maddeler anlamına gelen ve hayli dayanıklı olan PFAS’in kanserojen olduğundan şüpheleniliyor. Yorumcular istisnalar uygulanmasını eleştiriyor.

İklim koruma bir insan hakkıdır: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), iklim politikasında yetersiz kalarak olumsuz çevre değişikliklerinden korunma hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle salı günü İsviçre’yi mahkûm ederken bu ifadeyi kullandı. Dava, İsviçre’deki Klimaseniorinnen derneğinin şikâyeti üzerine açılmıştı. Yorumcular kararı analiz ediyor ve olası sonuçları irdeliyor.

Muhafazakâr EPP’nin son dakika muhalefetine rağmen, dünyanın ilk yeniden doğallaştırma yasası Avrupa Parlamentosu’nda çarşamba günü son haliyle kabul edildi. Yasa, AB devletlerinin 2030 yılına kadar kötü durumdaki ekosistemlerin en az yüzde 30’u, 2040 yılına kadar yüzde 60’ı ve 2050 yılına kadar da yüzde 90’ı için restorasyon tedbirleri almasını öngörüyor. Yasanın en başta da tarım arazilerini ilgilendiren maddelerinde büyük ölçüde yumuşatmaya gidilmişti.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, pestisit kullanımının azaltılmasına yönelik planlanan düzenlemeyi geri çekti. Von der Leyen kararı, salı günü Avrupa Parlamentosu’nda AB’nin iklim politikası hedeflerini sunarken açıkladı. Avrupa basını, gelişmeyi çiftçi protestoları ve haziran ayındaki seçimler çerçevesinde analiz ediyor.

Katalan hükümeti, devam eden kuraklık nedeniyle Barselona metropolitan bölgesindeki 200 belediye ve Girona'nın bir kısmı için acil durum ilan etti. Acil durum, su tüketiminin kişi başına günlük 200 litreyle sınırlandırılması anlamına geliyor. Tarımsal işletmelerin su tüketimini %80, sanayinin ise %25 oranında azaltması gerekecek. Yorumcular, köklü ve koordineli önlemler alınmasını talep ediyor.

Avrupa’nın her yerinde çiftçiler aylardır ucuz Ukrayna tahılına, artan yakıt fiyatlarına ve ve AB’nin 2023’ten bu yana çevresel unsurları güçlendirmek üzere yeni gereksinimler getiren tarım politikasına karşı protesto gösterileri düzenliyor. Avrupa basını, çiftçilerin protestolarında haklı olup olmadığını ve buldukları geniş desteğin gerekçelerini analiz ediyor.

28. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın sonuç bildirgesi bir günlük gecikmenin ardından açıklandı. Bildirgede fosil yakıtlardan “uzaklaşma” çağrısı yapılırken, 100’den fazla ülkenin talep ettiği üzere “aşamalı olarak kullanımdan kaldırma” sözüne açık bir atıfta bulunulmadı. Yenilenebilir kaynaklara dayalı üretimin 2030’a kadar üç katına, enerji verimliliğinin de iki katına çıkarılması öngörülüyor. Varılan bu uzlaşıya dair değerlendirmelerde basına hiç olmadığı kadar fikir ayrılıkları hâkim.

AB, Dubai'deki iklim zirvesinin sonuç bildirgesine ilişkin güncel taslağı kömür, petrol ve doğalgazın aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasına dair hükümler içermediği gerekçesiyle reddetti. 21 sayfalık belgede bunun yerine yalnızca fosil yakıtların üretim ve tüketiminin azaltılmasından bahsediliyor. Çevre örgütleri ve iklim krizinden bilhassa etkilenen ülkeler hayal kırıklığıyla tepki gösterirken, Avrupa basını da metni eleştiriyor.

Perşembe günü Dubai'de başlayan 28. BM İklim Değişikliği Konferansı sürüyor. Şimdiye kadar iklim hasarını telafi etmek için BAE, Almanya, Büyük Britanya, ABD ve İspanya'nın kesin taahhütlerde bulunduğu bir afet fonu oluşturuldu. Yaklaşık 120 ülke yeşil elektrik üretimini 2030 yılına kadar üç katına çıkarma, 20 ülke de nükleer enerjiye son verme niyetinde. En büyük ihtilaf konusu ise Suudi Arabistan, Rusya ve Irak'ın reddettiği fosil yakıtların aşamalı olarak kullanımına son verilmesi.

Oxfam’ın yeni araştırmasına göre, yalnızca on iki milyarderin karbon ayak izi 2,1 milyon haneninkine denk düşüyor. Ayrıca, dünya nüfusunun yılda 140 bin dolardan fazla kazanan en zengin yüzde birlik kesimi, en yoksul üçte iki kadar iklime zararlı sera gazı üretiyor. Yorumcular, bu hakikatten ne gibi sonuçlar çıkarmak gerektiğini tartışıyor.

Bu yıl Avrupa'daki uçuşların sayısı, koronavirüs pandemisi öncesine kıyasla daha da yükseğe çıktı. Ancak uçakların neden olduğu emisyonlar küresel ısınmayı artırdığından, iklim koruma adına uçuşların nasıl düzenlenmesi gerektiğine dair tartışmalar hâlâ sürüyor. Yorumcular, Fransa ve Hollanda'da buna yönelik kısıtlamalardan vazgeçilmesini eleştiriyor.

AB'den yardım alabilmek için harekete geçen Bulgaristan Parlamentosu, eylül ayı sonunda başlamak suretiyle 2038 yılına kadar kömür kullanımından aşamalı olarak vazgeçme kararı aldı. Kömürle çalışan elektrik santralleri ve madenlerin peyderpey kapatılması, işçilere de tazminatlarının verilmesi veya kamu işletmelerinde geçici olarak istihdam sunulması planlanıyor. Buna günlerdir sürdürdükleri protesto gösterileri ve yol kapama eylemleriyle yanıt veren işçiler, hükümetin istifasını istiyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ne zamandır beklenen çevre koruma programını bu hafta takdim etti. Açıklanan “Ulusal Strateji” ile ülkenin enerji kaynaklarına bağımlılığının azaltılması ve toplumsal adaletin sağlanması hedefleniyor. Yorumcular, Macron’un bu kez hedefi on ikiden vurup vurmadığını tartışıyor.

Portekizli altı genç, 32 Avrupa ülkesinde daha sert iklim koruma tedbirleri alınması talebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dava açtı. Davacı gençler, siyasetçileri eylemsizlikleriyle insanlığı iklim felaketine sürüklemekle suçluyor. Yorumcular davayı memnuniyetle karşılamış gözüküyor.

Büyük Britanya Başbakanı Rishi Sunak, ülkesinin iklim hedeflerinin küçültüleceğini açıkladı. Yeni dizel ve benzinli araç satışı yasağının beş yıl ertelenerek 2035'e çekilmesi ve doğalgazla ısıtmanın aşamalı olarak kaldırılmasının ileri bir tarihe bırakılması öngörülüyor. Sunak bu adımı, çevresel tedbirlerin yurttaşlara kabul edilemez derecede yüksek maliyetler getirmesiyle gerekçelendirdi. Peki bu pragmatik bir hamle mi yoksa geriye gidiş mi?

Sıcaklık, kuraklık, yangınlar, seller - Avrupa, giderek tırmanan aşırı hava koşullarından ve bunun doğurduğu sonuçlardan mustarip. Pazartesi gününden beri Libya’da 5.000’den fazla insan sel felaketinde hayatını kaybetti. Peki iklim değişikliğinin etkileriyle nasıl hızlı ve etkin bir şekilde başa çıkılabilir? Yorumculara göre sorun belli: Siyasetçiler henüz meselenin aciliyetini anlayabilmiş değil.

Londra’da halihazırda şehir merkezi için geçerli olan Ultra Düşük Emisyon Bölgesi (ULEZ), bütün şehri kapsayacak şekilde genişletildi. Emisyon standartlarını karşılayamayan araç sahiplerinin, bundan böyle araçları kullandıklarında günlük yaklaşık 14,50 avroluk bir ödeme yapmaları gerekecek. İşçi Partili Belediye Başkanı Sadiq Khan, protestolara rağmen düzenlemeyi geçirdi. Yorumcuların ekseriyeti alınan tedbire şüpheyle yaklaşıyor.

Hawaii'nin Maui Adası'nda meydana gelen büyük yangının üzerinden beş gün geçmişken, yüzlerce insan hâlâ kayıp. Yetkililer, şimdilik 93 olarak açıklanan resmi ölü sayısının önemli ölçüde artmasından endişeli. Lahaina şehri neredeyse tamamen yok olmuş durumda. Avrupa basını bu tür felaketlerin artmasından korkuyor.

