Netanyahu'ya yönelik eleştiriler artıyor

Radikal İslamcı Hamas 7 Ekim’de İsrail’e saldırmadan önce, İsrail’de Binyamin Netanyahu liderliğindeki sağcı ve dinci hükümete yönelik büyük protesto gösterileri düzenleniyordu. Ülkeye yönelik genel tehdit karşısında şimdilik bu protestolar yatışmış gözüküyor. Fakat bilhassa da Netanyahu’nun, istihbarat servislerini terör saldırısı konusunda kendisini uyarmamakla suçlamasına yönelik eleştiriler sürüyor. İsrail Başbakanı yorumculara göre tam anlamıyla beceriksiz.

Tüm alıntıları göster/kapat
Spotmedia (RO) /

Başbakan durumu yalnızca daha da kötüleştiriyor

Spotmedia, Netanyahu'nun ülkenin içinde bulunduğu krizin üstesinden gelemeyeceği kanaatinde:

“Macaristan deneyimi, liberal olmayan liderlerin düzmece krizlerin üstesinden gelebileceğini, ancak Hamas'ın İsrail'in tüm güvenlik ve istihbarat sistemi üzerinde baskı oluşturan saldırısı gibi gerçek krizler için çözümleri olmadığını gösteriyor. Üstelik, iktidarlarını aşırılık yanlılarıyla yaptıkları koalisyonlara dayandıran politikacılar işleri kontrol altında tutamama ve krizleri tırmandırma riski taşıyor. Binyamin Netanyahu'nun içinde bulunduğu durum tam olarak bu. Eski bir stratejiye, yani kutuplaşmayı kötüleştirmekten başka bir işe yaramayan onarıcı nostaljiye başvuruyor.”

Phileleftheros (CY) /

Savaşa rağmen gösteriler sürüyor

Netanyahu’ya güvenilmez, diyor Phileleftheros:

“Kendi menfaatlerini ve siyasi kariyerini ulusal çıkarların önüne koyan bölücü bir siyasetçi o. ... Ülkesi bölgesel çatışma riski taşıyan bir savaşın tam ortasındayken bile, onu istifaya çağıran gösteriler düzenleniyor. ... Hamas İsrail’e saldırdıktan hemen sonra yaptığı bir açıklamada, ülkenin bu tehdide ancak birlik içinde karşı koyabileceğini ve savaşın herkesi ilgilendiren bir mesele olduğunu söylemişti. Oğlunun diğer binlerce yedek asker gibi savaşmaya dönmek yerine Miami’de kaldığı öğrenildiğinden beri bir anlam ifade etmeyen sözler bunlar.”

Rzeczpospolita (PL) /

Yanlış zamanda yanlış adam

Rzeczpospolita şöyle yazıyor:

“Biden, Hamas'ın yok edilmesinin ardından Mahmud Abbas ve Filistin Ulusal Yönetimi'nin Gazze Şeridi'nin kontrolünü ele alacağı bir planın ana hatlarını belirlemeye başladı bile. Ancak bu, bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik ciddi müzakerelere yeniden başlanmadan mümkün olmayacaktır. ... Netanyahu'yla ise bu zaten mümkün değil. Ülkenin son yirmi yılına damgasını vuran siyasetçi, sorunu çözme yolunda ciddi müzakereler yapma fırsatını kaçırdığı gibi, Batı Şeria'da şiddet yoluyla Yahudi yerleşimlerinin kurulmasını da destekledi. Netanyahu'nun aşırı sağla koalisyona gitmesiyle, toplumdaki kutuplaşma iyice büyüdü.”