Avrupa Adalet Divanı eşcinsel çiftlere arka çıktı
Lüksemburg’daki Avrupa Adalet Divanı (AAD) salı günü, AB üyesi bir devlette gerçekleştirilen eşcinsel evliliklerin diğer AB ülkelerinde de tanınması gerektiğine hükmetti. Karar, eşcinsel bir çiftin 2018’de Almanya’da yaptıkları evliliklerini Polonya’ya taşınmaları nedeniyle orada da tescil ettirmek istemeleri, fakat Polonya’nın sınırlayıcı yasaları yüzünden bunu başaramamaları üzerine alındı.
İlk domino taşı devrildi
Çevrimiçi portal Interia, Polonya'da eşcinsel birliktelikler konusunda daha fazla liberalleşme bekliyor:
“Bu ilk adım. Sonraki adımların ne kadar hızlı atılacağını tahmin etmek güç. [Polonya Başbakanı] Tusk, en azından 2027 seçimlerine kadar günlük yaşamda devrim niteliğinde radikal adımlar atmaması gerektiğini hissediyor. Polonyalılar, eşcinsel çiftlerin çocuk evlat edinmesini hâlâ kabullenmeseler bile, bu duruma giderek alışıyorlar. Almanya'da da bunun kabul edilmesi uzun zaman almıştı. Sonra domino etkisi başlamıştı.”
Stockholm yeni Las Vegas olur mu?
Aftonbladet, İsveç'in başkenti için yeni bir iş fikri kokusu alıyor:
“Bu durum İsveç için büyük bir fırsat sunuyor. Şimdi, evlenmek isteyen eşcinsel çiftler için en cazip seyahat rotası olduğumuzu gösterme zamanı. Bunu, AB içinde Las Vegas’taki Elvis düğünlerine benzer bir seçenek gibi düşünün: İsveç’e gelin ve LGBTIQ sertifikalı bir kilisede nikâh kıyın! … Belki Stockholm Belediyesi, feribot şirketleriyle birlikte özel bir düğün paketi hazırlayabilir? Polonya’dan gelen çiftlere, yolculuk sırasında şampanyalı bir düğün kabini, ertesi gün belediye binasında nikâh için ayarlanmış bir randevu ve dönüşte kabinde gül yapraklarıyla romantik bir düğün gecesi sunulabilir.”
Batı'nın sonu değil
Tagesschau.de kararı hem net hem de ihtiyatlı buluyor:
“Avrupa Adalet Divanı şu noktaya dikkat çekiyor: Evlilik hukukunun nasıl düzenlendiği üye ülkelerin meselesidir. Dolayısıyla Polonya, eşcinsel çiftlerin Polonya'da evlenip evlenemeyeceğine kendisi karar verebilir - bu, kararın ihtiyatlı kısmı. Ancak bir eşcinsel çift başka bir AB ülkesinde evlenirse, Polonya makamları bu evliliği tanımak zorundadır. Bu ise net kısım. Fiilen bu, Polonya’daki queer çiftlere evlilik yolunu açabilir. Gelecekte örneğin Almanya’da evlenip sonra Polonya’da evli çiftlerin sahip olduğu haklardan faydalanabilirler. ... Eşcinsel evlilik, Batı’nın sonu değildir. Toplumsal barışı sarsmaz, aksine sağlar.”
Kimsenin bir şeyi eksilmez
Polityka memnun:
“Avrupa Adalet Divanı kararları ulusal hukukun üstündedir. Mahkeme, bu kararların ihlali halinde üye devletlere ceza keser. ... Elbette Polonya’yı AB’den ayırma işi aşırı sağa kalıyor. Ancak bu zaman alacak. Aylar değil üstelik, yıllar. Bu süreçte Mahkeme’nin kararı bugünden uygulanabilir; ne bir şey olur, ne kıyamet kopar ne de başkalarının mutluluğu yüzünden kimsenin bir şeyi eksilir. Kilisenin sözünden çıkmayan seçmen kitlesini harekete geçirmek için kullanılan en etkili siyasi araçlardan biri de böylece tamamen tükenmiş olur.”
AB'nin temel değerleri pekiştirildi
El País kararı övüyor:
“Yargı toplumdan yavaş işlese de bu kararın önemi aynı zamanda, AB içinde ve başka yerlerde LGBTIQ+ bireylerin haklarına karşı gerici ajandanın hız kazandığı bir dönemde, AB’nin temel değerlerini pekiştirmesinde yatıyor. Viktor Orbán Macaristanı veya Robert Fico Slovakyası bu homofobik popülizmin önde gelen örneklerinden. Cinsel yönelim temelli ayrımcılık, bütün demokrasilerin olduğu gibi AB’nin de temel ilkeleriyle de çelişir.”