İsrail, Gazze'nin güneyinde devasa bir mülteci kampı kurma niyetinde
İsrail, Gazze Şeridi’nin en güneyinde bulunan Rafah yakınlarında 600 bin Filistinliyi barındıracak bir çadır kent kurmayı planlıyor. Savunma Bakanı Katz, gazetecilere yaptığı açıklamada bunu doğruladı. Amaç da Hamas militanlarını sivillerden ayırmak. Ancak Katz birkaç gün önce buraya yerleştirilen insanların daha sonra Gazze’nin kuzeyine dönmesinin imkânsız olacağını da söyledi. Yorumcular, bunun uluslararası hukuka aykırı bir sürgün anlamına gelmesinden endişe ediyor.
Umutlar tamamen tükeniyor
The Irish Times’a göre bu girişim suç niteliğinde:
“İsrail ve ABD’nin planı belli ki halkı Gazze Şeridi’nden zorla çıkararak iki devletli çözüm umudunu tamamen yok etmeyi amaçlıyor. … İki milyon Filistinli Arap’ın Gazze Şeridi’nden sürülmesi ve Batı Şeria’nın büyük bölümünde süren etnik temizlik hazırlıkları, Gazze, Yahudiye ve Samarya’yı (diğer adıyla Batı Şeria) kapsayan ve ‘Büyük İsrail’ olarak adlandırılan bölgeyi Yahudi çoğunluklu bir devlete dönüştürme çabalarının işareti olabilir. … Tüm bunlar uluslararası hukukun temel ilkelerine aykırı. Tüm bunlar savaş suçu demek. Ve tüm bunlar gözlerimizin önünde cereyan ediyor.”
Düpedüz alay ediyor
Süddeutsche Zeitung, Netanyahu’nun planlarını dehşet verici buluyor:
“Netanyahu’ya göre güya kimse [göç etmeye] zorlanmayacak, her şey tamamen gönüllülük esasına dayanacakmış. Ancak sağduyulu bir şekilde değerlendirildiğinde, bu ifadeler düpedüz alaycılık: İsrail bombardımanı Gazze kıyı şeridini enkaz yığınına çevirmişken, on binlerce sivil ölmüşken ve insanlar aylardır açken, hangi gönüllülükten bahsedilebilir? Gazze’de kurulan kamplar ise daha ziyade Netanyahu’nun iç politikaya yönelik çıkarlarına hizmet ediyor: Aşırı sağcı koalisyon ortakları, Filistinlilerin Gazze’den apaçık sürülmesini istiyor.”
Etnik temizlik önlenmeli
De Volkskrant, Avrupa'nın müdahale etmesini istiyor:
“Uluslararası toplum bu felaket projeye karşı harekete geçmek mecburiyetinde. Ne yazık ki, ABD Başkanı Donald Trump açısından bu konuda büyük beklentiye girmek yersiz; ancak AB buna sessiz kalamaz. Bu ay AB dışişleri bakanları, [2000 yılından beri yürürlükteki] İsrail ile Ortaklık Anlaşması’nın askıya alınıp alınmayacağını tartışacak. İsrail Gazze Şeridi’nde etnik temizlik planlarını uygulamaya devam ederse, bu durum Almanya ve İsrail’in diğer geleneksel dostları açısından harekete geçmek için bir uyarı işaretine dönüşmeli.”