Amazon bölgesindeki sekiz devlet, düzenledikleri zirvede yağmur ormanlarını koruma vaadinde bulundu ve bu amaç doğrultusunda bütün dünyadan mali yardım istedi. Öte yandan, ormansızlaşmaya karşı somut hedefler münferit devletlerin meselesi olmayı sürdürecek. Amazon bölgesinde kömür, petrol ve doğalgaz çıkarılmasının engellenmesine ilişkinse ortak bir deklarasyon yayınlanmadı. Hayal kırıklığına uğrayan Avrupa basını, sanayileşmiş ülkelerin sorumluluğuna vurgu yapıyor.

Şiddetli yağışların ardından Slovenya'nın üçte ikisi sular altında kaldı ve hayatını kaybedenlerin sayısı altıya yükseldi. Çok sayıda köyün tahliye edilmesi gerekirken, tahliyesi mümkün olmayan köylerde mahsur kalanlara temel ihtiyaç malzemeleri helikopterle ulaştırılıyor. Slovenya hükümeti, NATO ve AB'den yardım istedi. Selin yol açtığı zararın 500 milyon avroyu aşabileceği tahmin ediliyor.

Alman indirim marketi Penny, bir hafta sürecek bir deneyde gıda ürünlerinin “gerçek fiyatının” ne olduğunu görmek istiyor. Kampanyayla, üretimdeki çevresel faktörlerin fiyatlara yansıtılması amaçlanıyor. Bunun için seçilen dokuz üründe fiyatlar neredeyse iki katına yükseldi. Yorumcular, Viyana sosisinin durduk yere üç yerine altı avro olmasındaki mantığı tartışıyor.

45 derecenin üzerinde seyreden sıcaklıklar ve şiddetli rüzgârlar, Yunanistan'da kontrolden çıkan büyük orman yangınlarına yol açtı. Bundan en çok etkilenen yerlerden biri de turistlerin kitleler halinde tahliye edildiği popüler tatil yeri Rodos Adası oldu. Basın, yaşananların ciddi bir uyarı olduğu kanaatinde.

Genellikle temmuz ortasında başlayan en sıcak yaz günleri için Akdeniz ülkelerinin her birinin kendi tanımı var: canicola, eyyamıbahur, καύσωνας ... Ancak bu yıl, aşırı sıcaklar geçmişteki rekorları gölgede bırakıyor. İtalya'nın pek çok şehrinde en yüksek alarm seviyesine geçildi. Yunanistan ve İspanya'da ormanlar yanıyor. Avrupa basınına bakınca, aşırı sıcak hava dalgalarının sonuçlarının yalnızca Güney halklarını endişelendirmediği görülüyor.

Güney Avrupa’yı yine aşırı sıcak hava dalgası vururken, iklim değişikliği acımasız yüzünü gösteriyor. Tam da tatil sezonu başlamışken, “Letzte Generation” [Son Nesil] adlı iklim aktivistleri kendilerini pistlere yapıştırarak Almanya’daki hava trafiğini aksattı. Stralsund’daki bir yol kapama eyleminde de gergin anlar yaşandı. Avrupa basını, yaşanan sorunlar karşısında bu tür eylemlerin uygun düşüp düşmediğini tartışıyor.

Avrupa Parlamentosu, çarşamba günü AB’de tehlike altındaki ekosistemlerin onarılmasına ilişkin tasarıyı 300’e karşı 336 oyla onayladı. Avrupa Halk Partisi (EVP), sağ muhafazakârlar (EKR) ve aşırı sağcılar (ID) yasaya şiddetle karşı çıksa da kimi EVP’li ve EKR’li milletvekilleri lehte oy kullandı. Peki bu çevre ve siyaset için bir başarı mı yoksa yalnızca bir göz boyama mı?

Avrupa Parlamentosu’nda bu çarşamba, yeni doğayı onarma yasası oylanacak. Yasa, AB’de koruma altındaki yaşam sahalarının genel olarak kötü durumunu iyileştirmek amacıyla, 2030 yılına kadar kara ve deniz alanlarının en az yüzde 20’si için onarma tedbirleri alınmasını öngörüyor. Yasaya itirazları olan Avrupa Halk Partililer (EVP), partidaşları Ursula von der Leyen’in Yeşil Mutabakat’ının büyük bir bölümüne karşı çıkıyor.

Avrupa Komisyonu, tarımda gen teknolojisi uygulamalarını kolaylaştırmayı planlıyor. Somut olarak atılmak istenen adım, bitkilerin genetiklerini genom düzenleme yoluyla değiştirerek, geleneksel yöntemlerle de yetiştirmesi mümkün türler oluşturmak. Bunlar, diğer genetiği değiştirilmiş bitkiler için uygulanan gen teknolojisi düzenlemelerinden muaf tutulacak. Etiketleme zorunluluğunun da kaldırılması bekleniyor.

İrlanda, iklim hedeflerine ulaşabilmek için önümüzdeki üç yıl içinde yaklaşık 200 bin ineği itlaf etmek zorunda kalabilir. Tarım Bakanlığı’nın önerisinde kesimler için tazminat ödenmesi öngörülürken, süt üreticisi çiftçiler geleceklerinden endişeli. Yorumculara göre çözümü bambaşka yerlerde aramak gerekiyor olabilir.

Pazartesi Dünya Çevre Günü'ydü. Birleşmiş Milletler, 1972'den beri her 5 Haziran'da çevre ve iklim koruma için uluslararası kampanyalar düzenliyor. Basın, ölümcül sonuçlar doğuran küresel ekolojik gidişata dair değerlendirmeler yapıyor.

Hollanda hükümeti, çok fazla azot yayan çiftlikleri piyasa fiyatının yüzde 120’sine satın almayı ve sonra da kapatmayı planlıyor. Avrupa Komisyonu, bunun uygunsuz bir sübvansiyon olmadığına kanaat getirerek, 1,5 milyar avroluk programa yeşil ışık yaktı. Geçmişte, Lahey’in azot emisyonlarını yarıya indirmeye yönelik planlarına karşı şiddetli protestolar gerçekleştirilmişti.

İspanya Tarım Bakanı Luis Planas, salı günü toplam 828 bin çiftçi için yaklaşık 1,8 milyar avroluk vergi indirimi yapılacağını açıkladı. Bu adımla, akut su kıtlığından dolayı sektörde yaşanan devasa kayıpların hafifletilmesi amaçlanıyor. İspanya, AB'de su kıtlığından en çok etkilenen ülke konumunda. Hükümet ayrıca, Brüksel'den müşterek tarım politikasının kriz rezervinden kaynak sağlanmasını istedi. Yorumcular tehlikeye dikkat çekiyor.

Almanya’da Letzte Generation grubu üyesi iklim aktivistleri, Berlin ve çevresindeki çok sayıda yolu kapattı. Polisin verdiği bilgilere göre, yalnızca pazartesi günü aktivistlerin kendilerini yere yapıştırdığı 40’ın üzerinde eylem gerçekleştirildi. Benzer protestolar kimi Avrupa ülkelerinde aylardır sürüyor ve oluşan trafik sıkışıklığıyla, iklim sorununun aciliyetine ilişkin farkındalık yaratılması amaçlanıyor.

Avrupa Parlamentosu, iklim değişikliğiyle mücadelede bir “kilometre taşı” döşedi: Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, yeni yasa paketini böyle övdü. Paket, gemicilik ve inşaat gibi sektörlere yönelik emisyon ticaretini büyük ölçüde genişletiyor. Bazı ithal ürünler için de karbondioksit vergisi ödenmesi gerekecek. Yasa paketinin yürürlüğe girmesi için üye devletlerin nihai onayı gerekiyor.

Geçtiğimiz yaz yaşanan kuraklığın ardından bu kış da çok az yağışla geçti. Avrupa Komisyonu mart ayında, özellikle Güney ve Batı Avrupa'da su seviyelerinin şimdiden düşük ve toprağın da fazlasıyla kuru olduğu uyarısında bulunmuştu. Siyasetçiler -örneğin Fransa ve İtalya'da- tedbir paketleri açıklayarak çözüm bulmaya çalışıyor. Öte yandan tarım sektörü, sanayi ve çevre koruma arasında yavaş yavaş su paylaşım savaşları da baş gösteriyor.

Almanya Ulaştırma Bakanlığı, 2035'ten sonra da yeni üretilecek bazı içten yanmalı motorlu otomobillere ruhsat verilmesini öngören muafiyet önerisini Avrupa Komisyonu'na kabul ettirdi. Ancak bu otomobillerin, yalnızca iklim nötr bir şekilde üretilmiş e-yakıtlarla çalıştırılması gerekecek. Yorumcular Federal Hükümet'in tutumunu eleştirirken, muafiyet koşullarını da tartışmalı buluyor.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) son raporunda, iklim değişikliğiyle mücadele için hızlı ve kapsamlı bir acil eylem çağrısında bulundu. Önceki bulguları özetleyen belge, şimdiye kadar alınan önlemlerin hızı ve kapsamı ile mevcut planların yetersiz olduğunu ortaya koyuyor. Aşırı sıcak hava dalgaları, seller ve kuraklıklar gibi somut sonuçların şimdiden görüldüğüne vurgu yapıyor. Peki şimdi ne yapmak gerekiyor?

