Portekiz işgücü piyasasında reform: Kimin pahasına?
Portekiz’de muhafazakâr hükümet çalışma yasasını baştan yazmak istiyor: Bu kapsamda grev hakkı ile ebeveyn korumasının kısıtlanması, işten çıkarmaların ve taşeron kullanımının kolaylaştırılması planlanıyor. Hedef de özellikle işverenlerin faydalanacağı daha esnek ve bürokrasiden arındırılmış bir çalışma hayatı yaratmak. Ülke basını, işgücü piyasasında planlanan reformu yorumluyor.
Grev hakkı demokrasiler için önemlidir
İş bırakmalar can sıkabilir, fakat aynı zamanda demokratik katılım için önemli bir araçtır, diyor Público:
“Bir grevin diğer insanlar üzerindeki etkisinin sınırlanması gerektiği görüşü ilk bakışta mantıklı duruyor. Sonuçta, toplu taşıma şoförlerinin veya sağlık çalışanlarının grevinin etkilerini kim hissetmez ki? ... Demokrasilerde grev, işçilerin mücadele ve müzakere aracı olarak kullanabileceği, yasal olarak düzenlenmiş bir araçtır. Dolayısıyla, demokratik toplumsal diyaloğu teşvik etmenin bir yoludur. Bu değişiklikler onaylanır ve grevler etkisizleştirilirse, bu işlev devam eder mi?”
Sağın devrimi
Portekiz’deki siyasi hakikat işgücü piyasasının liberalleştirilmesinin önünü açabilir, diyor Correio da Manhã:
“Hükümetin çalışma yasasına ilişkin reform taslağı devrim niteliğinde. … Yasalar, işverenlerin çıkarlarına uygun şekilde esnekleştirilmek isteniyor ve çalışanların sahip olduğu bazı haklar da tırpanlanıyor. … Ülke çok değişti. Etkisini yitiren sendikaların kamu hizmetleri ve ulaşım sektörü dışında fazla bir yaptırım gücü kalmadı. Parlamento’da ise sandalyelerin üçte ikiden fazlası sağ partilerin elinde - anayasayı değiştirebilecek nitelikte bir çoğunluk bu.”