Rusya'nın yumuşak gücüyle nasıl başa çıkılmalı?
Rusya'nın Ukrayna karşısında sürdürdüğü savaş yalnızca askeri güç bağlamında değil, bir bütün olarak Batı yaşam tarzıyla mücadele olarak algılanıyor. Avrupa medyasındaki yorumlara bakılırsa, Rusya'nın yarattığı doğrudan ya da dolaylı etkilerle nasıl başa çıkılacağı sorusunun birbirinden farklı düzeylerde sorulduğu görülüyor.
Kültürel faaliyet kılığında siyasi kampanyalar
Eesti Ekspress gazetesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre Kremlin'in parası sistematik olarak Estonya kamuoyunun görüşlerini etkilemesi beklenen belirli kişilere aktarılıyor. Aynı yayın grubuna ait Eesti Päevaleht ise sonuçları şöyle toparlıyor:
“Rus etki ajanlarının saklı dünyasına olağanüstü bir bakış. ... Yurtdışında Yaşayan Rus Vatandaşları için Yasal Koruma ve Yardım Fonu (Pravfond) hiç şüphesiz Kremlin'in Rus gizli servisleriyle ve onların yıkıcı faaliyetleriyle yakından irtibatlı bir aracı. ... Yıllardır Estonya gibi Batı ülkelerinde yaşayan pek çok kişi, kendilerini ‘azınlıkların’ ve ‘Rus kültürünün ve dilinin’ savunucuları diye sunarak Rusya yanlısı politikaları savunuyor ve bunu Kremlin'in aparatı olarak yapıyor. Gayet bilinçli bir şekilde.”
Sosyal medyada nefretin mantığı
Postimees, Estonya'da yaşayan Rusların sosyal medya hesaplarına bakıldığında kopuk bir paralel dünyanın gözlemlenebildiğini söylüyor:
“Orada, adeta "alternatif bir Estonya' var. Coğrafyası, tarihi, hukuk düzeni, istatistikleri ve hatta fizik ve dünya düzenine dair kuralları bile farklı. ... Bu dünyada bambaşka bir mantık işliyor. İlk bakışta bu gruplar olumlu bir izlenim bırakıyor: şehirdeki etkinlikler duyuruluyor, yerel Rusça medyaya atıflar yapılıyor. Ancak gönderilerin altındaki yorumlara göz atıldığında, nefretin ne denli derin olduğu hemen ortaya çıkıyor. ... Yine de bu grupların bir işlevi de var: İnsanların gazını almaya yardımcı oluyor.”
Dil zihinsel yükün taşıyıcısı
Litvanya’da etnik Ruslar nüfusun yalnızca yüzde beşini oluşturuyor. Ancak güvenlik danışmanı Aurimas Navys, Bernardinai’de Rusçanın ülkedeki etkisinin bunun çok ötesinde olduğunu söylüyor:
“Litvanyalı gençler en çok hangi dilde küfreder? Çoğunlukla Rusça. ... Çünkü nüfusun yaklaşık yüzde 80’i bu dili anlıyor. ... Bir dile hâkimiyeti olan kişi, çoğu zaman o dili konuşan toplumun düşünce tarzını da benimser. Bugün Litvanya'da halkın büyük kısmının Rusça anlayabiliyor olması, Sovyet işgalinin bir mirası. Bu aynı zamanda, ülke 35 yıldır bağımsız olsa da, pek çok kişinin zihniyetinde köklü bir değişiklik yaşanmamasının nedenlerinden biri. Umudum, Rusça bilmeyen, ancak iyi filmler çeken, şirket kuran, uluslararası firmalarda çalışan, yaratıcı ve yetenekli gençlerde. Belki daha naifler, zira daha özgür bir ortamda büyüdüler. Ama en azından Sovyet zihniyetinin yükünü taşımıyorlar.”
Rus buz hokeyi takımı olimpiyatlara alınmasın
Aftonbladet, Rusya'nın katılım dışı bırakıldığı Danimarka ve İsveç'teki Dünya Buz Hokeyi Şampiyonası sürerken yaptığı çağrıda IOC'nin, 2026 Kış Olimpiyatları'na Rus milli takımının katılımına izin vermesi halinde oyunların boykot edilmesini istiyor:
“Putin buz hokeyini siyasi bir enstrüman olarak kullanıyor. Rus milli takımının yıldızı Alexander Ovechkin, resmi destek kampanyalarında ve rejimin propaganda çalışmalarında yer alıyor. ... Rusya'nın olimpiyatlara katılmasına izin verilirse, ulusal hokey federasyonları, antrenörler ve oyuncular buna hep birlikte karşı çıkmalı. Üç taç [İsveç takımı] Putin'in takımına karşı oynamayacak.”