Ukrayna: Yolsuzluk skandalı başka çevrelere doğru genişliyor
Enerji sektöründe yaşanan yolsuzluk skandalı nedeniyle, Ukrayna Adalet Bakanı Herman Haluşçenko ve Enerji Bakanı Svitlana Hrynchuk görevlerinden istifa etti. Öncesinde yolsuzlukla mücadele müfettişleri, enerji tesislerinin korunmasına yönelik inşaat projeleriyle bağlantılı rüşvet suçlamaları hakkında soruşturma yürüttüklerini duyurmuştu. Devlet Başkanı Zelenskiy’nin baskı altına girdiğini düşünen kimi yorumcular, Batı’nın desteğinin azalabileceği görüşünde.
Bu daha başlangıç
La Repubblica, skandalın daha kapsamlı ifşaatlara yol açacağını öngörüyor:
“Elektrik santrallerini ve enerji altyapısını Rusya’nın saldırılarından korumak amacıyla oluşturulan uluslararası yardım fonlarını kötüye kullandıkları öne sürülen bir yolsuzluk çetesine yönelik soruşturma hızla genişliyor. ... Devlet Başkanı Zelenskiy’nin kurucuları arasında bulunduğu Studio Kvartal 95 adlı medya şirketinin ortağı ve kendisinin yakın dostu Timur Mindich, skandalın baş aktörü olarak görülüyor: NABU müfettişleri evine baskın düzenlediğinde kaçmayı başardı. ... Ancak Devlet Başkanı’nın yakın çevresini saran kara bulutlar bununla bitmiyor: Zelenskiy’nin başkanlık ettiği Güvenlik Konseyi’nin sekreteri ve [ateşkesle ilgili] görüşmelerin baş müzakerecilerinden biri olan Rüstem Ümerov’un da adı soruşturmada geçiyor.”
Batı'ın gözleri üzerinde
The Spectator, kendi koltuğuna mal olsa bile Zelenskiy’nin soruşturma talep etmekten başka seçeneği kalmadığı kanısında:
“Zelenskiy, yolsuzlukla mücadele için alınan önlemleri açıkça destekliyor ve gece yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında ‘cezalar verilmesi gerektiğini’ vurguladı. … Ancak Zelenskiy’nin pek çok destekçisi, bu suçlamaları Kremlin’in bir karalama girişimi olarak görmezden gelme eğiliminde olacaktır. Gerçekten de Zelenskiy, [Yolsuzlukla Mücadele Bürosu] NABU’yu kontrol altına alma çabasını kuruma Ruslar tarafından sızıldığına dair belirsiz ve hiçbir zaman kanıtlanmamış iddialara dayandırmıştı. Buna rağmen, Batı’nın gözleri üzerindeyken Zelenskiy’nin, NABU’nun en yakın müttefikleri ve iş ortaklarına yönelik soruşturmalarını desteklemekten ve kendi itibarı ile siyasi geleceği açısından doğabilecek sonuçları göze almaktan başka seçeneği kalmadı.”
Hükümet değişikliği - ne kadar erken o kadar iyi!
Visão, bu skandalın Ukrayna’nın AB’ye katılım sürecine zarar vereceği uyarısında bulunuyor:
“2022’den bu yana, savaşın başlaması ve AB’ye katılım sürecinin hız kazanmasıyla birlikte Ukrayna’ya büyük miktarda mali kaynak akıyor. Bu durum, ülkeye sağlanan yardımların tek bir kısmının bile sorgulanmaması için olağanüstü bir dikkat gerektiriyor. Ne yazık ki bu, dünyanın en yolsuz ülkelerinden birinin lideri olan Putin’in istismar edebileceği bir fırsat anlamına da geliyor. Zelenskiy’nin her düzeyde kararlı ve hızlı adımlar atması gerekiyor. … Müttefikler, yardımların -geçici dahi olsa- askıya alınmasını önlemek için net ve hızlı açıklamalara ihtiyaç duyuyor. Ukrayna’da yeni bir hükümetin başa geçmesi şart.”