Hollandalılar, 15 Mart'ta gerçekleşecek seçimlerde eyalet meclislerini ve dolayısıyla Senato'daki sandalye sayılarını belirleyecek. Nitrojen emisyonlarında ciddi düşüşü hedefleyen ve geçtiğimiz yaz protestolara neden olan tarıma yönelik çevre düzenlemeleri, seçimin ana meselesi olarak öne çıkıyor. Yorumcular, tartışmanın çok daha büyük bir sorunun yalnızca bir parçası olduğu görüşünde.

Ukrayna, gemi trafiğini artırmak için koruma altındaki Tuna Deltası'nda bulunan Bystroe Kanalı'nın derinliğini izin almadan 3,9 metreden 6,5 metreye mi çıkardı? Ukrayna Altyapı Bakanlığı önce buna ilişkin bir tweet paylaşmış, ardından tweet'i silmişti - yalnızca bakım çalışmaları yapılıyormuş. Gerçekte ne olduğu belirsizliğini korurken, deltanın Romanya tarafında öfke büyüyor. Ancak kimileri de şimdi Ukrayna'yla uğraşmanın zamanı olmadığı görüşünde.

Kış çok sıcak geçiyor ve bu günlerde Alpler'deki turizm sektöründe bir fiyasko yaşıyor. Alışılagelmiş kış sporları ancak çok yüksek rakımlarda yapılabiliyor ve alçak rakımlarda suni kar pistleri dahi eriyor. Alplerin orta yükseklikteki bölgelerinde ve eteklerinde de kar yok. Yorumcular, bir anlayış değişikliğine gidilmesi çağrısında bulunuyor ve etkilenen bölgeler için ne yapılabileceği sorusuna yanıt arıyor.

2030 yılına kadar dünya kara ve deniz alanlarının en az yüzde 30'unun doğa koruma alanı ilan edilmesi hedefleniyor. Yaklaşık 200 katılımcı devlet, Montreal'de düzenlenen Biyolojik Çeşitlilik Konferansı'nda bu ve diğer hedefler üzerinde anlaşmaya vardı. Avrupa basını, COP15'in bu bağlayıcı olmayan sonuç bildirgesinin biyolojik çeşitliliği korumak için ne derece yeterli olacağını irdeliyor.

Portekiz’de bir haftadır devam eden şiddetli yağmur ve seller, özellikle de Lizbon’da etkili oldu. Başkentte kırmızı alarm verildi, çok sayıda insan evlerinden tahliye edildi, yollar ve tüneller kapandı. Buna pek de şaşırmayan yorumcular, yaşananların sebeplerini sıralıyor.

ABD’li bilim insanları, nükleer füzyon araştırmalarında önemli bir başarı elde etti: ABD Enerji Bakanı Jennifer Granholm, Ulusal Ateşleme Tesisi (NIF) tarafından Kaliforniya’daki Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı’nda yürütülen deney hakkında konuşarak, atom çekirdeklerinin birleştirilmesi esnasında ilk kez tüketilenden daha fazla enerji üretildiğini söyledi. Enerji tedarikinde bir dönüm noktası mı yaşanıyor?

Hükümet temsilcileri, BM Biyolojik Çeşitlilik Konferansı kapsamında 19 Aralık’a kadar Kanada’nın Montreal şehrinde bir araya gelecek. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ni imzalayan taraflarca düzenlenen 15. konferans olması dolayısıyla, etkinliğe kısaca COP15 adı veriliyor. Yorumcular, çeşitliliğin korunması buluşmalarının, sonuncusu COP27 adıyla Mısır’da düzenlenen dünya iklim konferanslarından daha az ilgi görmesini vahim buluyor.

27. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, 36 saatlik bir uzatmanın ardından sona erdi. Yoksul ülkelerde küresel ısınmanın etkilerinin hafifletilmesine yardımcı olmak amacıyla bir tazminat fonu oluşturulmasına karar verildi. Ancak, petrol ve doğalgaz kullanmaktan vazgeçilmesine değinilmedi. BM Genel Sekreteri António Guterres ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans hayal kırıklığına uğramış gibiydi. Avrupa basınında olumlu değerlendirmeler de var.

Mısır’da düzenlenen 27. Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’nda sona yaklaşılıyor. 190’dan fazla ülkenin katıldığı devasa etkinliğin önemli konulardan biri, iklim değişikliğinin asıl müsebbipleri olan sanayileşmiş ülkelerin, bundan bilhassa etkilenen gelişmekte olan ülkelere tazminat ödemesi talebiydi. Avrupa basını, bu tür buluşmaların ve tedbirlerin iklimi kurtarmaya gerçekten faydası olup olmadığını tartışıyor.

İspanya kuraklık tehdidi altında. Son on iki aydaki yağışlar ülke genelinde uzun süreli ortalamanın yüzde 25, kimi bölgelerde ise yüzde 50 altında kaldı. İklim uzmanları, su kıtlığının daha da büyümesinden endişeleniyor. Yorumcular, hızlı ama ileriye dönük değişikliklere gidilmesi çağrısında bulunuyor.

Londra’daki National Gallery’de bulunan bir Van Gogh tablosuna domates çorbası püskürtülmesinden birkaç gün sonra, iklim protestoları hareketi “Letzte Generation” aktivistleri de Claude Monet’in Potsdam’daki Barberini Müzesi’nde sergilenen Saman Yığınları serisinde yer alan bir eserine patates püresi fırlattı. Yorumcular, iklim sorununun aciliyetine dikkat çekmek için bu tür yaklaşımlara başvurulduğunu düşünüyor.

İklim aktivisti Greta Thunberg, nükleer santrallerin açık kalmasını savundu ve hararetli bir tartışmanın fitilini ateşledi: Katıldığı Maischberger TV programında "Halihazırda çalışıyorlarsa, onları kapatıp kömüre dönmenin bir hata olacağını düşünüyorum" dedi. Thunberg'in açıklamaları Avrupa medyasında farklı tepkilere yol açtı.

Avrupa genelinde çiftçiler bu yaz kuraklıktan şikâyetçi: Romanya'da ayçiçekleri ve mısırlar tarlalarda kuruyor. İtalya'daki Po Ovası'nda pirinç hasadı yapılamayacak. Fransa'da 96 ilin neredeyse tamamında şimdiden içme suyu tüketimine ilişkin kısıtlamalar getirildi. Avrupa medyası, su kıtlığıyla mücadele için önerilerde bulunuyor.

Aşırı sıcaklar Avrupa'nın pek çok yerinde geride kalsa da hava hâlâ sıcak ve kuru. Portekiz ve İspanya'da, aşırı sıcaklara bağlı olarak toplamda 1.500 kişi yaşamını yitirdi. Orman yangınları devam ediyor ve özellikle Yunanistan'da olduğu gibi yenileri çıkıyor. Yorumcular, iklim kriziyle mücadelede köklü bir zihniyet değişikliğine gidilmesini ve etkili tedbirler alınmasını istiyor.

Bu yaz şiddetli orman yangınları Güney Avrupa'yı Portekiz'den Yunanistan'a kadar kuşatmış durumda, mahsuller kuruyor ve sıcaklıkların 40 dereceyi bulduğu kimi şehirlerde hayat dayanılmaz hale geliyor. Avrupa basınına göre ormanların korunmasında ve önceliklerin belirlenmesinde sorunlar var. İklim politikasında, medyada ve kamuoyunda yanlış giden ne?

Nehirlerde ve göllerde su seviyeleri düştü, tarlalarda aşırı kuraklık var, insanlar endişeli: Roma, Kuzey İtalya'da son 70 yılın en ağır kuraklığının yaşanması dolayısıyla ülkenin beş bölgesinde acil durum ilan etti. Yorumcular, İtalya'nın bu olağanüstü koşullardan etkilenen tek bölge olmadığına dikkat çekiyor:

Dolomitler'de yaşanan buzul faciası İtalya'yı sarstı. Pazar günü, Dolomitler'in en yüksek dağı Marmolada'nın zirvesinden kopan buz, kar ve kayaların oluşturduğu bir çığ kütlesinin altında kalan yedi kişi hayatını kaybetti. Sekiz dağcının yaralandığı ve çok sayıda da kayıp olduğu ifade ediliyor. Basın iklim değişikliğinden ve ihmallerden şikâyetçi.

