Litvanya’da kamu yayıncısı LRT’ye ilişkin yeni bir yasa teklifi, pek çok yurttaşta basın özgürlüğü endişelerini körükledi. Sağ popülist iktidar partisi Nemuno Aušra’nın sunduğu tasarı, LRT genel yönetiminin görevden alınmasını kolaylaştırmayı amaçlıyor. Yasa değişikliğini eleştirenler, bunun yayıncının editoryal bağımsızlığını zayıflatabileceği ve siyasi etkinin önünü açabileceği uyarısında bulunuyor.

UNESCO Komitesi, çarşamba günü İtalyan mutfağını Somut Olmayan Kültürel Miras ilan etti. Hükümeti 2023 yılında “cucina italiana”yı Dünya Kültür Mirası Listesi’ne aday gösteren İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, kararın “İtalyan kimliğini onurlandırdığını” vurguladı. Bazı yorumcular içinse ödül ağızda acımsı bir tat bırakıyor.

Donald Trump, kısa süre önce ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde dile getirilen Avrupa eleştirilerini teyit etti. Politico’ya verdiği mülakatta, Avrupalı liderlerin fazla “zayıf” ve “politik doğrucu” olduğunu, ne göçü kontrol edebildiklerini ne de Ukrayna’daki savaşı bitirebildiklerini söyledi. Avrupalı yorumcular, AB’nin gelecekte kendini nasıl konumlandırması gerektiğine dair öneriler sunuyor.

Başbakan Sébastien Lecornu liderliğindeki Fransa hükümeti, 2026 bütçesi tartışmalarında büyük bir adımı geride bıraktı: Kendi saflarındaki çekimser oylara rağmen, Sosyalistlerle varılan uzlaşı sayesinde Ulusal Meclis sosyal güvenlik bütçesini kıl payı sağlanan çoğunlukla kabul etti. Bu kalem, bütçenin büyük bölümünü oluşturuyordu. Avrupa basınına göre ise bütün engeller henüz aşılmış olmaktan çok uzak.

Avrupa Konseyi’nin gayriresmi bakanlar toplantısında, 1950’de kabul edilen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin göç konularında değiştirilmesi anlamına gelebilecek adımlar atıldı. İlk olarak Danimarka ve İtalya’nın önayak olduğu bu “yeniden kalibrasyon”, devletlere sınır kontrolleri, sınır dışı işlemleri ve insan kaçakçılığıyla mücadelede daha fazla hareket alanı sağlamayı hedefliyor.

İspanya, İrlanda, İzlanda, Slovenya ve Hollanda, Viyana’da düzenlenecek olan 70. Eurovision Şarkı Yarışması’nı boykot edeceklerini duyurdular. Yayıncı kuruluşların tepkisinin asıl nedeni, Gazze savaşında yaptıklarıyla eleştirilen İsrail’in de yarışmaya katılacak olması. Avrupa Yayın Birliği (EBU), geçen hafta isteyen tüm EBU üyesi ülkelerin şarkı yarışmasına katılabileceği yönünde karar almıştı.

Çekya'daki parlamento seçimlerinden yaklaşık iki ay sonra, seçimin galibi multimilyarder Andrej Babiš, Cumhurbaşkanı Petr Pavel tarafından başbakanlığa atandı. Yorumcular, bu durumun dış politika ve AB açısından ne anlama geleceğini irdeliyor.

Pazartesi günü Londra'da gerçekleşen bir toplantıda, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Almanya Şansölyesi Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Büyük Britanya Başbakanı Starmer, Ukrayna Savaşı'nda izlenecek bir sonraki adımları görüştü. Toplantıda, diğer konuların yanı sıra, ABD tarafından sunulan 28 maddelik barış planı, (Zelenskiy'e göre) "Ukrayna karşıtı" pozisyonlardan arındırılarak artık 20 maddeyi kapsayacak şekilde kısaltıldı. Ayrıntılar netleştirilir netleştirilmez, planın Washington'a iletilmesi bekleniyor.

Cuma günü devralma işlemi kesin gözüküyordu: Netflix ve Warner Bros.’un birlikte yaptıkları açıklamada, internet devinin medya ve film grubunu yaklaşık 71,3 milyar avro karşılığında devralacağı duyuruldu. Ancak satışı onaylaması gereken rekabet denetçileri çekincelerini dile getirmekle kalmadı, ABD Başkanı Trump da devralmayı eleştirdi. Hemen akabinde ise film yapım şirketi Paramount yaklaşık 93 milyar avroluk bir teklif sundu.

ABD hükümetinin yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi’nin yayımlanmasının ardından, Avrupa makul bir tepki verme arayışında. Belgede, Avrupa’nın “medeniyetin çöküşü” tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ve Amerika’nın bugünkü gidişatı düzeltmeleri için “Avrupa’daki siyasi müttefiklerini” destekleyeceği belirtiliyor. Yorumcular, ABD’nin Avrupa’nın iç siyasetine müdahalesi konusunda uyarılarda bulunuyor.

AB iltica kurallarını standartlaştırmak istiyor: AB İçişleri Bakanları, özellikle de iltica başvurularının daha kolay reddedilmesi ve sınır dışı işlemlerinin hızlandırılması amacıyla ortak bir “güvenli menşe ülkeler” listesi üzerinde uzlaştı. Ayrıca, AB içinde “yeniden yerleştirmeler” yapılması ve “güvenli üçüncü ülkelerde” “geri dönüş merkezleri” kurulması da öngörülüyor. Basın ise bölünmüş durumda.

Diğer gündem konuları