Trump-Putin görüşmesi: Budapeşte'den bir şey çıkar mı?

Donald Trump, Vladimir Putin’le Budapeşte'de görüşmeyi planlıyor. Dışişleri bakanları Rubio ve Lavrov pazartesi günü bu konuda bir telefon görüşmesi gerçekleştirdilerse de hazırlık toplantısı kapsamında ikilinin yüz yüze görüşüp görüşmeyeceği henüz belli değil. CNN’in aktardığına göre, taraflarda ciddi fikir ayrılıkları mevcut. Moskova’dan yapılan açıklamada, şu an için böyle bir buluşmanın kararlaştırılmadığı belirtildi. Peki Avrupa basını, gerçekten düzenlenmesi halinde Macaristan’daki zirveden ne bekliyor?

Tüm alıntıları göster/kapat
Diário de Notícias (PT) /

Kimse evine mutlu dönmeyecek

Diário de Notícias, uzun vadeli çözüm için tüm tarafların eşit koşullarda müzakere masasına oturması gerektiğini yazıyor:

“Kesin olan bir tek şey var: Ne Trump ne Putin ne de Zelenskiy yüzde yüz kendi lehlerine bir sonuç çıkmasını bekleyebilir. Avrupa’nın da kendi beklentileri var; özellikle de örneğin Polonya, Baltık devletleri ve Finlandiya gibi tarihsel olarak Rus yayılmacılığından en çok korkanların. Bu ülkeler, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin savunulmasını, kendi bütünlüklerinin ve egemenliklerinin korunmasının en büyük güvencesi olarak görüyorlar.”

The Moscow Times (RU) /

Arka planda mesele Çin

Ukraynalı sosyolog Viktor Neboschenko, The Moscow Times'da Trump'ın bambaşka çıkarlarına değiniyor:

“Rusya'nın Ukrayna’daki saldırıları ya da savaşın dondurulması konusu, Trump ile Putin’in Budapeşte’deki görüşmesinin asıl gündemi olmasa gerek. Bahane bu gözükse de her iki lider Ukrayna’nın ne teslim olmaya ne de toprak takası yapmaya niyeti olduğunu elbette biliyor - Tomahawk füzelerini ister alsın, ister almasın. Trump’ın amacı Ukrayna’daki çatışmayı çözmek değil, Putin’i Pekin’e sırt çevirmeye zorlamak. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping son dönemde bariz sorunlarla karşı karşıya ve Trump da bunlardan yararlanmakta gecikmiyor.”

vasarnap.hu (HU) /

Gerçekçi bakış açısı hâkim oluyor

Hükümete yakın Vasárnap, AB'nin masada yer almamakta haklı olduğunu düşünüyor:

“Brüksel’deki siyasetçilerin Budapeşte’deki barış zirvesinde yer almaları gerektiğinden yakınmalarının bir anlamı yok; zira mevzu aslında bu değil. Bunun nedeni de Washington ile Brüksel’in hedeflerinin birbirinden hayli farklı olması. Brüksel taraflardan birinin zafer kazanmasını isterken, ABD yönetimi barışın nihayet sağlanmasından ve her iki tarafın da tavizler vererek bazı taleplerinden vazgeçmesinden yana. Kendimizi kandırmayalım: Günümüzde gerçekçi tek tutum bu.”

Die Welt (DE) /

Avrupa'nın tek yaptığı üçkağıtçılık

Die Welt, Zelenskiy'nin Avrupalılardan çok da fazla şey bekleyemeceğini söylüyor:

Güvenlik garantilerine ilişkin büyük tartışmalar, şu ana değin Ukrayna ve Avrupa’daki şaşkın izleyiciler için yalnızca şovdan ibaret kaldı. Avrupa ülkelerinin silah tedarikine yönelik taahhütleri yaz aylarında dramatik biçimde azaldı. Ukrayna’ya destek için gerekli milyarlarca avroluk ek kaynak, Brüksel’in şimdiye kadar dondurulmuş Rus varlıklarını 'tazminat kredisi' olarak serbest bırakmasıyla sağlanacak. Ancak Avrupa bundan sonra daha kararlı adımlar atmazsa, Putin’in bu savaşı yakın zamanda kazanması kaçınılmaz görünüyor.”

Maszol (RO) /

Yüz karası bir yere dönüş

Maszol zirve için seçilen yeri manidar buluyor:

“Her suçlu olay mahalline geri dönermiş. 1994’te nükleer silahlarından vazgeçmesi karşılığında Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini güvenceye almayı taahhüt eden Budapeşte Memorandumu’nu imzalayan büyük güçler, şimdi barış için yeniden aynı yere gidiyorlar - böylelikle de o dönem atılan imzaların ve edilen sözlerin hiçbir kıymeti kalmadığını itiraf etmiş oluyorlar. Otuz yıl önce gerçekten barış isteyen ve ‘tarihin sonuna’ vardığı düşünülen bir dünyada durum buysa, bugünün çok daha çatışmalı ortamında bu buluşmanın nasıl bir inandırıcılığı olabileceği sorusu akıllara geliyor.”