Avrupa Parlamentosu, 2035 yılı itibarıyla AB sınırları dahilinde üretilecek yeni otomobillerin iklime zararlı sera gazı salmasına izin verilmeyeceğine karar verdi. Buna göre artık içten yanmalı motorlu binek otomobillerin ve hafif ticari araçların satışı yapılamayacak. Düzenlemenin geçerli olması için Avrupa Komisyonu ve üye ülkeler tarafından onaylanması gerekiyor.

Pasta atmak çevre bilincini geliştirir mi? Tekerlekli sandalyeli yaşlı bir kadın kılığındaki 36 yaşındaki bir adam, pazar günü Paris'teki Louvre Müzesi'nde Mona Lisa tablosuna pasta fırlattı. Eyleminin amacı, müze ziyaretçilerini çevre hakkında daha fazla düşünmeleri için uyarmakmış. Ünlü tablo kurşun geçirmez camla korunduğu için herhangi bir hasar oluşmadı. Mona Lisa bir iklim günahkârı mı?

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 2022’ye ilişkin en önemli ara raporunu yayınladı. Raporda, 1,5 derecelik hedefin hâlâ ulaşılabilir olması için iklim değişikliğinin nasıl sınırlandırılabileceği açıklanıyor. IPCC, fosil yakıt tüketiminin aşamalı olarak terk edilmesi gibi somut tedbirler sıralıyor. Yorumcular, bu adımları mevcut savaş koşulları bağlamında tartışıyor.

[Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli] IPCC raporunun sonucuna göre insanlık şu anda ne iklim değişikliğine bir sınır getirebiliyor ne de bunun sonuçlarına hazırlıklı. Rapor ayrıca aşırı hava koşullarının ve çökmekte olan ekosistemlerin bir hayli ciddi etkilerinden kaçınmak için çok az zaman kaldığı tespitinde bulunuyor. Şimdiye kadarki çabaların hiçbir şekilde yeterli olmadığına, değişiklikler için zamanın daraldığına vurgu yapılıyor. Avrupa basını alarma geçmiş durumda.

İklim değişikliği İber Yarımadası'na giderek daha fazla kuraklık getiriyor. Portekiz'de kuraklığın enerji üretimi üzerinde doğrudan etkisi oldu bile: Rezervlerdeki su seviyeleri çok düşük olduğu için hükümet pek çok barajda hidrolik enerji üretimini yasakladı. Komşu ülke İspanya'da da su rezervleri pek dolu sayılmaz. Yorumcular neyin çare olabileceği konusunda farklı görüşteler.

AB Komisyonu, sürdürülebilir yatırımlara yönelik yeni sınıflandırmasını sundu. Beklendiği üzere doğalgaz ve nükleer enerji de 2023 itibarıyla belirli şartlar altında yeşil enerji sayılacak. Avusturya ve Lüksemburg yasal süreç başlatacağını duyururken, kararı açıkça reddeden başka AB ülkeleri de oldu. AB Parlamentosu’nda çoğunluk sağlanır veya en az 20 üye ülke veto ederse karar bozulabilir. Avrupa basını bölünmüş durumda.

Prag ve Varşova, her iki ülkenin Almanya’yla sınır bölgesinde yer alan Polonya'ya ait kömür madeni Turów konusunda uzun süredir devam eden anlaşmazlıklarını çözüme bağladı. Avrupa Adalet Divanı daha önce Çekya’nın Turów’daki madenin çevreye zarar verdiği yönündeki iddiasını kabul etmişti. Madendeki çalışmaların devamına ancak belirli koşullar altında izin verilecek. Polonya tazminat ödeyecek ve bunun karşılığında Çekya AB’deki davasını geri çekecek.

İçten yanmalı motorların neden olduğu iklime zararlı CO2 emisyonlarını azaltmak için 2030 yılına kadar 30 milyon elektrikli otomobilin AB yollarına çıkmış olması planlanıyor. Bu hedefe ulaşmak için birçok üye ülkede elektrikli otomobiller için satın alma primleri ve vergi indirimlerinin yanı sıra şarj istasyonu teşvikleri de sunuluyor. Köşe yazılarına bakılınca, pratiğin yine teoriden daha karmaşık olduğu görülüyor.

Nükleer enerji ve doğalgaz santrallerine yapılan yatırımlar iklim dostu olarak sınıflandırılmalı. AB Komisyonu'nun üye ülkelere sunduğu taslakta yer alan bu öneri, Fransa'ya nükleer enerji, Almanya'ya ise doğalgaz konusunda verilen tavizler nedeniyle uzlaşmacı bir çözüm olarak görülüyor. Avrupa basını, destekler ve eleştiriler arasında gidip geliyor.

On binlerce Sırp cumartesi günü kendilerine yöneltilen aşırı şiddete rağmen, ülke çapında ikinci kez yolları keserek Cumhurbaşkanı Vučić'in yasa tasarısını protesto etti. Tasarı, altyapı projelerinde özel arazilerin kamulaştırılmasını kolaylaştıracak ve Rio Tinto şirketinin Lozniçe şehri yakınlarındaki devasa lityum yataklarına erişmesini sağlayacak.

Avrupa Parlamentosu Ortak Tarım Politikası'nın reformu için yeşil ışık yaktı. Yıllar süren çekişmelerin ardından vekillerin büyük bir çoğunluğu, 27 üye ülke ve AB Komisyonu arasındaki uzlaşıya onay verdi. Reformun öngördüğü şeylerden birisi, doğrudan sübvansiyonlarda paranın dörtte birinin çevre ve iklim koruma şartlarına bağlanması. Avrupa basını kararların bir kısmını yetersiz, bir kısmınıysa kabul edilemez buluyor.

Glasgow'daki Dünya İklim Zirvesi'nin son saatlerinde sonuç bildirgesi metni üzerindeki çalışmalar son hızla devam ediyor. Metne girecek konular arasında, kömürden çıkışın hızlandırılması ve iklime zarar veren emisyonların ne zaman sıfırlanacağı da yer alıyor. Öte yandan Avrupa basını büyük kararların eşiğinde bazı önemli ilerlemeleri ele alıyor.

Glasgow'da İklim Konferansı'nın ikinci haftası, yani siyasetin yüksek temsilcilerinin niyet açıklamalarının etkili olmaları için somutlaştırılacağı dönem başladı. Şimdiye dek elde edilen sonuçların hayal kırıklığı yarattığı yüz binlerce insan cumartesi günü gösterilere katıldı. Basın da konferansa kuşkuyla yaklaşıyor.

On AB ülkesi, Brüksel'den, AB'nin sürdürülebilir finansman sınıflandırmasında nükleer enerjinin 'yeşil yatırım' olarak yer almasını talep ediyor. Uzun zamandır nükleer enerjiden yana olan Fransa'nın yanı sıra yeni nükleer santral kurmak isteyen Polonya da bu ülkeler arasında. Sınıflandırma sürdürülebilir yatırımlar için önemli bir rehber. Köşe yazarları bölünmüş durumda.

Çin ve Rusya Glasgow'da süren 26. Dünya İklim Konferansı'na katılmadı. Hindistan ancak 2070 yılında iklim nötr bir ülke olabileceğini açıkladı. İklim değişikliğinden en çok etkilenenler, geçmişe bakıldığında çoğunlukla daha az emisyona neden olan ülkeler. Buna karşın çevreci dönüşümden en çok faydalananlarsa daha ziyade sınai ülkeler ve küresel şirketler olacak. Avrupa basını çelişkileri mercek altına alıyor.

Vladimir Putin daha 2019'da iklim değişikliğinin nedenlerinin bilinmediğini söyleyerek durumu idare etmeye çalışıyordu. Bugünse Kremlin eski muğlak görüşlerini bir kenara bırakıp 2060'a kadar iklim nötr olma hedefini koydu. Köşe yazarları bunun ne kadar gerçekçi olduğunu, Rusya'nın fikir değiştirmesinin nedenlerini ve Moskova'nın söylediklerinde ne kadar ciddi olduğunu tartışıyor.

Devlet ve hükümet başkanlarının Glasgow'da 26. Dünya İklim Zirvesi başlarken yaptıkları konuşmalara aciliyet vurgusu hakimdi. ABD iklim hedeflerini tutturacağını vadetti. Almanya, küresel bir karbondioksit fiyatı belirlenmesini istedi. Hindistan, 2070 yılına kadar iklim nötr olmayı planladığını söyledi. Avrupa basınıysa, niyet beyan etme zamanının geçtiğini düşünüyor.

Hem enerji fiyatlarındaki artış hem de sera gazı salımlarını düşürme zorunluluğu, nükleer enerjiyi tekrar gündeme taşıyor - üstelik sadece Fransa'da değil. Avrupa basını, yeni koşullar ışığında nükleer santralleri sürdürülebilir olarak nitelendirmenin mümkün olup olmadığını tartışıyor.

