Putin'in vaatleri, Putin'in tehditleri

Rusya Devlet Başkanı Putin, ulusa sesleniş konuşmasının odağına toplumsal adalet konusunu yerleştirdi ve ailelere, yoksullara ve emeklilere daha fazla para vaadetti. Ancak INF anlaşmasından çıktığı için ABD'yi eleştirmekten de geri kalmadı ve Avrupa'ya konuşlandırılacak kısa ya da orta menzilli füzeler konusunda uyardı. Yorumcular bu açıklamalar karşısında endişeli.

Tüm alıntıları göster/kapat
Der Tagesspiegel (DE) /

Tedirgin bir Kremlin lideri, her şeyi yapabilir

Der Tagesspiegel Rusya'da huzursuzluğun ve memnuniyetsizliğin artmasıyla, başka ülkelere yönelik tehdit ve saldırganlığın da yeniden tırmanışa geçmesinden endişe ediyor:

“Putin bu yüzden aslında iç politika üzerine yaptığı konuşmada, hipersonik 'Avantgarde' füzesinden söz etmekten ve yeni silahların geliştirildiğini açıklamaktan kendini alamadı. Putin, ABD'nin Avrupa'da yeni orta menzilli nükleer füzeler konuşlandırması halinde, füzelerini ABD'ye çevireceği tehdidini savurdu. Bu sözler, öncelikle iç kamuoyuna yönelik bir şov. ... Ama iç politikada ürkekleşmiş bir Kremlin lideri, dış politikada da tekinsizleşir. Ve bunu hissedecek olanlar, başta Ukrayna olmak üzere Rusya'nın sınır komşuları olur.”

Echo Moskwy (RU) /

Rusya'nın dönüşüme ihtiyacı var

Düşünür Igor Tschubais Echo Moskvy'deki blog'unda Putin'in sosyal koşulların iyileştirilmesine yönelik reçetelerinin, ülkenin ana sorunlarını göz ardı etmesinden şikayetçi:

“Ülkenin içinde bulunduğu felaket hali fiili olarak kabul edildi ancak herhangi bir sistem değişikliği önerilmiş değil -dolayısıyla krizin daha da derinleşmesini bekleyebiliriz. ... Kremlin karşıtı yaptırımların genişletilmesine ve daha da katılaşmasına neden olacak bir politika sürdürüldüğü takdirde Rusya'nın sorunları çözülemez. Yani devletin yürüttüğü, gerekçesi bilinmeyen savaşlar ve abartılı askeri harcamalar gibi politikalar bunlar. Sivil eylemci ve insan hakları savunucularına baskının arttığı, sansür koşullarının yaşandığı ve yöneticiden memura giderek artan bir yolsuzluk sarmalının olduğu yerde krizin çözülmesi mümkün değil. İhtiyacımız olan sistem değişikliği!”