BM'den Gazze kararı: Barışa doğru atılmış bir adım mı?
BM Güvenlik Konseyi, ABD Başkanı Trump’ın Gazze planını onayladı. Karar, diğer hususların yanı sıra ateşkesin istikrara kavuşturulması için uluslararası bir birlik gönderilmesini öngörüyor. Ayrıca, “Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkına ve devlet olmaya giden yoldan” da söz ediliyor. Medya, kararın bölgeye ne ölçüde barış getirebileceğini tartışıyor.
Pragmatik ama adil değil
Dnevnik, iki devletli çözüme dair gerçek bir perspektif bulunmadığını belirtiyor:
“İki halk için iki devletli çözümün hayata geçirilmesine yönelik başka bir plana geniş destek olmadığından, kötü bir plan içeren kötü bir karar, İsrail’in Gazze’nin üzerinden silindir gibi geçmesine karşı tek pragmatik alternatif olarak kalıyor. Bunun zaman sınavından geçip gerçek bir Filistin devleti yaratıp yaratamayacağı ise hayli şüpheli. Çünkü Washington’da hâlâ İsrail ve Filistinlilere karşı çifte standart var. Filistinlilerin politikalarını değiştirmeleri için sürekli uygulanan baskının bir benzerini İsrail kendi politikasını durdurması için Beyaz Saray’dan hiç görmedi.”
Pek çok belirsizlik mevcut
Stuttgarter Zeitung, başarı şansının belirsiz olduğunu vurguluyor:
“Çatışmanın iki tarafı da ... planlara hâlâ temkinli yaklaşıyor, hatta açıkça karşı çıkıyor. … Hamas, ateşkesin ilanı ve İsrail ordusunun kısmen çekilmesinin ardından oluşan iktidar boşluğunu Gazze Şeridi’ndeki konumunu yeniden sağlamlaştırmak için kullandı. … Netanyahu, iki devletli çözüme ve dolayısıyla Filistinlilere gerçek bir siyasi perspektif sunulmasına asla onay vermeyeceğini bir kez daha vurguladı. … Ayrıca İsrail’in, kendisiyle Hamas arasında tampon görevi görecek uluslararası bir gücü gerçekten kabullenip kabullenmeyeceği ya da gerekirse Gazze Şeridi’nde askeri müdahalede bulunma hakkını saklı tutmakta ısrar edip etmeyeceği konusunda da büyük şüpheler bulunuyor.”
Sorumluluk Hamas'a yükleniyor
Neue Zürcher Zeitung kararı övüyor:
“Trump stratejik bir hamlesinde de başarılı oldu: Sonbahar başlarında İsrail üzerindeki baskı sürekli artarken, Trump birkaç ustaca manevrayla Gazze’nin geleceğine dair sorumluluğu bütünüyle Hamas’a yüklemeyi başardı. … Hamas, Trump’ın barış planlarına uyarsa silahsızlandırılacak ve Gazze Şeridi radikallerden arındırılacak. Karşı çıkarsa da uluslararası hukuku ihlal etmiş olacak ve dünya kamuoyu onlar varken barışın imkânsız olduğunu anlayacak. Ancak bu çözümde hâlâ sayısız tuzak var. … Daha kısa süre önce Birleşmiş Milletler, Lübnan’da görev yapan ve Hizbullah’ın silahsızlandırılması gibi benzer bir misyonda tam anlamıyla çuvallayan UNIFIL barış güçlerinin feshedilmesine karar vermişti.”
Acil yardım olmadan gelecek yok
El País, Gazze Şeridi’ndeki insanların mevcut dramatik durumuna dikkat çekiyor:
“İsrail’in görmezden geldiği kararların listesi uzun olsa da, bu metin en azından uygulanabilir bir çerçeve sunuyor. … New York’ta tüm bunlar yaşanırken, Gazze’deki tablo son derece vahim. … Şiddetli yağışlar, on binlerce çadırın kurulu olduğu alanı su altında bıraktı. … Altyapının sistematik biçimde yok edilmesi, drenaj ve kanalizasyon sistemlerini tamamen işlemez hale getirdi; bu da salgın hastalık riskini artırıyor. … Geleceğe yönelik planlar elbette memnuniyet verici, ancak Gazze halkının acilen yardıma ihtiyacı var.”
İsrail kontrolünü kaybediyor
The Spectator, bu karar İsrail için geniş kapsamlı sonuçlar doğuracak, diyor:
“Bu, derin bir belirsizlik anı ve ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar, askeri operasyonların siyasi manzarayı kendiliğinden şekillendirmediğini hatırlatan bir dönem. … Güvenlik Konseyi, bu kararla birlikte 1967 sonrasında bölgede İsrailliler ile Filistinliler arasında tampon oluşturacak uluslararası silahlı bir müdahale görevi verdi. Karar, Gazze’de İsrail’in onayı ve gözetimi olmaksızın bir yönetimin oluşmasını öngörüyor. Bu özellikleriyle, onlarca yıllık uygulamalardan kopuş anlamına geliyor ve İsrail’in kendi güvenlik kuşağı üzerindeki kontrol alanını daraltıyor.”
Hamas'ı kim silahsızlandıracak?
Český rozhlas şüphelerini dile getiriyor:
“Barış güçlerinin 2026 yılının başında, yani yalnızca birkaç hafta içinde gönderilmesi öngörülüyor. Hangi ülkelerin asker göndereceği ise henüz belirsiz. Ancak bu ülkelerden hiçbirinin Hamas’ı zorla silahsızlandırmak için kendi askerlerini görevlendirmeye istekli olacağı da pek muhtemel görünmüyor. … Hamas’a göre, barış gücü gönderilmesine ilişkin karar Gazze Şeridi’nin egemenliğini ihlal ediyor ve ‘işgale karşı tüm araçlarla meşru direniş’ hakkını ellerinden alıyor. İsraillere göre ise Hamas’ın silahsızlandırılması, Gazze’den gelen tehdidi bertaraf etmenin tek yolu. Ancak bunu iki yıllık savaşta kendileri de başaramadılar – ve artık kimsenin bunu başarabilmesi de pek mümkün değil.”