  Yapay zekâ

Yaz tatilinin bitmesiyle pek çok Avrupa ülkesinde dersler 1 Eylül’de yeniden başlıyor. Ancak okul hep aynı okul olmuyor: Yapay zekânın hızlı gelişimi, öğrencileri ve öğretmenleri de ister istemez etkiliyor. Yorumcular, yapay zekânın eğitim sürecine ne gibi zarar ya da faydaları olabileceğini ve eğitimcilere hangi görevlerin düştüğünü tartışıyor.

Her daim sohbet etmeye hazırlar, anlayışlılar ve hiç itiraz etmiyorlar: Yapay zekâ sohbet botları kimileri için salt makineden ibaret olmamaya başladı. İrlanda’da yapılan bir ankete göre, ülkede 370 bin kişi artık yapay zekâyla bir tür romantik ilişki yaşıyor. Yorumcular, bunun özellikle de yalnız insanlar için ne gibi sonuçlar doğurabileceğini masaya yatırıyor.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, ekonomi gazetesi Dagens Industri’ye verdiği mülakatta ikinci bir görüş kaynağı olarak sıkça yapay zekâya başvurduğunu söyledi. Ülke basını bu davranışı hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle irdeleniyor.

Yapay zekânın insanlık üzerindeki zararlı etkilerine dair endişeler pek çok gözlemciyi endişeye sürüklerken, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) yayınladığı bir çalışma yapay zekânın insani gelişmeyi yavaşlattığı yönündeki korkuları daha da körükledi. Yorumcular, sorumluların yapay zekânın etkisini doğru yöne evriltebilmesi için alınabilecek tedbirlere dair önerilerde bulunuyor.

ChatGPT'nin piyasaya sürülmesinden iki buçuk yıl sonra, sohbet botları ve diğer yapay zekâ araçları pek çok insanın günlük yaşamının doğal bir parçası haline geldi. Yorumcular, bazı kullanıcıların bu araçları sağlıklı sınırların oldukça ötesinde kullanmaya başladığına dikkat çekiyor.

Paris’te gerçekleştirilen “Yapay Zekâ Eylem Zirvesi” milyarlık yatırımların duyurulmasıyla sona erdi, ancak zirveden katılımcı ülkelerin hazırladığı bir sonuç bildirgesi çıkmadı. ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance “aşırı düzenlemelere” karşı uyarıda bulunurken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron mahremiyet ve yazar haklarını garanti altına alacak bir “güven çerçevesi” çağrısı yaptı. Yorumcular ortaya çıkan gerilim noktalarına odaklanıyor.

Çinli DeepSeek şirketinin kısa süre önce hayata geçirdiği yapay zekâ modeli, pek çok ABD’li şirketin hisse değerinin düşmesine neden oldu. Yeni sohbet botu R1’in daha uygun fiyatla geliştirildiği ve muadillerine nazaran çok daha az işlemci gücü gerektirdiği öne sürülüyor. Bu da çip geliştirmeye ve devasa veri merkezleri inşasına yapılan milyarlar tutarındaki yatırımların sorgulanmasına yol açtı. Avrupa basını, kendi kıtalarının gelişmelerin neresinde durduğunu irdeliyor.