Emmanuel Macron, Fransa'yı 2030'a kadar nasıl daha yeşil ve dijital yapmak istediğini açıkladı. Bu amaçla nükleer enerji alanında yeni yatırımlar yapılacağını ve bunların iklim hedeflerinin tutturulması için birer fırsat olduğunu söyledi. Ancak işin ekonomik boyutu da önemli: Macron'un açıklamasının hemen ardından devlet enerji tedarikçisi EDF, Polonya'ya dört ile altı adet nükleer reaktör inşası için bir teklif götürdü.

Birleşmiş Milletler'in cuma gününe kadar sürecek 76. Genel Kurul Toplantısına damgasını vuracak konu belli oldu: İklim için mücadele. Genel Sekreter Guterres'in açılışta dünyanın uçurumun eşiğinde durduğuna yönelik uyarılarını ülkelerin açıklamaları takip etti: Çin artık başka ülkelerde kömür santrali inşa etmeyeceğini, Türkiye ise Paris Sözleşmesi'ne katılacağını bildirdi. Köşe yazarları tüm bunların olumlu ama yetersiz olduğunu söylüyor.

BM İklim Değişikliği Paneli (IPCC) pazartesi günü yeni raporunu yayınladı. Bu rapora göre, dünyanın ısınmasından insanın sorumlu olduğuna kuşku yok ve ısınma düşünülenden çok daha hızlı ilerliyor. Raporda, salımlarda önemli ölçüde düşüş sağlansa da, daha fazla sıcak, kuraklık ve deniz seviyesinin daha fazla yükselmesi gibi bazı sonuçların geri çevrilemeyeceği, ancak insanlığın henüz en kötü senaryoyu engelleyebileceği vurgulanıyor.

Fransa Danıştayı, 2021'in ilk altı ayında hava kirliliğiyle mücadelede sergilediği yetersiz performans nedeniyle devleti 10 milyon avroluk para cezasına çarptırdı. Havadaki partikül üst sınırları on yıldan uzun süredir yürürlükte olmasına rağmen Fransa'nın birçok kentindeki bu değerler hala aşılıyor. Danıştay'a giden davayı çevre koruma örgütleri açmıştı. Yorumcular, yargının çevre politikasını belirlemedeki rolü konusunda fikir ayrılığı yaşıyor.

Yunanistan, Türkiye ve İtalya'da insanlar, kontrolsüzce yayılan sayısız orman yangınıyla mücadele ediyor. Her gün yeni yerleşim yerleri tahliye ediliyor, Akdeniz havzasının en kıymetli orman varlıkları ve tarım alanları yok oldu. Üstelik herhangi bir rahatlama da beklenmiyor, zira 40 derecenin üzerinde sıcak getirecek yeni bir dalga yaklaşmakta.

Yerel halkın kurduğu "Roșia Montană'yı Kurtarın" inisiyatifi, bölgedeki 300 tonluk -Avrupa'nın en büyük- altın rezervini çıkarmak isteyen ve bu amaçla yerleşimleri boşaltan madencilik şirketi Gabriel Resources ile iki yıldır mücadele ediyor. Şimdi de UNESCO'dan, Roma döneminden kalma, Roșia Montană'daki maden şaftlarını acil tehlike altındaki kültür mirası kırmızı listesine alma kararı geldi.

Başta Almanya ve Belçika'da olmak üzere 190 kişi sel felaketinde hayatını kaybetti, Hollanda nispeten ucuz kurtuldu. Temizleme çalışmaları başladı, çoğu yerde insanlar evlerine dönüyor, ama bütün varlığını kaybedenler de oldu. Avrupa basını, afet koruma alanındaki eksiklerin nasıl giderilebileceğini ve Avrupa'nın iklim değişikliğine nasıl daha iyi hazırlanabileceğini tartışıyor.

Yüksek sıcaklıklarıyla bilinmeyen, Kanada'nın Pasifik kıyısında geçtiğimiz hafta termometreler 49,6 dereceyi gösterdi. Bu hafta da sıcaklıkların 40 dereceye kadar yükselmesi bekleniyor. ABD'nin kuzeybatısı da dahil olmak üzere bölgede yüzlerce insan sıcak nedeniyle hayatını kaybetti, 100'den fazla orman yangını çıktı. Yorumcular bu olayın siyasetçilerin ve iklim değişikliği inkarcılarının görüşlerinde değişikliğe neden olup olmayacağını tartışıyor.

AB uzun müzakerelerin ardından Ortak Tarım Politikası (OTP) reformu üzerinde anlaştı ve bundan sonra teşvik araçlarını ağırlıklı olarak sosyal ve çevresel kriterlere uygun olarak dağıtacak. Bütçenin büyük kısmını oluşturan doğrudan sübvansiyonlar, en azından kısmen belli şartlara bağlanacak. Avrupa basını düzenlemeden etkilenmiş görünmüyor.

Avrupa için alışılagelmişin üstünde şiddette bir kasırga, Çekya'nın güneydoğusunda ölü ve yaralıların yanı sıra ağır hasara yol açtı. Tahminlere göre kasırga saatte 300 ila 400 kilometre arası bir hıza ulaştı. Binlerce insanın varı yoğu yıkıntılar altında kaldı.

Estonya hükümeti, eski elektrik santrallerinde odun yakılması için devletin enerji tesisine iki yılda 10 milyon avro destek vermeyi planlıyor. Hedef, yapısal zaafları olan ülkenin kuzeydoğusunda enerji giderlerini düşük tutmak. Estonya ormanı bol bir ülke, ama hükümet 2015'te milli parklarda da ağaçların kesilmesine izin verdiği için ormanlar azalıyor. Ülke basını gidişata karşı.

Marmara Denizi haftalardır deniz salyasıyla kaplı. Havadan bakıldığında deniz yüzeyinde dev beyaz tabakalar görülüyor. Çevreciler, balıkçılar ve siyasetçiler teyakkuzda. Türk medyası felaketin nedenlerini ele alıyor ve hükümetin sorumsuz projelerini eleştiriyor.

Hollanda'da çevreciler önemli bir hukuk zaferi kazandı: Merkezi Lahey'de bulunan enerji holdingi Shell, CO2 salımını 2030'a kadar 2019'a göre yüzde 45 oranında düşürmek zorunda. Böylece ilk kez bir enerji holdingine iklim hedefi konmuş oldu. Shell, kararı temyize götürüyor.

Avrupa Adalet Divanı cuma günü verdiği ihtiyati tedbir kararıyla Polonya'nın Turów'daki yerüstü linyit madenciliği faaliyetlerini durdurmasına hükmetti. Karara sebep olan başvuru, madencilik faaliyetleri nedeniyle sınır ötesinde de yeraltı suyu seviyesi düşen Çekya tarafından yapıldı. Bu çekişmenin Polonya ve iki ülke ilişkileri açısından ne gibi sonuçları olacak?

İsviçre'de 13 Haziran'da yapılacak halk oylamasıyla çevreyle ilgili tartışmalı üç yasa tasarısı oylanacak. CO2 yasasıyla 2030'a kadar sera gazı salımı 1990 yılına göre yarıya düşürülecek. Diğer iki halk inisiyatifi böcek ilacı kullanımına odaklanıyor. İlki çiftçilere verilen sübvansiyonları içme suyu koruması ilkesine bağlamak, diğeriyse sentetik böcek ilaçlarının topyekun yasaklanmasını istiyor.

Sera gazı salımlarını azaltacak ve iklim değişikliğiyle mücadele edecek yeni yasalar şu günlerde birçok Avrupa ülkesinin gündeminde. Yorum köşelerinde sürekli olarak gündeme gelen ana konu başlığı, iklimin kurtarılabilmesi için gündelik konforumuzun ne kadarından vazgeçmemiz gerektiği ve çevre koruma ile büyüme odaklı bir ekonominin aynı çatı altında nasıl birleştirilebileceği.

ABD, 2005 yılındaki sera gazı salım miktarını 2030 yılına kadar yarıya düşürmeyi planlıyor. Başkan Biden bizzat önayak olduğu iklim zirvesinde bu planı açıkladı ve en önemli sanayi ülkelerini, sorunu birlikte çözmeye çağırdı. Dünyada en fazla CO2 salımına neden olan Çin'in Devlet Başkanı Şi de salım miktarını düşürme sözü verirken bunu ancak 2030'dan itibaren yapabileceklerini söyledi. Avrupa basınının tepkileri.