Kiev Avrupa'nın desteğine hiç olmadığı kadar muhtaç
Der Standard, yaşanan skandala rağmen AB’nin Ukrayna’ya desteğini sürdürmesini istiyor:
“Tüm bu yaşananlar elbette, AB’nin Ukrayna ile üyelik müzakerelerini durdurmasını ve para musluğunu kesmesini isteyen Kremlin yanlılarının değirmenine su taşıyor. Oysa tam da şimdi, ülkedeki demokratik yapıları güçlendirmek gerek. Tıpkı Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu ile Yolsuzlukla Mücadele Savcılığı’nın bağımsızlığının kısıtlanmak istendiği yaz aylarında olduğu gibi. Bu girişim o dönemde -sokak protestoları ve Avrupa’nın baskısı sayesinde- engellenebilmişti. Aynısı şimdi de ancak AB’nin Ukrayna’nın üyelik hedefini ilkesel olarak desteklemesiyle mümkün olur, acılar içindeki ülkeyi her fırsatta azarlayarak değil.”
Sivil toplum kararlılığını koruyor
Die Welt, Ukrayna sivil toplumunun direncinden etkilenmiş gözüküyor:
“Yaz aylarında savaşın tam ortasında dahi yılmamışlardı - Ukraynalı yurttaşlar, Yolsuzlukla Mücadele Kurumu’nun bağımsızlığını korumak için kitleler halinde sokağa dökülmüştü. Bu sayede de Zelenskiy sonunda hem halkının hem de Avrupalıların baskısına boyun eğmek ve kurumun özerkliğini yeniden tesis etmek zorunda kalmıştı. Ukraynalıların savaş devam ederken reform sürecini geri çevirmeye yanaşmamaları, sivil toplumun siyaseten de ne kadar dirençli olduğunu gösteriyor. Ve Ukraynalılar açısından Avrupa’ya ve Avrupa değerlerine doğru ilerleyişin ne kadar önemli olduğunu.”
İntihar niteliğinde bir ihanet
Espreso öfkeli:
“Tüm bunlar, intiharla ihanet arasında bir yerde duruyor gibi görünüyor - özellikle de son Rus saldırılarının, Ukrayna’daki nükleer santrallere enerji sağlayan trafo merkezlerini hedef aldığı düşünüldüğünde. Bu merkezlerden biri, yolsuzluk skandalının merkezinde yer alan Hmelnitski Nükleer Santrali. … Öyleyse soralım: Hani [enerji altyapısı] korunacak sözü verilmişti? Bir de avro ve dolarla dolu ve belli ki başka amaçlar için ayrılmış olan spor çantaları hatırlayın - bu paralar, insanların kışı asgari konforla geçirmeleri ya da Pokrovsk’taki birliklerimizin yeterli sayıda insansız hava aracına sahip olması için kullanılmadı.”
Devlet Başkanı her yönden baskı altında
Corriere della Sera, Volodimir Zelenskiy için kolay bir dönem olmadığını belirtiyor:
“Rusya cephe hatlarındaki baskısını artırırken, yolsuzluk skandalları iç cephenin direncini zayıflatıyor. Öte yandan Trump yönetimi, aslında müttefiklerinin silah ve mühimmat desteğine ihtiyaç duymasına rağmen Zelenskiy’ye engel olmaya kararlı görünüyor. … Ukrayna’daki iç siyasi durum, ulusal enerji şirketlerinin bazı yöneticilerinin karıştığı yeni bir skandalla daha da karmaşıklaşıyor. Bu konu, Rus bombardımanlarının ülkeyi yarı karanlığa gömdüğü bu dönemde özellikle hassas. … Geçmişte soruşturma makamlarının çalışmalarını engellemeye çalışan Devlet Başkanı, şimdi bu soruşturmaları memnuniyetle karşılıyor ve kapsamlı bir ‘temizlik’ yapılmasını istiyor.”
Komplo aramanın faydası yok
Radio Kommersant FM, skandalın Zelenskiy’yi koltuğundan etmesini beklemiyor:
“Tüm bu gelişmeler, Volodimir Zelenskiy’ye karşı yürütülen geniş çaplı bir komplo olarak görülebilir. Amaç, ona baskı yaparak müzakere pozisyonunu yumuşatmak, hatta devlet başkanlığından istifaya zorlamak olabilir. … Ukraynalı siyasetçilerin, içinde bulundukları son derece zor koşullara rağmen, tek bir liderin etrafında kenetlenmeye pek istekli olmamaları dikkat çekiyor. Ancak Zelenskiy’nin görevinden ayrılması ya da tutumunu önemli ölçüde değiştirmesi pek muhtemel görünmüyor. Mindich’le arasına mesafe koymuş olsa da, ülkeyi terk eden eski dostunu kötülemeyecektir.”