Brüksel MERCOSUR ile serbest ticaret anlaşmasını onayladı
Avrupa Komisyonu, müzakereleri 1999’dan beri devam eden Güney Amerikalı MERCOSUR ülkeleriyle serbest ticaret anlaşmasının onay sürecini başlattı. Tarım ürünlerine ilişkin yeni koruma önlemlerine yönelik itirazların ise aşılması gerekiyor, zira anlaşmanın yürürlüğe girmesi için artık hem ulusal parlamentoların hem de Avrupa Parlamentosu’nun onayı şart. Anlaşma yürürlüğe girerse, dünyanın en büyük uluslararası serbest ticaret bölgelerinden biri oluşacak.
Adil şekilde müzakere edilmiş bir kazan-kazan durumu
La Croix, uluslararası ilişkilerde nihayet olumlu gelişmelerin yaşanmasını memnuniyetle karşılıyor:
“Uluslararası ticaret, pek çok ülkede ekonomik büyümeye kaynak olarak kullanılıyor. MERCOSUR ile anlaşmaya şiddetle karşı çıkan Fransa için de bu durum farklı değil. Paris, anlaşmanın yürürlüğe girmesi halinde zarar göreceğini düşündüğü tarım ve gıda sektörlerini koruma altına almaya çalışıyor. Oysa diğer sektörler bu anlaşmadan fayda görecek. Küresel ölçekte baskıcı güçlerin çıkarlarını tek taraflı olarak dayattığı bir dönemde, AB ile MERCOSUR arasında varılan anlaşma, faydalı işbirlikleri kurarken ilkelere bağlı kalmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Bu da umut verici bir gelişme.”
Berlin ve Paris arasında parmak güreşi
Polityka, Avrupa’nın hâlâ bir anlaşmaya varmaya çalıştığını yazıyor:
“Çiftçilerin Latin Amerika’dan gelecek ucuz sığır eti, kümes hayvanı ya da şeker karşısında duyduğu endişe, Fransa, İtalya, Polonya ve Avusturya’nın anlaşmayı reddetmesinin ana nedeni. … Brüksel’in önündeki en büyük zorluk, AB’nin ikinci büyük ekonomisi olan Fransa’yı MERCOSUR ile imzalanacak anlaşmaya ikna etmek. Almanya, Latin Amerika ile ticaretin serbestleştirilmesine (slogan da ‘Güney Amerika etine karşılık Alman otomobili’) büyük ilgi duysa da bu meselede Paris’i ezmek istemiyor.”
Asya'da vakit kaybetme lüksü yok
Handelsblatt, bu anlaşma ile yetinilmemesi gerektiğini vurguluyor:
“Siyasi bir ivme mevcut - AB ülkeleri ve Avrupa Komisyonu, bunu yaklaşan anlaşmalar için değerlendirmeli: özellikle de önümüzdeki on yılların en kritik stratejik ortaklarından biri olarak görülen Hindistan’la. … Güneydoğu Asya'nın dinamik ekonomileriyle sağlanan ilerleme de aynı ölçüde önemli: Yani Endonezya, Filipinler, Malezya ve Tayland'la. AB uzun yıllardır bu ülkelerle müzakereler yürütüyor - bir 26 yıl daha beklemek mümkün değil. Avrupa artık daha fazla vakit kaybedemez. MERCOSUR ile anlaşmanın onaylanması elbette önemli bir eşik, ancak AB'nin Donald Trump'ın korumacılığına gerçek bir alternatif sunup sunamayacağını gösterecek olan asıl sınav Hindistan ve Güneydoğu Asya'da verilecek.”