22 Nisan Dünya Günü bu yıl dünya siyasetinde ciddi konularda iddialı duyurulara sahne oluyor. AB 2030 yılına kadar, CO2 salımını 1990'dakinden yüzde 40 değil, yüzde 55 oranında azaltmak istiyor. ABD Başkanı Biden ise, küresel emisyon hedeflerini yeniden belirlemek üzere 40 devlet ve hükümet başkanını bir iklim zirvesine davet etti. Ancak Avrupa basını daha fazla şey yapılması gerektiğini düşünüyor.

Yeşil Mutabakat AB'nin Korona yeniden yapılanma paketinin temelini oluşturacak. Avrupa Komisyonu "Avrupa Yeni Bauhaus" girişimini de destekliyor. Bu girişimden tasarımı, sürdürülebilirliği, erişilebilirliği ve yatırımı birleştirmesi bekleniyor. Ancak ilkbahar aylarında çıkacak AB İklim Yasası'yla ilgili görüşmeler durma noktasında. Köşe yazılarında bu durumun yarattığı rahatsızlık görülüyor.

Birleşmiş Milletler Paris İklim Konferansı (COP21) 12 Aralık 2015 tarihinde sona ermişti. Konferansta, küresel ısınmanın sanayi devrimi öncesine kıyasla 2 derece düşürülmesi yönünde karar alınmıştı. Yorumcular, o dönem iklim politikasında büyük bir atılım olarak görülen zirvenin, bugüne dek önemli bir değişime neden olmadığını düşünüyor. Ancak bazıları da bir umut ışığı görüyor.

AB üyesi devletler çarşamba günü tarım politikalarında reform yapma konusunda anlaştı. Buna göre bundan sonra ödeneğin yüzde 20'lik kısmı, ancak çiftçilerin çevre programlarına katılması koşuluyla verilecek. Mevcut sistem öncelikle ekili alan miktarını dikkate alıyordu ve küçük tarım işletmelerinin yanı sıra tür çeşitliliğinin azalmasından sorumlu tutuluyordu. Gözlemciler bu uzlaşmanın bir dönüşüm sağlayacağından şüpheli.

Fransa'da haziran sonunda yapılan yerel seçimlerde Cumhurbaşkanı Macron'un yenilgisinin yanı sıra Yeşiller Partisi'nin parlak başarısı da göze çarpıyor. Bunun öncesinde bir Halk Meclisi iklim önlemleri hazırlamıştı. Avrupa'nın başka ülkelerinde de, pandemi sürecinde daha geniş bisiklet yollarının hazırlanması gibi çevreci hamleler olumlu yankılara neden olmuştu. Çevreci düşüncenin somut bir politikaya dönüşmesinin zamanı geldi mi?

İsveç Yüksek Mahkemesi pazartesi günü aldığı kararla, ülkenin en büyük petrol şirketi olan Preem'in, İsveç'in batısındaki Lysekil'de bulunan rafinerisini önemli ölçüde genişletmesine izin verdi. Sosyal demokrat hükümetin, küçük ortağı Yeşiller Partisi'nin kaygılarına rağmen bu girişimi onaylaması bekleniyor. İsveç basını memnun değil.

İnsanlar dünyanın her yerinde Korona krizi ve buna bağlı kısıtlamalardan mağdur olurken, iklim tüm bu önlemlerden kârlı çıkıyor. Madrid ve Milano gibi Güney Avrupa şehirlerinde nitrojen oksit oranının yarı yarıya düştüğü görülüyor. Bu durum uzaydan bile görünebiliyor. Köşe yazarları pandeminin çevreye kalıcı olumlu etkileri olup olmayacağını tartışıyor.

Kış mevsiminin giderek daha sıcak geçmesi nedeniyle Alp dağlarında daha az kar yağıyor. Büyük kayak yarışları için olağanüstü çabalarla, etrafında kar bulunmayan suni kayak pistleri oluşturuluyor. İsviçre'de kayak sporlarının iklim değişikliği yaşanan günümüze ne kadar uygun olduğu, hatta yasaklanması gerektiği yönünde hararetli bir tartışma başladı.

Hafta başından bu yana süren Avustralya'daki çalılık yangınlarında en az 27 insan, tahminlere göreyse bir milyardan fazla hayvan öldü. Bugüne değin kömür endüstrisini koşulsuz savunan Başbakan Scott Morrison, sonunda karbondioksit salımını azaltacak önlemler almaya karar verdi. Köşe yazarları benzer afetlerin gelecekte nasıl engellenebileceğini ve Avrupa'nın nasıl bir rol üstlenebileceğini tartışıyor.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa'yı 2050 yılına kadar iklim nötr yapacak bir önlemler paketi açıkladı. AB, 2030 yılına kadar 'Yeşil Mutabakat'a bir trilyon avro ayıracak. Mutabakatta, AB iklim standartlarına göre üretilmeyen ithal ürünler için karbondioksit vergisi de yer alıyor. Kuzey, Orta ve Orta Avrupa basını farklı nedenlerle kaygılı.

Avrupa Parlamentosu'nun perşembe günü oy çoğunluğuyla aldığı 'iklim krizinde olağanüstü hal' kararı uyarınca, AB Komisyonu ve üye ülkeler gelecekte bütün kararlarını iklim ve çevreyi gözönünde bulundurarak verecek. Daha önce bazı şehirler ve devletler de benzer kararlar almıştı. Kara gazetecileri pek de etkilemişe benzemiyor.

Madrid'de yapılacak iklim zirvesi öncesinde yeni bir BM raporu alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Paris İklim Anlaşması'nın koyduğu hedeflere ulaşmak için önümüzdeki on yıl boyunca sera gazı salımlarının yüzde 7 oranında engellenmesi gerekiyor. Bugüne kadar hazırlanmış hiçbir ulusal iklim planı bu hedefi tutturamayacaktır, zira dünya çapında giderek daha çok sera gazı salınıyor. Yorumcular laf değil, iş istiyor.

Yokoluş İsyanı (Extinction Rebellion) hareketi, dünya çapında iki hafta sürecek protestolar yapılacağını duyurdu. Çevre eylemcileri, sivil itaatsizlik eylemleriyle iklim değişikliği konusunda daha aktif olmaları için hükümetlere baskı yapmak niyetinde. Ancak bu protesto biçimi tartışmalı.

Greta Thunberg, New York'ta BM İklim Konferansı'nda devlet ve hükümet başkanlarını genç nesli yarı yolda bırakmakla suçladı. 16 yaşındaki genç kız, siyasetçileri, "tek düşündüğünüz para ve sonsuz büyüme masalları" sözleriyle itham etti. Yorumcular Greta Thunberg'in simgeselliğiyle ilgileniyor.

ABD'li yazar Jonathan Franzen, iklim değişikliği hakkında ses getiren bir deneme yazısı kaleme aldı. Franzen yazısında, insanlığı artık önlenemez iklim değişikliğinin sonuçlarına hazırlıklı olmaya çağırıyor. Köşe yazarlarının tamamı bu yaklaşımla hemfikir değil.

Gelecek için Cumalar hareketi geçtiğimiz cuma günü 160 ülkede dört milyonu aşan sayıda insanın iklim grevine katıldığını bildirdi. Katılımcılar siyasetçileri Paris İklim Sözleşmesi'nde kararlaştırılan hedeflere uymaya çağırdı. Greta Thunberg de pazartesi günü (bugün) BM İklim Zirvesi'nin başlayacağı New York'taki gösterilere katıldı. Protestocular bir şey değiştirebilir mi?

Yıllardır yaşanan en büyük yangının ardından Brezilya hükümeti, kurak dönemlerde anız yakmayı yasakladı. Öncesinde G7 devletleri, yangınlarının söndürülmesi için mali yardım önermişti. Bolsonaro, bu yardımı ancak, iklim koruma vaatleri konusunda kendisini yalan söylemekle itham eden Macron'un özür dilemesi koşuluyla kabul edeceğini açıklamıştı.

Bükreş Büyükşehir Belediye Başkanı Gabriela Firea, araç trafiğinden kaynaklanan kentteki hava kirliliğini azaltmak istiyor. Bu amaçla Bükreş'ten geçen her araca harç uygulanacak. Ancak başkent ve başkentin yakın çevresinde ikamet edenler uygulamadan muaf tutulacak. Rumen basını bu konuda görüş ayrılığı yaşıyor.

İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, Atlantik Okyanusu'nu geçmek için Güney İngiltere'deki Plymouth limanından yola çıktı. Thunberg'in yaklaşık iki hafta içinde New York'a varıp eylülde yapılacak BM İklim Zirvesi'ne katılması bekleniyor. Yorumcular 16 yaşındaki genç kadın etrafında koparılan fırtınayı eleştiriyor ve bu işten kimlerin yarar sağladığını inceliyor.