La Repubblica (IT) /

Zelenskiy eli boş dönebilir

La Repubblica, Avrupa ters köşe oldu, diyor:

“Günün sonunda [Putin] ne yapıp edip başarıyor. [Trump’ı] yatıştırıyor, sakinleştiriyor, tehdit ve ültimatomlardan vazgeçmesini sağlayarak kendisinden tavizler koparıyor. ABD’nin Alaska eyaletindeki Anchorage kentinde yapılan ikili görüşmenin ardından Vladimir Putin, Donald Trump’la Macaristan’ın Budapeşte kentinde yeni bir görüşme ayarlamayı başardı. Bu, artık Moskova’nın yeni resmî 'bir numaralı düşmanı' konumuna gelen Yaşlı Kıta'nın yüzüne vurulmuş bir tokat. ... Bugün [cuma] Trump’la yaptığı görüşmeden muhtemelen eli boş dönecek olan Volodimir Zelenskiy için de yenilgi.”

Abbas Galliamow (RU) /

Empati taktiği etkili oluyor

Siyaset bilimci Abbas Galliamov, yeni zirve düzenlenmesi kararı alınmadan önce Facebook’ta Trump’ın iletişim stratejisini övüyordu:

“Trump Putin’den savaşı bitirmesini isterken, sürekli bunun yalnızca Ukraynalıları değil, Rusları da öldürdüğünü vurguluyor. ABD Başkanı’nın ‘Rusya düşmanı’ olarak algılanmasını önleyen etkili bir mesaj bu. … Trump, savaşa ilişkin söyleminde işin siyasi yanını minimumda tutup yalnızca insani yönüne odaklanıyor. Kim haklı kim haksız, kim saldırgan kim kurban, bunlara değinmiyor. … Putin üzerindeki baskı açısından doğru bir yaklaşım. Rus lider, ABD Başkanı’nın yanında artık insanları politika uğruna feda eden vicdansız biri gibi görünüyor.”

Corriere della Sera (IT) /

Blöften mi ibaret?

Corriere della Sera, uzun menzilli füze vaatlerinin yalnızca şantajdan ibaret olabileceğine dikkat çekiyor:

“Zelenskiy bu kez şubat ayındaki gibi köşeye sıkışmış bir halde değil de bambaşka bir atmosferde Oval Ofis’e gelecek olsa da, ülkesine Rusya topraklarındaki stratejik hedeflere yönelik DeepStrike operasyonu için kaçınılmaz olan bu silahların satış onayını cebine koyup döneceği de kesin değil. … Kremlin ‘tehlikeli tırmanıştan’ söz ederken, kimi gözlemciler son günlerde Tomahawk sevkıyatının aslında Trump’ın Putin’i müzakere masasına oturtmak için yaptığı bir blöf olabileceğini vurguluyordu.”

Roman Bessmertnyj (UA) /

Kremlin'in şefinin büyüsü yine parladı

Diplomat ve merkezci liberal siyasetçi Roman Bezsmertnyi, Facebook’ta şu analizde bulunuyor:

“Putin’in Trump’ın narsist doğasını nasıl çözdüğü apaçık psikologların ilgi alanına giren bir konu: Putin, Ortadoğu’da barış için Trump’a teşekkür etti, Ukraynalı çocukların geri getirilmesi konusunda First Lady Melania Trump ile işbirliğini sürdürme umudunu dile getirdi ve Rusya-Ukrayna savaşı bittikten sonra ABD ile kurulabilecek ticari ilişkilere değindi. Sarkaç da yine hemen Moskova’ya doğru kaydı: Donald Trump, sosyal medyada gelecek hafta Rusya ile üst düzey bir buluşma için hazırlıklara başlandığını duyurdu. Bir başka paylaşımında da Putin’le Budapeşte’de görüşmek istediğini açıklayarak herkesi şaşkına çevirdi.”

István Szent-Iványi (HU) /

Yalnızca adil bir anlaşma başarı sayılabilir

Dış politika uzmanı ve Macar Liberal Partisi'nin eski Avrupa Parlamentosu milletvekili István Szent-Iványi, Facebook'ta buluşmanın Macaristan'a itibar kazandıracağının kesin olmadığı uyarısında bulunuyor:

“Asıl soru, bu savaşın nasıl sona ereceği. Adil bir anlaşma mümkün olacak mı, ki sürece dahil aktörler dikkate alındığında bu pek muhtemel görünmüyor, yoksa Ukrayna’yı birlikte 'otobüsün altına atacakları' bir ihanete mi tanıklık edeceğiz? İlk seçeneğin gerçekleşmesini umut etmekten başka çaremiz yok, fakat ikincisi de bizi pek şaşırtmaz. Bu buluşma, yeni bir Münih veya Yalta değil de ancak adil bir anlaşmaya varılabilen yer olursa Budapeşte'ye itibar kazandırır.”