Hollanda'da mahkeme sokağa çıkma yasağını iptal etti
Hollanda'da bir mahkeme, ülkedeki sokağa çıkma yasağını hukuk dışı olarak nitelendirdi ve davacı Viruswaarheid [Virüs Gerçeği] grubu lehine karar verdi. Grubun lideri Covid-19'un gripten daha tehlikeli olmadığını ileri sürüyor ve Korona önlemleriyle Yahudi takibatını aynı kefeye koyuyor. Hükümet temyize gidecek ve cuma günü yeni bir duruşma yapılacak. Basına göre hükümet çoktan kaybetti.
Kuralları ihlal edenler kendilerini haklı görecek
Hükümetin sergilediği ihmalkarlığın sonuçları ağır olabilir, diyor NRC Handelsblad:
“İdare mahkemesi yargıcının atıfta bulunduğu konulardan biri de sokağa çıkma yasağının gerekliliğine ilişkin gerekçenin yetersizliğiydi. Yargıca göre 'Virüs Gerçeği' grubu, akşamları evde kalınması yönünde bir çağrının belki de yeterince etkili olacağını söyleyerek 'haklı bir soru' sormuştu. ... Ancak bu önlemin (hatta belki de başka önlemlerin) anlamını sorgulayanlar şimdi kural ve tavsiyelere uymamak konusunda kendilerini daha haklı hissedecek. Üstelik adı geçen önlemlerin gerekli olmasına rağmen.”
Önlemler yasal açıdan sağlam olmalı
Cuma günü başlayacak temyiz davası hükümet adına olumlu sonuçlansa bile, şimdiden oluşan zarar çok büyük, diyor taz:
“Çünkü sokağa çıkma yasağı nedeniyle dava açan davacı ... kendisini sözümona Korona diktatörlüğünün mağduru olarak gösteriyor. ... Üstelik bu yasal mücadele, Mark Rutte liderliğindeki merkez sağ hükümetin, fiyaskolarla dolu Korona politikasıyla kendi çukurunu kazdığını da bir kez daha gösterdi. Hükümetin bu alanda izlediği yol, bazen son derece ucuz ve popülist olabiliyor. Elbette bu durum, temel hakları böylesine sert şekilde kısıtlayan önlemlerin, hukuk devleti ilkeleri açısından tutarlı şekilde hazırlanmaması anlamına gelmiyor. Nitekim Hollandalıların çoğunluğu da bunu kabul ettiği için.”
Tehlikeli bir iktidar hırsı
De Volkskrant politika cephesinde kendini tekrarlayan bir davranış biçimi gözlemliyor:
“İktidar, daha fazla iktidar elde etme ihtirası doğurur, bunu bir kez daha görmüş olduk: Devletin geçtiğimiz yıl kendine açtığı -bir kısmı pandemiyle mücadele çerçevesinde kaçınılmaz olan- hareket alanı nedeniyle orantılılık ilkesi sürekli zorlanıyor. Planlar vaktinden önce sunuluyor ya da yeterince gerekçelendirilmiyor. ... Bu ölçüsüzlüğün siyasi sonuçları çok ağır olabilir. Davadan çıkacak sonuç ne olursa olsun, sokağa çıkma yasağı bir kez daha siyasi gündeme oturdu. Üstelik bu önlem hiçbir zaman çok popüler olmadı.”