Uydu fotoğraflarına bakıldığında, Amazon havzasında sırf bu yaz kesilen ağaç sayısı, önceki yılların dört katı. Tropik ormanlar dünyadaki oksijenin beşte birini üretiyor ve bu nedenle 'dünyanın ciğerleri' kabul ediliyor. Ormanın yüzde 60'ı, Brezilya Cumhurbaşkanı Bolsonaro'nun ormansızlaştırmayı teşvik ettiği Brezilya sınırları içinde. Avrupa basını çağrı metinleri yayınlıyor.

Dünya İklim Konseyi son raporunda, küresel ısınmanın gıda kıtlığına neden olacağı uyarısını yapıyor ve özellikle tarım ve ormancılık için toprak kullanımında yeni bir yaklaşımın şart olduğunu söylüyor. Köşe yazarları, uyarı niteliğindeki rapor karşısında iklim değişikliğiyle mücadelede Avrupa'nın engelleri nasıl aşabileceğini düşünüyor.

Almanya Sosyal Demokrat Partisi ve Yeşiller Partisi'nin yanı sıra Alman Hayvan Koruma Birliği de et ürünlerindeki katma değer vergisinin arttırılmasını istedi. Et ürünleri Almanya'da halihazırda yüzde yedi ile vergilendiriliyor. Parti liderleri ve federal tarım bakanı, bu çıkışı geri çevirdi. Ancak konu Avrupa medyasında heyecanla tartışılmaya başlandı bile.

Fransa önümüzdeki seneden itibaren uçak yolculuklarına çevre vergisi getirecek. Buna göre bilet fiyatlarından katedilen mesafe oranında 1,5 ile 18 avroluk ek bir harç alınacak. AB Komisyonu da şu sıralar havacılık sektörünü daha yüksek vergilendirmenin yollarını inceliyor. Bu yollardan biri kerosen vergisi. Bazı gözlemciler bu yolun en doğru seçim olduğuna ikna olmuş değil.

Perşembe günü Paris'te hava sıcaklığı rekor düzeye ulaştı. Diğer Avrupa kentlerinde de meteorloji verilerinin kayda alınmasından bu yana en sıcak gün yaşandı. Basın, iklim aktivistlerine ve günlük hayatta sevmediğimiz iklim korumaya bakışımızı değiştirmemiz mi gerektiği sorusunu soruyor.

Polonya, Çekya, Macaristan ve Estonya'nın kararı engellemesi nedeniyle devlet ve hükümet başkanları 2050'ye dek iklime sıfır etki hedefi üzerinde mutabakata varamadı. 'Çok sayıda devletin' bu hedefe ulaşmayı istediği ifadesi ise ancak bir dipnotta kendine yer buldu. Yorumcular öfkeli ve bu konuda son sözün henüz söylenmediğine inanıyor.

Finlandiya iklim korumayı ciddiye aldığını göstermek için 2035 yılına dek sera gazı salımını sıfırlamak istiyor. Hükümet bu konuda henüz somut önlemlerden söz etmiyor. Britanya'daysa bir yasa tasarısı tam da bunu yaptı. Büyük Britanya'yı 2050 yılına kadar CO2 nötr yapması planlanan önlemler listesinde yenilenebilir enerjilerin yaygınlaştırılmasından, ağaçlandırma ve beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesine dek birçok konu yer alıyor. Peki tüm bunlara ek olarak ne yapılmalı?

Yaklaşık yarım milyon bitki ve hayvan türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Dünya Biyoçeşitlilik Platformu Paris'te pazartesi yayınladığı ilk küresel raporunda, bu sayının altını çizerek durumun vahametini vurguladı. BM çatısı altındaki platformun başkanı Robert Watson'a göre insan yaşam koşullarını riske atıyor. Köşe yazarları ne yapılması gerektiğini biliyor, ancak nasıl yapılacağına çözüm bulamıyorlar.

Avustralyalı araştırmacılardan oluşan bir ekip tüm dünyada canlı türlerinin ölümü hakkında toplam 73 çalışmayı inceledi ve üzücü bir sonuçla karşılaştı: Tüm böcek türlerinin neredeyse yarısı, öylesine hızlı şekilde azalıyor ki, önümüzdeki yüz yıl içinde tüm böceklerin soyu tükenmiş olabilir. Bilim insanlarına göre bunun en önemli sebepleri yoğun tarım faaliyetleri ve kentleşme. Şimdi yapılması gereken nedir?

İklimi koruma hareketi Fridays for Future (Cumalar Çevre İçin), cuma günü (bugün) rekor düzeyde katılım beklenen bir gösteri düzenliyor. Genç insanlar, siyaset dünyasını iklim değişikliğine karşı harekete geçirmek için yaklaşık 100 ülkenin 1000 kentinde sokağa çıkmayı planlıyor. Avrupalı yorumcular övgü ve teşvikin yanı sıra eleştirel sözler de sarf ediyorlar.

Avusturya hükümeti plastik poşetin yasaklanmasını daha geçtiğimiz sene kararlaştırmıştı. Şimdiyse ticaret dünyasıyla bunun nasıl yapılacağı görüşülüyor. Çevre Bakanı Elisabeth Köstinger (ÖVP), 'plastik atık yığınlarına son vermek' istiyor. Sırf 'plastik poşet yasağıyla' 5 ila 7 bin ton plastik tasarruf edilecek. Ancak yorumcular yasağın etkinliğinden emin değil.

AB tek kullanımlık plastiği muhtemelen 2021'den itibaren yasaklayacak bir yasa konusunda anlaştı. Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi müzakerecileri pamuklu çubuk, tek kullanımlık tabak, çatal, bıçak vs. ya da içecek kamışlarını yasaklayan ayrıntılar üzerinde anlaştı.

AB yeni otomobillerin CO2 salımı sınır değerlerini bir kez daha ciddi oranda katılaştırma kararı aldı. 2030 yılına kadar yeni otomobillerin CO2 salımı, 2021'e oranla yüzde 37,5 oranında düşürülecek. Otomotiv sanayi yeni sınır değerleri eleştirdi. Yorumcular üreticilerin bu sızlanmasını mutat lobicilik olarak nitelendirse de, iklimle dost araç alımında teşvik gerektiğinin altını çiziyor.

Devletler topluluğu Katowice'de sona eren BM zirvesinde iklim koruma için ortak bir düzenleme üzerinde anlaşmaya vardı. Düzenlemeyle devletlerin karbon salımlarını azaltmaları ve karşılıklı denetimler belirleniyor. Böylece üç yıl önce Paris İklim Anlaşması'nda alınan hedeflere ulaşılması hedefleniyor. Dünya iklim korumayı nihayet ciddiye mi alıyor?

Polonya'nın Katowice kentinde toplanan Dünya İklim Konferansı'nda 197 devlet iklim değişikliğinin nasıl durdurulacağını müzakere ediyor, ancak zaman da gitgide daralıyor. Global Carbon Project'in tahminlerine göre bütün dünyada 2018'de 2017'ye oranla yüzde 2,7'den fazla karbondioksit salımı gerçekleşti. Son yedi yılın en hızlı yükselişi bu. İklim değişikliğiyle mücadelede aşılacak engeller neler?

AB Komisyonu'nun yeni iklim stratejisi, 2050 yılına kadar AB'yi karbon nötr hale getirmeyi, bilhassa da petrol, kömür ve doğalgazdan vazgeçilmesini öngörüyor. Katowice'deki iklim zirvesi öncesi kimi medya organları AB ve üye ülkelerin ağırlık koymasını isterken, diğerleri insanların çevre konusunda aydınlatılması gerektiğini söylüyor.

Finlandiya'da dizel araçlardan alınan özel verginin kaldırılmasına yönelik bir başvuru dilekçesi, gerekli 50 bin imza sınırını 24 saat içinde geçti. Başvurunun sebebi birçok benzin istasyonunda benzinle aynı fiyata satılan dizele gelen zamlar. Finlandiyalı yorumcular dizel yakıtın avantajlarını sayıyor.

İspanya hükümeti, iklim değişikliğini frenlemek ve zararlı madde salımını kısıtlamak amacıyla dizel, benzinli ve doğalgazlı araçların satışını 2040'tan itibaren yasaklamayı planlıyor. 2050'den sonraysa bu araçları İspanya yollarında görmek mümkün olmayacak. İspanya büyük lokma mı ısırıyor?

Avrupa Parlamentosu çarşamba günü tek kullanımlık plastik ürünlerin yasaklanmasına karar verdi. Bu arada insan dışkısında ilk kez plastik parçacıklar bulan bilim insanları, dünyanın hiçbir yerinde plastiksiz bir alan kalmadığını varsayıyor. Ancak köşe yazarlarının tamamı Avrupa parlamenterlerinin aldığı kararın sorunu çözeceğinden emin değil.

AB çevre bakanları yeni taşıt araçlarında karbondioksit salımı sınırları konusunda anlaştı. 2030 yılına kadar 2021'deki salımın yüzde 35 azaltılmış olması öngörülüyor. Avrupa Parlamentosu yüzde 40'lık bir azalma istemiş, Alman hükümeti yüzde 30'da ısrar etmişti. Kimi gazeteciler uzlaşmanın yeterli olmadığını dile getirirken diğerleri uygulanabilirliğini sorguluyor.

Dünya İklim Değişikliği Paneli IPCC, dünyanın daha hızlı ısındığını ve bugüne kadar tahmin edilenden daha ağır sonuçları olacağını açıkladı. Ancak ısınmayı, sanayi öncesi yıllara kıyasla 1,5 santigrat derece düzeyinde tutmanın, "teknik ve ekonomik" olarak mümkün olduğunu da ekledi. Yorumcular bunun için yapılması gerekenleri inceliyor.

Yeni emisyon sınırlamasıyla AB Parlamentosu araç trafiğinde karbondioksit salımıyla mücadeleyi başlattı. Buna göre yeni araçların 2030 yılında 2021 yılına oranla ortalama yüzde 40 daha az karbondioksit emisyonu olması gerekiyor. Kararın Avrupa Komisyonu ve üye ülkelerle müzakere edilmesi gerekiyor. Parlamentonun kararı Avrupa'nın otomotiv sanayisini tehdit mi ediyor?

Fransa Çevre Bakanı Nicolas Hulot, salı günü France Inter radyosundan görevi bıraktığını duyurdu. Eski bir çevre eylemcisi olan Hulot kararının gerekçesi olarak, çevre için verdiği mücadelede hükümet tarafından yalnız bırakılmasını gösteriyor. Yorumcuların büyük kısmı Hulot'ya hak veriyor.

Geçtiğimiz haftadan bu yana milyonlarca arının öldüğü Estonya'da arıcılar yaklaşan tehlikeye karşı uyarıyor. Arı ölümleri konusunda yapılan ilk resmi incelemeler arıların kolza tarlasındaki bitki ilacından zehirlendiğini gösterdi. Konuyu önemseyen Estonya basını, modern insanın doğaya yabancılaşmasını ele almış.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, One-Planet [Tek Gezegen] Zirvesi ile iklim konusuna katkı yapmak üzere kolları sıvadı. Macron, zirveye gelen devlet başkanlarının yanı sıra özel ve kurumsal yatırımcılara, iki yıl önce Paris'te kararlaştırılan iklim hedeflerine ulaşmak için ilave çaba gerektiğini söyledi. Avrupa basını bu girişimi hem eleştirel hem de hayranlıkla izliyor.

Hava kirliliği ve temiz mobilite konusunda Avrupa çapında bir plan geliştirme konusundaki baskının nedeni sadece dizel skandalları ve birçok kentte getirilmesi planlanan araç yasağı değil. Avrupalı yorumcular bunun yolları üzerine kafa yoruyor.

Tropik süper kasırga Irma, Karayipler ve Florida'da büyük yıkıma yol açtı. En az 61 kişi öldü, yüz binler barınaklara sığındı. Köşe yazarları, insan eliyle gerçekleştirilmiş iklim değişikliğinin hala yok sayılmasını ve kimi siyasetçinin kasırga mağdurlarına abartılı vaatlerde bulunmasını eleştiriyor.

AB üyesi devletler, yabancı ot mücadelesinde kullanılan ve kansere yol açtığından kuşkulanılan glifosatın onaylanmasını tartışıyor. İlacın izin süresi 15 Aralık'ta doluyor. Yorumcular tüketicinin korunmasını ciddiye almaya ve bir yasağın avantaj ve dezavantajlarını tartışmaya çağırıyor.

Avrupa komisyonu, otomobil üreticilerinin uygulaması için hazırlanan karbondioksit düşürme kurallarına ilişkin bir ara formül önerdi: Bağlayıcı bir elektrikli oto kotası gündemde değil artık; bunun yerine yeni araçların karbondioksit salımları 2030'a kadar yüzde 30 oranında düşürülmek zorunda. Medya organlarına göre otomotiv lobisi son günlerde, kuralları gevşetmek için AB komiserlerini etkiledi. Yorumcular bu durum karşısında öfkeli.

İki yüze yakın ülkenin katıldığı Bonn'daki BM İklim Konferansı bugün sona eriyor. Son olarak sanayi ülkelerinin gelecekte yoksul devletleri nasıl destekleyecekleri konusunda görüş ayrılığı yaşandı. Yorumcular zengin ülkelerin dayanışma konusundaki isteksizliğini eleştiriyor ve bazı ülkelerin kömür tüketiminden vazgeçme inisiyatifini farklı şekillerde ele alıyor.

Zararlı ot mücadelesinde kullanılan tartışmalı glifosat, AB'de beş yıl daha tarlalara püskürtülebilecek. Bu karar, geçtiğimiz pazartesi günü 28 üye ülkeden 18'inin oyuyla alındı. Kararın alınmasında belirleyici olan, şu ana kadar çekimser kalmış Almanya'nın oyu oldu. Bazı gazeteciler kararın nasıl alındığına anlam veremezken, diğerleri bu tarım ilacının lanetlenmemesi gerektiğini söylüyor.

Okyanuslarda plastik atıklardan oluşan geniş alanlar ve Çin'de yılbaşında yürürlüğe giren atık ithalatı yasağı, AB Komisyonu'nu harekete geçmeye zorladı. Komisyon her yerde rastlanılan plastiği sınırlandırabilmek için bir plastik vergisinden söz ediyor. Avrupalı yorumcuların tümü aynı görüşte değil.

Avrupa'da giderek daha çok insan, kozmetik ürünlerdeki mikro plastiğin yasaklanmasını talep etmeye başladı. Fin medyası yasağın sadece çevresel ve sağlıkla ilgili avantajlar getirmekle kalmayıp ekonomi için de bir fırsat olacağı görüşünde.

Fransa'nın yeni çevre bakanı Hulot, dizel ve benzinli motora sahip otomobillerin satışını 2040'a kadar durdurmak istiyor. Fransa, Paris İklim Anlaşması yükümlülüklerini bu yolla yerine getirecek. Medya bu hedefe nasıl ulaşılacağını tartışıyor.

AB Komisyonu, plastik atıklarla mücadele kararı aldı. Buna göre tabak, çatal, kamış ve kulak temizleme çubuğu gibi başka malzemelerden üretilen alternatifleri olan tek kullanımlık plastik ürünler yasaklanacak. Plastik üreticileri, bu ürünlerin bertaraf edilme masraflarını üstlenecek ve geri dönüşüm teşvik edilecek. Basına göre hamle doğru, ama yeterli değil.

ABD Başkanı Trump'ın ABD'nin Paris İklim Anlaşması'ndan çekildiğini açıklamasından sadece bir kaç gün sonra New York'ta ilk BM Okyanus Konferansı başladı. Avrupa basını bu konferansın başarılı olma şansını yorumlarken, bir taraftan da Paris Anlaşması'nda da belirleyici olan zaafları ele alıyor.

İsveç'te Sosyaldemokrat ve Yeşiller hükümeti 2018'den itibaren geçerli bir uçuş vergisi getirmek istiyor. Tayland'a yapılacak bir uçuş böylece yaklaşık 40, Londra'ya uçmaksa sekiz Avro daha pahalıya gelecek. Verginin çevre dostu ulaştırma araçlarına geçişi teşvik etmesi bekleniyor. İsveçli yorumcular farklı görüşlere sahip.

Her geçen gün yeni bir ülke benzinli ve dizel motorları tarihin hurdalığına yolluyor: Paris, Madrid, Atina ve Helsinki 2025 yılına kadar bu motorlarla vedalaşacak, Londra'ysa 2040'dan itibaren geçerli bir yasak planlıyor. Almanya'da otomobil üreticileri hakkındaki kartel kuşkusu, tartışmayı yeniden alevlendirdi. Yorumcular yasağa farklı nedenlerle karşı çıkıyor.

Fransa'da hükümet, özel şirketlerin toplumsal ve çevre sorumluluğunu yasalarla düzenlemek istiyor. Hükümetin bu adımı, Cumhurbaşkanı Macron'un aylar önce açıkladığı bir fikre dayanıyor. Macron, bir şirketin özelliklerinin ne olması gerektiği konusunda reform yapılmasını önermişti. Ancak bunu yasayla yapmak mümkün olacak mı?

Brüksel, Monsanto'nun Bayer'e devredilmesine yeşil ışık yaktı. Alman tarım ilaçları holdingi Bayer ve ABD'li rakibi Monsanto, bazı şartları yerine getirmeleri halinde birleşebilecek. ABD rekabet kurulu bu birleşmeye henüz onay vermezken, çevreciler ve pek çok medya kuruluşu dehşete düşmüş durumda.